BÖLÜM 10

7 2 0
                                    

Çığlığın prova yaptığı bir odada yanlız başınıza kaldığınızı düşündüğünüz bir an, hiç oldu mu? Hayatınız boyunca çaresiz kaldığınız bir an, hiç oldu mu?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çığlığın prova yaptığı bir odada yanlız başınıza kaldığınızı düşündüğünüz bir an, hiç oldu mu? Hayatınız boyunca çaresiz kaldığınız bir an, hiç oldu mu?

Elinizden hiçbir şeyin gelmediği, ne yapacağınıza dair aklınızda hiçbir şeyin bulunmadığı bir an, hiç oldu mu?

İlla olmuştur.

Gelecekte de olacaktır.

🖤

Beyza'nın anlatımıyla...

Derin derin nefes almaya çalışıyordum ama aldığım nefes bana zehir gibi geliyordu. Okuduğum mesaj karşısında kaskatı kesilmiştim ve yerimde kıpırdamadan duruyordum. Şuanda kapımızın önünde olduğunu söylüyordu bize.

Duru bir anda ayağa kalktı ve salondan çıktı. Arkasından bizde ayağa kalktık ve salondan çıktık.
Bizi korkutmaya çalışıyordu ve başarılı da oluyordu.

Duru bir hışımla kapıyı açtı ve kapkaranlık bir görüntüyle baş başa kaldık. Gitmişti, kaçırmıştık. Elimde tuttuğum telefonumun ekranı açıldı. Bakışlarım karanlık görüntüden ekranıma düşen bildirime kaydı.

Yetti artık ama...

"Bazen herşey için çok geç olabilir Beyza. Keşke kapıyı çaldığımda boş boş birbirinize bakmak yerine kapıyı açsaydınız fakat beni görmeyi  yine kaçırdınız. ;)"

Yavaş adımlarla salona doğru ilerledim.

"Neler oluyor burada?"

Yanımda duran Barana döndüm.

"Daha demin kapımıza geldi" dediğimde Baran'ın kaşları çatıldı ve seri adımlarla diğerlerini uyandırmaya gitti. Korkunun her yerimi sardığını ve kalbimin küt küt attığını hissettim. Kimdi? Bizi nereden tanıyordu?

Hiçbir fikrim yoktu bu konu hakkında. Olan uykumda kaçmıştı zaten. Uyumak bile zor geliyordu bana.

Koltuğa oturdum ve mesajın üzerinde dolandı gözlerim. Çok geç olduğunu iddia ediyordu ve bunu kabullenmemiz gerektiğini düşünüyordu.

Kabullenmek çok zordu. Bizim için en zoru zaten buydu.

"Yine ne oldu Allah aşkına ya!" diye söylene söylene içeriye girdi Samet. "Uykum bölündü."

"O kapımızın önüne kadar geldi" dedim bakışlarımı halıdan ayırmayarak. "Kapıyı açmamızı falan söyledi fakat biz kapıyı açtığımızda çoktan tuzla buz olmuştu bile."

Kartal ve Mertte içeriye girdiler ve boş boş salona bakmaya başladılar.

"Anlaşılan bu gece uyumak yok deseneze" dedi Yiğit.

SUYUN DERİNİ💙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin