Abdül bize"Biraz eğlenelim mi?" Dediğinde gözlerin fal taşı gibi oluştuğu, eğlence derken delikten kastı biliniyordu? Umarım görülenler görülüyordu. O sıra da Alphan'ın sesi duyuldu.
"Bizimle oynama Abdül şerefsizi,yoksa ben sana çok iyi oynarım."
Abdül'ün cevabı pis bir sırıtmaydı.Yanındaki adama kaş göz yaptı ve beni Alphan'ın yanına fırlattı,ellerimi halatla bağlandı,bana iğrenç bir bakış atıp Alphan'a doğru baktı,onun ellerini çözüp benim yanıma fırlattı ve onunda ellerini bağladı.Daha sonra ikimizde bir yerde bir tabureye oturturdu o yan ayaklarımızı da bağladık,bağladıktan sonra başını bir eğip geriye doğru çekildi.O sırada pis bir sırıtmayla Abdül geldi,elinde bir kaç tel ve su dolu bir kova vardı.Yanımıza ulaşan o telleri ayaklarımıza doladı ve su dolu kovayı Ayağımızın veri tabanı geriye doğru çekildi.Cebinden kumandaya benzer bir şey çıkarıldı ve bir kaç tuşa bastı.Onu izlerken kamerayı fark ettim.Bu kamerada neydi?Bunu idrak etmeyen çalışırken ani bir gerilmeyle irkildim muhtemelen bize elektrik veriyordu bu gerginlik birkaç dakika devam etti devam . Elektrik verildikten sonra yavaşca Abdül'e baktı veya bana gözlere baktı sonra da Alphan'a doğru baktı ona da aynı bakışı göndermişti.Bana doğru gelen yavaşca benim bacaklarıma ipi bağlamaya başladı.Gözlerim dolmuştu umarım bana dokunmazdı o sırada Alphan'ın sesi duyuldu.
"Ona dokunsan kendini öldü bil Abdül PİÇİ!" bağırarak dedi.Hayır,kendimi savunmam lazımdı ama ellerim bağlıydı,hiç bir sik yapamıyordum.şu anda;ellerim titriyordu,kalbim sıkışıyordu,başım dönüyordu. Tek çarem çırpınmaktı ama çırpınmam daha çok yapacaktı bunu tahmin edebiliyordum ama onun benim bedenime dokunmasına izin vermicektim.Ben Belen AKYILDIZ'ın kimsenin bana dokunmasına izin veremezdim.Ne yapacağımı bilmiyorum.Tek çarem yapacaklarına katlanmaktı.
O SIRADA HAYALET TİMİ
"Ayberk, hadi oğlum daha tespit edilimedi mi yeri?" Diye sorusunu sordu Üsteğmen Cengiz Hıncal
"Ağabey, bulabilir miyız Alphan Komutanı mı?Haftalarca arıyoruz ama hala bulamadık."Dedi zaman ve genci Teğmen Aytuğ Başol.
O sırada söze Asteğmen Iraz Selçuk atıldı"Aytuğ,o nasıl bir söz.Tabii bulucağız Yüzbaşı mı"
"Buldum!Alphan Komutanımı. Askeri pantolona yerleştirdiğimiz GPS'ten yeri bulundu!" Dedi Ayberk Aydemir.
"Aytuğ,hemen koş albayımıza haber ver!"
"Hemen ağabey." Diyerek kısaca albayın eşitliği doğru koşmaya başladı.
ALBAY'IN ODASI
Kapıya tıkla ve tıkla,Albay kapıya tıklayan kişiye doğru sert sesiyle gel diye seslendi,Sesi duyan Aytuğ hiç vakit kaybetmeden içeriye girdi ve Albay söze başladı.
"Rahat,asker" Dedi o buz gibi soğuk ve bir o kadar da sert bir sesle.
"Bildiğiniz üzere Hayalet Timini Komutanı Alphan Kınay,teröristler tarafından ele geçirildi.Timimizdeki Ayberk Aydemir'de komutanımızı buldu."diye konuştu Aytuğ.
"Peki,benden ne istiyorsun?" Diye aynı ses tonuyla sordu.
"Sizden komutamızın bulunması için bizi görevlendirmeniz."Dedi Aytuğ'un isteğinin kabul edilmesi istediği ses tonuyla.
Albay'ın gözü yavaşca kapadı ve yine aynı yavaşlıkta gözü daha açıldı sonra karşıdaki genç teğmen Aytuğ Başol'u aynı yavaşlıkta süzdü ve sonra adamın gözlerine baktı.Aytuğ anlayamıyordu şu anda hiç bir şey anlamıyordu ,izin verdi mi yoksa odadan kovacak mıydı onu? Ardından Albay telsizini aldı ve şöyle dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGENİN VARLIĞINDA
Genel KurguTimiyle beraber Hakkari sınırına giden Alphan KINAY teroristler tarafından ele geçirilir.Normalde tek amacı kendini kurtarmakken yanına gelen Belen AKYILDIZ yüzündem amacı değişir.
