3. Bölüm

4.1K 343 71
                                    

Elimdeki teneke kutuda kalan birayı tek bir yudumda bitirdikten sonra boğazımdaki yanma hissinden dolayı öksürmeye başlamıştım. "Bira içmekten nefret ediyorum, cidden..."

"İçmesene o zaman," dedi Yaren, sarhoşluğun etkisiyle ağzını yaya yaya konuşurken. Onun bu hâline gülümsedim ve yeni bir kutu almak için sehpaya uzandım. Yaren, istediğim şeyi anlayarak hemen bir kutu alıp elime sıkıştırdı.

"Kendime olan sinirimi ancak böyle çıkarabiliyorum. Tadı berbat içkiler içmek, benim için kendimi cezalandırmak gibi." Kutuyu açmak için bir süre uğraştıktan sonra sonunda başarılı olduğumda rahat bir nefes alarak arkama yaslandım.

"Ne olduğunu hâlâ anlatmadın," dedi Yaren ağzına bir çilek atmadan önce. "Ama boş ver, gelmen iyi oldu. Tek başıma içki gecesi yapmayı sevmiyorum." Söylediklerine gülümserken bacaklarımı onun bacaklarının üzerine uzattım.

"İstediğin zaman içki gecelerine eşlik etmem için beni arayabilirsin!" Neşeli konuşmam ona da gülümsetirken başını bacağıma yasladı ve teneke kutuyu dudaklarına yasladı. Ben koltukta otururken o da hemen önümde, yerdeydi. "İçkiler kesinlikle erkeklerden çok daha iyi bir seçenek."

Yeni açtığım kutunun içindeki sıvının yarısından fazlasını tek yudumda bitirdim. "Katılıyorum," dedi Yaren bitirdiği kutuyu sehpanın üzerine bırakırken. "Şahsen bir şişe kaliteli şarabı tüm eski sevgililerime tercih ederim." Söylediğine karşılık ufak bir kahkaha atarken kucağıma bıraktığı meyve tabağından bir çilek aldım.

"Herhangi bir kaldırım taşını bile eski sevgililerime tercih ederim, şarap olmasına gerek yok," dedim sırıtarak. İmalı bir bakışla başını bana çevirdiğinde yüzümdeki gülümseme solarken kaşlarımı hafifçe kaldırdım. "Neden öyle bakıyorsun?"

"Kocan için de aynı şeyi söyleyebilir misin?" Dudaklarım istemsizce büzüldüğünde bakışlarımı kaçırmıştım. Boştaki elimle önüme düşen saçlarımı geriye ittirdim ve umursamazca omuz silktim.

"O dağda kurtlarla büyümüş kereste için böyle konuşamam maalesef." Bacağıma hafifçe vurup başını tekrar eski yerine yasladığında onun bu hareketine karşılık sırıttım. "Bak bana! Evli olmadığın için böyle alay etmek sana çok kolay geliyor."

"Çok şükür evlenmek gibi bir hata yapmadım. Seni de uyarmıştım, dinlemedin." Oturduğu yerden kalkıp benim gelirken aldığım viski şişesine uzandı. "Neyse, neyse... Sert bir şeyler içelim de keyfimiz yerine gelsin."

"Hepsinin tadı iğrenç zaten," dedim sahte bir huysuzlukla. Yaren, viskileri doldurmakla uğraşırken ben de elimdeki kutuda kalan birayı bitirdim ve boş tenekeyi buruşturup sehpanın üzerine attım. "Bir içkiye bir de Mert'e karşı hem sevgi hem de nefret besliyorum. İkisi his de o kadar yoğun ve güçlü ki!"

Onun kıkırdadığını duyduğumda somurtarak doldurduğu viski bardağına uzandım, bardağı parmaklarım arasına almadan önce ensesine hafifçe vurmuştum. "Ah, ne yapıyorsun ya!?" dedi şaşkınca, bunu beklemediği için duraksamıştı.

"İstediğim zaman vuramayacaksam neden arkadaşımsın?" dedim ona ters ters bakarken. Beni taklit ederek aynı bakışları o da bana attı ve derin bir nefes aldım.

"Dere boyu pıtırak oy nanayda!" Aniden, nakaratıyla birlikte söylediği şarkı sözüyle yüksek sesli bir kahkaha atarken bana doğru uzattığı viski bardağına kendi bardağımla hafifçe vurdum.

"Cilveloy nanayda!" Aynı anda viskilerden küçük bir yudum aldık ve ağzımızdaki acı tattan dolayı ikimizin de yüzü buruşurken kıkırdadık.

Oturduğu yerden kalkıp kumandayı eline aldı ve bir mikrofonmuş gibi dudaklarına yaklaştırırken şarkıyı söylemeye devam etti. "Gel beraber oturak oy nanayda!"

EVLİLİĞİ KURTARMANIN 21 YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin