3.BÖLÜM:DÖNMEK YA DA SONUÇLARINA KATLANMAK

7 3 0
                                    

Hastaneden çıkıp arabaya binip eve varmıştık. Yol boyunca Kerem, kornaya basarak sevincini belli ediyordu. Havalara uçuyordu.

"Baba oluyorum." diye bağırıyordu.

Ben ne mi yapıyordum ?

Bir yandan mutlu bir yandan da hüzünlüydüm. Duygularım karışıktı. Gözlerim durduk yere doluyordu.

Eve vardığımızda haberi olmayan Duru ve Kerem, babamı da aramışlardı. Babam da bizdeydi.

Eve girip salona oturduğumuzda Duru, Zeynep ve babam meraklı gözlerle bize bakıyorlardı.

"Geçmiş olsun kızım."

"Teşekkür ederim babacığım. Bizim Kerem ile size bir sürprizimiz var."

Her üçü de yan yana oturmuş bizim konuşmamızı bekliyorlardı.

Ben tam ağzımı açtığımda Kerem, yerinde duramayıp söyledi. Her ne kadar yanlış söylese de her üçü de şok olmuşlardı.

" Hamileyiz ! "

İlk tepki vermediler. Sanki beyinleri olayı yavaş yavaş algılamaya başlıyordu. Birden Duru, ayağa kalkıp, "Tebrikler." diyerek sarıldı bize.

Zeynep, ayağa kalkıp alkış çalıyordu ve "Kardeşim oluyor!" diye bağırıyordu.

Babam ise gözlerinden akan yaşları silip karşımıza geçti.

"Allah analı babalı büyütsün çocuklar." diyerek sarıldı bize.

Birden Kerem, koltuğa geçip yastıkları düzeltti. Elimden tutup, "Geç hayatım dinlenmen lazım." dedi.

Daha 1 aylıktı. Kerem ise şimdiden başlamıştı.

"Önümüzdeki 8 ay böyle olmayacaksın değil mi hayatım ?"

"Tabii ki olacağım." diyordu gülümseyerek.

Ben kanepe geçip uzandım. Televizyon izlerken gözlerimin yavaşça kapandığını hissettim. Daha fazla engel olmayarak kendimi uykuya bıraktım.

Saatler sonra gözlerimi araladığımda karşımda Kerem'i gördüm.

"Tünaydın canım."

Elinde meyve tabağı ile karşımdaydı.

"Tünaydın. Canım istemiyor hayatım." dedim o daha sormadan.

"Aaa olur mu öyle şey ! Senin bunları yemen lazım ! Sen uyurken manava koşup hemen taze taze aldım. Aç bakalım ağzını."

Elma dilimlerini zorla yediriyordu. Arada bir kendi ağzına da atıyordu.

Şu an içinde bulunduğum hayata inanmıyordum. Sevdiğim adam yanımda... Kızım yanımda... Babam yanımda... Ve bir bebeğim oluyor... Artık ailemize birisi daha ekleniyor...

Duru, Zeynep'i parka götürmüş. Benle Kerem tek evdeydik.

Yanyana televizyon izlerken birden Kerem'in telefonu çaldı. Telefonunu açıp mutfakta konuşmaya başladı.

Dakikalar sonra yanıma geldiğinde,

"Hayatım benim adliyeye geçmem lazım. Hastam var. Biter bitmez hemen geleceğim merak etme tamam mı ?"

"Tamam." dedim.

Ceketini giyip kapının önünde eline telefonunu alıp Duru'yu aradı ve eve gelmesini söyledi. Ardından evden çıkıp adliyeye gitti Kerem.

Kerem çıktıktan 5 dakika sonra kapı çaldı. Bir şey mi unutmuştu ? Kanepeden kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.

Ekrem buradaydı... Karşımdaydı... Yıllarca bir kez olsun aramayan, onu aradığım da açmayan adam şu an karşımdaydı...

"Merhaba Erina." dedi boynunu bükerek.

"Senin... Senin ne işin var burada ? Amerika'da değil miydin sen ?"

Yüzünde pişmanlık ve utanç duyguları vardı.

"Dün döndüm. Duyduğuma göre hamileymişsin. Tebrik ederim."

Hamile olduğumu nereden biliyordu ? Duru mu söylemişti, Zeynep mi söylemişti, Kerem mi söylemişti yoksa babam mı.?

Bunların hiçbiri söylemeyecek kişiler.

"Teşekkür ederim. Sen... Sen nereden biliyorsun ?.."

"Ben bilirim Erina. Seni hala çok sevdiğim gibi bunu da bilirim. Erina gel yeniden bi..." Sözünü kesip lafa atladım

"Ekrem sen neler söylüyorsun ? Ben Kerem'e aşığım. Biz birbirimizi çok seviyoruz. Şimdi defol git buradan."

Kapıyı kapatmaya çalıştığım sırada ayağıyla engel oldu.

"Seni uyarıyorum Erina. Şimdi gidiyorum ama Zeynep'e ve karnındaki o bebeğe dikkat et. Ya bana dönersin ya da sonuçlarına katlanırsın !"

Hızlıca kapıyı itip kapattım. Salona koşup telefonumu aldım ve Kerem'i aradım.

"Alo, Kerem. Lütfen hemen eve gel." dedim ağlayarak.

"Ne oldu birtanem iyi misin.?"

"Kerem soru sorma lütfen gel."

Telefonu kapatıp masaya attım. Kanepeye oturdum ve ağlamaya başladım. Ben bu pisliğe yıllarca nasıl katlandım ?

Zeynep'i ve daha doğmamış çocuğumla beni tehdit ediyordu. Korkudan tüm vücudum titriyordu.

Tek bir şey biliyordum. Bebeğimi ve Zeynep'i benden alamayacaktı. Alması için cesedimi çiğnemesi lazımdı.

YSSÖ - 2: HAYATIMIZA HOŞGELDİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin