Yn gözlerini açtığında Ymir ve Sasha çoktan uyanmış ve dağıttıkları şeyleri topluyorlardı. Sönmüş ateşin üstünde hala duman vardı. Bu da demekti ki ateş daha yeni sönmüştü, yani Ymir ve Sasha gece boyu o ateşin yanmasın sağlamakta başarılı olmuştu.
Ymir bir türkü tutturmuştu. Sasha ise onu sessizce dinliyordu. Bazen araya giriyor ve türküyü güzelleştiriyordu. Yn, karşısındaki manzaraya karşı gülümsedi. Nedendir bilinmez, kendini çok şanslı hissediyordu.
"Günaydın. N'aber, gece bekçileri."
"İyidir efendimiz. Ne olsun işte, uyu uyan yaptık gece siz fosur fosur uyurken."
Uyurken? Kim uyurken? Yn mi? Sasha yanılıyordu. Yn gece boyunca uyuyamamıştı. Düşünüp durmuştu ve dolayısıyla sadece gözleri kapalı oturmuştu. Evet, arada uykuya dalmıştı ancak bu uykular ya çok kısa süreliydi ya da sonu kabus ile bitiyordu.
"Gitmeye hazır mıyız?"
"Evet albay. Sonunda yola çıkıyoruz. Tüm gece sizinle sevişemediğim için hayıflandım."
Yn göz devirdi. Bu, Ymir'in hep yaptığı bir şeydi. Durmadan Yn'ye yürüyor ve eli boş geri dönüyordu. Artık ikisi için de rutin haline gelmişti.
"Neden hep Yn'ye yürüyorsun, Ymir? Bana da yürüsene?"
"Sen şişkosun. Şişkolarla ilgilenmiyorum."
Sasha ve Ymir yine tartışmaya başlamıştı işte. Sasha ne kadar yerse yesin kilo almadığını savunurken Ymir hala onun kilolu olduğunu düşünüyordu.
Yn sadece izledi. Bu kavga eden kadınlara hasretle bakıyordu. Gözlerinin önünde olmalarına rağmen özlüyordu onları. Hissetmişti sanki.
"Hadi artık, yola çıkalım." Albayın sesi ile beraber kavga eden ikili durdu ve altlarına atladı. Yn de onların ardından aynı şeyi yaptı.
"Ölmeyin."
"Tanrım! Sen bizimle dalga mı geçiyorsun? Dünden beri aynı terane. Bozuldun mu kızım sen?"
"Sadece stresliyim, Ymir. Lütfen anla beni. Daha önce -"
Sasha, Yn'nin cümlesini bitirmesine izin vermedi. "Aynen, daha önce kimseyi kaçırmadın falan filan feşmekan. Sus da işimizi yapalım. Bizim görevimiz zaten ölmek."
Yn'nin gözleri dalmıştı. Elleri atının yelesinde geziniyordu. "Şu an değil."
Ymir, Yn'nin atının yanına sürmüştü atını. Yn'ye hafif bir yumruk atıp dikkatini kendisine vermesini sağladı."Çok streslisin. Biraz gevşe. Başarılı bir şekilde evlerimize geri döneceğiz."
"Evet! Hatta bir süre izne çıkacağım ben. Sırf sen istedin diye buradayım. Yoksa şu anda köyümdeki ormanda hayvan avlıyor olurdum." Sasha yine yemek derdine düşmüştü.
Yn gülümsedi. Sebebini kendisi de bilmiyordu ama sadece gülümsedi. Bir an için de olsa kötü düşünceler beynini terk etmiş, içi huzurla kaplanmıştı. "Düzlüğe çıkınca yarışalım mı?"
"Bence yarışmayalım. Kaybetmenin psikolojisi ile girmeyin o kaleye." Ymir yarış konusunda kendinden emindi. Atı hızlıydı ancak kapasitesi tek kişilikti. O at, üstüne birden fazla kişi bindiği an sanki yüzlerce kilo taşımaya çalışıyor gibi olur, yavaşlardı. Bu yavaşlama birçok şeye mâl olabilirdi.
Üç kadın yola çıkmıştı. Genelde patikalardan gidiyor, atlarına kolaylık sağlıyorlardı. Bazen koşturuyor bazen ise biraz dinlenmek için beş dakikalık molalar veriyorlardı.
Onlar ilerledikçe güneş yavaş yavaş gözden kayboluyor, ortalığa karanlık hakim oluyordu.
Bu gece şanslıydılar. Ay, onları yalnız bırakmamış ve onlara destek çıkıp ışığını bahşetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Kingdom | Reiner Braun x Reader Aot
Fanfiction"Yapmadım de. Bana ihanet etmediğini söyle."