UYARI ‼️: Chanyeol'un Yoongi'nin odasında bulduğu ve Baekhyun'a ait olduğunu düşündüğü resmi değiştirdim. O artık kırmızı Torii Kapısı. Tekrar dönüp okumanıza gerek yok çünkü bu bölümde geçecek zaten. İyi Okumalar 🫶🏻 Bol Yorumlar 🫡🫡
onuncu bölüm; kırmızı torii kapısı ve obon festivalinde onu bulmak
bölüm şarkısı; guns n' roses - this i love
Einstein'a göre mutlak bir zaman yoktur, zaman kişiden kişiye; bulunduğumuz yere ve davranışlarımıza bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu izafiyet teorisidir.
Aptal terimleri bir kenara atarsak, kısaca şunu der; "elini bir mikrodalga fırının içine 1 dakika sok bakalım... hah, zaman sana 1 yıl gibi gelir fakat güzel bir kadınla geçirdiğin 1 saat, 1 dakikadan az gelir. Yani zaman görecelidir. Zamanın geçiş hızını belirleyen, kişinin kendisidir.
Peki benim için zaman nasıl geçmişti?
28 yaşımın yarısından çoğu su gibi gözümün önünden akıp geçmişti, endişe ve paranoya olmadan hem tüm ilginin hem de tüm sevginin tadını çıkarmıştım. Hep böyle yaşayacağıma inanarak geçip gitmişti her şey.
Ta ki, Baekhyun hayatımdan çıkana kadar.
O kaybolduktan sonra geçen 8 senelik süre, bir ömürden beterdi. Yaşlanmış, yorgun ve çoğunlukla paranoya içinde hissediyordum. Hem zaman geçmiyor, hem de geçmesin diye günleri sayıyordum.
Fakat yine de zamanı durduramaz ya da hızlı geçmesini sağlayamazdınız. Akışkan bir su gibiydi. Kendiliğinden akmaya devam ederdi.
Her ne kadar cehennemde geçen ve bir ömürmüş gibi görünse de 8 sene, göz açıp kapanıncaya kadar geçip gitmişti. Fakat şu son 3 saat bir türlü geçmiyordu.
Varış noktama dakikaları sayıyordum. Ben saydıkça dakikalar gözümde büyüyor, günleri alıyordu.
Normal de Gyeongju ile Seul arasındaki mesafe 3 saatten az sürerdi fakat bugün evren inatla bana engel olmak ister gibiydi. Trafik kitlenmiş 6. Saati devirmiştim. Bir ara sirenleri takacaktım fakat sivil arabamla geldiğim için bunu da yapamamıştım. Üstüne uykusuz ve yorgundum, bir de bir an önce varma isteğim de eklenince fazladan geçen 3 saat bana cehennem gibi gelmiş, musluktan akan damla gibi salise salise geçmişti.
Sonuçta varmam gereken yere öğleden önce varmam gerekirken ben, ancak öğleden sonra varabilmiştim.
"Sevdiğiniz birini bulmak bir asır gibi gelirken, sevdiğiniz biriyle bir ömür geçirmek sadece birkaç saat gibi gelir."
"Bu doğru, bu yüzden her saniyeyi hatırlanacak güzel anılarla doldurmak gerekli."
Sonunda arabayı uygun bir yere hızla park ederken, radyo'dan gelen kısık sesi son kez duydum ve derin bir nefes alıp arabadan indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Paper Cuts [bbh + pcy]
Fiksi Penggemar"Osamu Dazai, zayıf insanlar mutluluktan bile korkarlar. İplikle bile yaralanırlar diyor. Ben seni sevmekten bir an bile korkmadım, sana aşık olmaktan da korkmadım. Ben seni bir serçe parmağı ne kadar çok sevilirse o kadar sevdim ve umarım Chanyeol...