Yeni bölüme merhaba deyin dostlarım!
Oylar ve yorum yaparsanız ne güzel olur.
Keyifli okumalarr🫶🏻
——————————-Hızla hazırlanırsanız sevinirim. Sizleri avluda bekliyorum.
Kapıyı kapatıp çıktı Kıvanç. Bir süre tüm tim birbirine baktı. Ağızları hareket etmese de gözleri birçok şeyi söylüyordu.
Kıvanç Komutan, ilk göreve çıkacakları güne kadar time yakınlaşmak için elimden geleni yapmıştı. Fakat hareketleri içten değildi. Sanki ezbere hareket ediyordu. Ya da time öyle geliyordu.
Normalde üst rütbeliler, askerlere karşı net ve sert olurlardı. Elbette resmiyet dışı zamanlarda böyle olmazdı bu. Komutanlarla saygı çerçevesi içinde olauğu sürece rahatça sohbet edebilirlerdi. Komutanlarsa her seferinde samimi olurlardı. Gerekirse sert olurlardı ama her zaman bir abi, bir abladan farksız olurlardı.
Fakat Kıvanç öyle değildi. Resmi zamanlar da dahi olmak üzere çok yılışık davranıyordu. Evet, doğru tabir buydu. Ve hareketleri time samimi gelmiyordu. Şehadet Timi ona hiç alışamamıştı. Neyse ki yalnızca iki hafta birlikte olacaklardı. Ama sonrası? O da büyük merak konusuydu...
"Hazır mısınız?" Normalde Murat'ın bunu bağırarak söylemesi beklenirdi fakat Murat gayet sakin duruyordu. Bu genelde gerginlik belirtisi olurdu Murat için.
Herkes başını sallayıp avluya geçti.Hazırlıklar tamamlandığında Kıvanç "Allah yardımcımız olsun." dedi sakince. Timin cevabı da "Sağ ol!" olmuştu. Arabaya bindiler. Yol boyunca Kıvanç'in sesi arabayı dolduruyordu. Aslında tim ona karşı kinli değildi. Hatta onun samimi olmak için çabaladığının, kendilerinin yanlış anladıklarını kabullenmişlerdi çok kez. Ama onlar Alparslan'a alışmışlardı bir kere. Şimdi onun tam tersi olan bu adamı kolayca benimseyemiyorlardı işte.
Operasyon alanına sonunda geldiklerin Kıvanç vakit kaybetmeden herkesi siperlere dağıttı. Görev dağılımda iyi olduğu kesindi. Doğru kişiler, doğru yerdeydiler. Arzu ve Selin de aynı siperdeydiler. Birbirlerini çok severlerdi, sırt sırta çatışmayı da.
"N'aber?" Dedi Arzu silahından kafasını kaldırmadan. "İyi, sen?"
-Nasıl olsun, iyi işte.
-Arzu,
-Efendim?
-Cevdet konusu ne oldu?
-Hiç açma o konuyu ya.
-Düşüneceğim diyordun, düşündüm mü?
-Aklımdan çıktığı yok ki.
Selin, Arzu'nun sırtını sıvazladı ve silahına döndü. "Sanki Doruk senin aklından çıkıyor." Arzu'nun mırıldanışını duyduğu gibi ona geri döndü.
-Bence o da bana karşı bir şeyler hissediyor.
-Allah Allah, nedenmiş?
-Geçen beni mermi sıyırmıştı ya,
-Eee?
-Operasyondan sonra tabura geldiğimizde yanıma geldi. "İyi misin?" Falan diye sordu. Benim için endişeliydi.
-Ohoooh, bunlar işi pişirmiş. Biz de anca düşünelim.
-Kıskanmasana Koruma!
Bu, Arzu'nun kod adıydı.
İkisi de önüne döndü.
İkisi de düşündü.
İkisi de hüzünlendi.
İkisinin de yüzü güldü.
İkisi de silahına sarıldı.
İkisi de emniyeti açtı.
İkisi de bir el ateş etti.İki leş.
~~~~~
BÖLÜM SONU
Bölümü sevdiniz mi?
Bölümler böyle kısa kısa geliyor, biliyorum. Ama bu böyle bir kurgu. En azından aynı anda birden fazla bölüm atıyorum bu şekilde.
Sizce bir sonraki bölümde neler olacak?
Sizce bir sonraki bölüm kimin ağzından olacak?
Arzu ve Selin'i sevdiniz mi? Peki ya Kıvanç'ı ?
Oylarsanız müthiş olur, öpüldünüüzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soluklu Ölüm
General FictionAnnesi al bayrağa sarılı tabutuna son kez gururla sarıldı. Artık zamanı gelmişti. Alparslan, son yolculuğuna uğurlanıyordu. O bir öldü, geride bıraktıkları bin dirildi. Ya da ölmüş müydü? -------------------------------- Kurgu tamamen şahsıma, ka...