10

36 7 6
                                    

Sinirli adam, öfkesini belli eder bir biçimde sertçe vurdu yumruğunu masaya. "Ne demek kaçtılar?! Üstelik her şeyi planlayan Reiner şerefsizi mi kaçırdı onu?" Sinirden dişleri birbirine vuruyordu. Her şeyi yıkmak istiyor ancak yapmıyordu.

"Nasıl kaçtılar bilemiyorum, Majesteleri. Ancak sizi temin ederim ki onları bulup tek parça getireceğim."

"Tek parça istemiyorum, canlı da istemiyorum. Onları bulduğun yerde gebert, Mikasa. Sen, Armin, Ymir ve Sasha onları aramaya çıkın. Bulduğunuz an acımayın, infaz edin. Ellerinizde kafaları olsun istiyorum."

Gözlerinde koca bir ormanı büyütmüş olan kral sözlerini söyleyip kimseye konuşma fırsatı vermeden odayı terk etti.

Tepkisi, Mikasa'nın beklediğinden çok daha fazlaydı. Onları serbest bırakanın Mikasa olduğunu bilse Mikasa'yı da asar mıydı ki? Elbette yapmazdı. Eren acımasız bir kraldı, kimse buna inkar edemezdi, ancak Mikasa'ya her seyden çok değer verirdi. Mitraslıları sevmemesinin nedeni de onların Mikasa'ya yamuk yapmasıydı zaten.

Mikasa gidip Eren'in ismini saydığı kişilere haber verdi ancak maalesef bu olay bugünden önce olmuştu. Mikasa ve arkadaşları çoktan Yn ve Reiner'ın olduğu şehre gelmişlerdi.

"Burada ne yapacağız ki?" Ymir her zamanki sıkılmış tavrı ile sordu. Günlerdir yoldalardı ve Yn'nin burada olmadığına emindi.

"Bir rahip olacak. Ona uğrarız, o bilir. Dindar bir şehir, burada rahiplerin her şeyden haberi olur. Birilerine baş rahibin evini sorup ziyaret edeceğiz."

"Bu saatte mi?" Sasha sordu uykulu sesi ile.

"Eren'in emri kesin. Hızlı olmalıyız."

Armin yolda gördüğü birkaç yabancıya baş rahibin evini sordu. En sonunda bir sürü kişiye sorarak Bertholt'un evine vardılar. Armin kendinden emin bir şekilde kapıyı tıklattı.

Uzun boylu bir adam açtı kapıyı. Yüzü oldukça gergin duruyordu. "Kimsiniz?"

"Ben Armin Arlert. Gyona'dan geliyoruz ve aradığımız iki kişi var. Onların bu şehre uğrayıp uğramadığını merak ediyoruz."

"Gyonalı Armin Arlert mi?" Uzun adamın sesi yüksek çıkmıştı. Yüzü git gide daha da geriliyordu. "Yanınızdakiler de mubtemelen Gyona askerleri ve Mikasa Ackerman'dır, değil mi?" Sesi hala yüksekti.

"Sanıyorum ki bizi içeri davet edersiniz?"

"Ah, elbette! Ancak biraz bekleteceğim. İçeride kız kardeşlerim var ve bizim kültürümüzde eve yabancı bir erkek girdiğinde ona gözükmemeleri gerekir. Eğer birini görecek olursanız sizi evlendirmekten başka çarem kalmaz." Adam gergince gülüp kapıyı kapattı. İçeriden telaşlı ve hızlı adım sesleri geliyordu.

"Bu adam hiç hoşuma gitmedi. Sapığın birine benziyor."

"Hoşuna gitsin ya da gitmesin. Öğrenmek zorundayız."

Kapı aniden açılınca sesler kesildi, Bertholt Gyonalı tanrı misafirlerini içeri davet etti. "Kusura bakmayın, biraz dağınık. Toplamak için vaktim olmadı, sizi bekletmek istemedim."

"Kız kardeşleriniz iş yapmaz mı?" Kimlerin konuşacağı belli olmuştu. Odada Bertholt ve Armin dışında kimse konuşmayacaktı.

"Yaparlar ancak son zamanlarda biraz değişikler, mazur görün. Her neyse, kimi arıyordunuz?"

"Yn Ln ve Reiner Braun. Biri Mitras'ın en güçlü komutanı sayılır, öteki ise Olinyus'un prensi ve müstakbel kralı. İşledikleri çeşitli suçlar yüzünden hapistelerdi ancak kaçmayı becerdiler. Bu yüzden biz de onları arıyoruz. Eminim isimlerini duymuşsunuzdur. Buraya geldiler mi?"

The Kingdom | Reiner Braun x Reader AotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin