Bölüm 2 - Laf Cambazı
"Daima kazanan haklı olan değil, manipülatif olandır."
Leith Hunter
Neye öncelik vereceğimi kestiremiyordum çünkü böyle bir şey hayatımda ilk defa başıma geliyordu.
Küvette eritmem gereken bir ceset, baygın yatan hırsız kılıklı bir kız (hala hırsız olabileceğinden şüpheleniyorum), Kyle'ın araması...
Şaşkınca yerde yatmaya devam eden kıza ve ardından elimdeki telefona baktım. Kyle'ın zamanlaması mükemmeldi gerçekten. Ama şu anda ona hiçbir şey söyleyemezdim, eğer beni bir kızın gördüğünü öğrenirse benim hatam yüzünden (tekrarlıyorum bence bu kız bir hırsız ve ben hatalı değilim) boş yere bu kızın ölmesini isteyecek ve bana bir yerine iki ceset temizlettirecekti. Gerçi kızın ölmesi için boş bir neden değildi ama dediğim gibi kızın cesedi görüp görmediğinden emin değildim ve buna emin olmadan birilerinin canının alınmasını istemiyordum.
Bu konuda fazla rahat gibi görünebilirdim ama kesinlikle değildim. Kızın ne zaman uyanacağını kestiremediğim için banyoya dönüp cesetle ilgilenemiyordum ama bir an önce o işi halletmeliydim. Aslında amacım olabildiğince hızlı olup bu odadan ayrılmaktı ama bu kızın içeri girmesi tam bir sürpriz olmuştu. Bu odanın yarın sabaha kadar boş olacağını sanıyordum. En azından bana öyle söylenmişti.
Maskeden nefes almam gittikçe zorlaştığı için maskeyi çıkardım ve dağılmış koyu kumral saçlarımı geriye attım. Cesedi görmemiş olabilirdi, bunu kendimi avutmak için demiyorum. Gerçekten de içeriye baktığını görmemiştim ve kapı yeterince aralık değildi. Bunu anlamanın tek bir yolu vardı. Küçük bir oyun oynamam gerekiyordu.
Kızı kaloriferin yanına sürükleyip çarşafla ellerini kalorifere bağladım. Yüzünü rahat görebilmek için şapkasını ve gözlüğünü çıkardım. Daha önce gördüğüm bir yüz değildi. Beni birinin takip ettirdiğini düşünmüyordum. Zaten amacı beni takip etmek olan biri gelip karşımda bayılmazdı. Bu kızın muhtemelen şu anda burada olup bitenlerle en ufak bir ilgisi yoktu. Yine de şüphe gardımı tamamen indirmedim, içeriye beni suçlu düşürebilecek herhangi bir kanıt veya başka bir şey bırakmış mı diye göz gezdirdim. Kapının yanına geldiğimde daha önce görmediğim küçük siyah bir çanta gördüm. Bu kızın olmalıydı.
Yatağın üzerine oturup çantayı ters çevirdim ve içindekilere baktım. İki kredi kartı, bu küçücük çantanın içine nasıl sığdırdığını asla anlayamadığım bir sürü ıvır zıvır ve asıl aradığım şey kimlik kartı.
Vanessa Helen North.
24 yaşında Los Angeles doğumlu birisiydi. İsminde de hırsız havası yoktu ki.
Aklım hala banyodaki cesetteydi ama kızın ben içerideyken uyanmasından çekiniyordum. İşimi yarım bırakamazdım, kurtulma yolum olacak olan asit o kadar ağır kokacaktı ki kız bir terslik olduğunu anında anlayacaktı. Ama hiçbir şey yapmazsam da bu sefer cesedin kokusu ağırlaşacaktı. Sabırsızca gözlerimi kızın üzerine dikerek uyanmasını bekledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Kelebek
Mystery / ThrillerVanessa Helen North. İki farklı hayat yaşıyordu. Geceleri Vanessa, gündüzleri Helen'dı. Bu iki hayatıyla da birleşen tek noktaya bir kişi dahil oldu ve hayatı sonsuza kadar değişti. Artık hayatlar birbirine bulaşmış, kan ve kelebek bir araya gelmişt...