Watty kapaninca hic gireskm klamadj arkadaslar malum okullar da acilio teli iyice saliyorum bu kitabı bitirip ugramayi cok düşünmüyorum aklimda güzel kitap fikirleri vardi ama ahirete kaldi
"Tam olarak neredeyiz?"
"Kikyo."
"Tanıdığın kim var burada?"
"Kral şövalyesi var bir tane. Mitras henüz varken Kikyo ile barış içindeydiler. Buraya çok geldim. Jean diye bir arkadaş. Eminim anlaşırsınız."
Reiner tek kaşını kaldırıp Yn'ye baktı. İçine bir şüphe düşmüştü. "Bir kral şövalyesi ile iş birliği yapmanın mantıklı olduğuna emin misin? Ya güvendiğin arkadaşın bizi şikayet ederse?"
"Jean'ı gayet iyi tanıyorum. Biraz çıkarcı bir tiptir ama istediğini yaparsak eminim sıkıntı çıkarmaz. Onunla iyi geçinmeye bak, Reiner."
Reiner bir şey demeden başını salladı. Hava yavaş yavaş kararıyordu ki Yn'nin isteği de buydu. Karanlıkta Jean'ı bulmak çok daha kolay olurdu. Evinde olacağına emindi. Eğer evinde değilse dışarıda kalacaklardı. Kalenin yanına gidip onu arayamazlardı.
Biraz daha yürüdüklerinde karanlık iyice çökmüştü. Şehrin evleri de gözükmeye başlamıştı. Jean'ın evi için biraz şehir içine girmeleri lazımdı. Gece olması da bu yüzden önemliydi.
"İçimde pek iyi hisler yok, Yn."
"Hislerine güvenip çıkmadık yola."
"Öyle şeyler yaptıktan sonra neden bu kadar kabasın?"
"Öyle şeyler?"
"Boşver işte. Sadece biraz daha kibar ol."
"Yeterince kibarım. Kibar olmasam seni yanımda tutmazdım."
"Beni yanında tutuyorsun çünkü beni seviyorsun." Reiner kendinden emindi. Yn'nin de kendisine karşı bir şeyler hissettiğini biliyordu.
"Olabilir."
Reiner daha fazla zorlamak istemedi. Biliyordu zaten, Yn'nin söylemesine gerek yoktu. Eğer Yn de ona karşı bir şeyler hissetmese şu an hayatta bile olmazdı zaten.
"Reiner, seninle bu konuları konuşmak istemiyorum ama bir daha sorma diye söyleyeceğim. Sana karşı içimde beslediğim duygular arkadaşlıktan farklı. Aşk mı, bilemiyorum. Ama eğer aşk ise bile temiz olduğunu sanmıyorum. Seni ne kadar seviyorsam o kadar da boğmak istiyorum. Bu yüzden şansını zorlama. "
"Emredersiniz, Kraliçem." Reiner duyduğu şeyler için mutluydu. Böyle bir şeyler demesini beklemese de sürpriz de olmamıştı. Zaten öyle olduğunu biliyordu.
"Bana kraliçe deme. Ben bir askerim."
"Artık değilsin. Şu an ne sen bir askersin ne de ben bir prensim. İkimiz de kanun kaçaklarıyız ve bizi buldukları an kafamızdan olacağız."
"Umarım ilk seninkini keserler."
"Ben de öyle umuyorum. Öldüğünü görmeye dayanamam."
Yn sırıttı. Çok belli etmek istemese de bu tarz şeyler hoşuna gidiyordu. Aldığı iltifatlar onun hep onurunu okşamıştı. O iltifatları hayatı boyunca da hatırlayacaktı.
"Şu ilerideki büyük evi görüyor musun?"
"Ne olmuş o eve?"
"Jean'ın evi orası. Geldik sayılır."
"Umarım bizi iyi karşılar."
"Öyle olacağına eminim."
Yn ve Reiner adımlarını hızlandırmışlardı. İkisi de sonunda yollarının bitmesine seviniyordu. Hızlı adımlar yavaş yavaş koşmaya dönüştü. Bu koşu ise evin kapısının tıklatılması ile son buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Kingdom | Reiner Braun x Reader Aot
Fanfiction"Yapmadım de. Bana ihanet etmediğini söyle."