Selam aşklarimm nabersinizz
Bugün atacağıma söz vermiştim o yüzden atıyorum, yoksa daha aklımda bölüm bitmedi :')
Övünmek gibi olsun ama sözüme çok sadık bir insanımdır
Bu arada hepinizin yorumlarını okuyorum ve gözlerim doluyor okurken... Çok teşekkür ederimmm
Oy kullanıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim, sizin sayenizde çok mutlu oluyorum hepinize minnettarım
Umarım bölümü seversiniz iyi okumalarrrrrr
...
(Jisung)
Beni kucaklayıp merdivenlerden indirmeye başlamıştı Minho, ona şaşkınlıkla baktım "Neden beni utandırıyorsun? Herkes bize bakıyor" Minho merdivenlerden inerken bana kısa bir bakış atmıştı."Sana yardım ediyorum ve sen şikayet ediyorsun? Neden bana odaklanmak yerine diğer insanlara odaklanıyorsun? Takma onları umurlarında bile değildir"
Sözleri beni hafifletmişti ve birazda olsa rahatlamıştım. Minho haklıydı, onlara neydi ki? İstediğimin kucağına çıkar istediğimin kucağından inerim onlara ne? Bir anlığına Minho'ya odaklanmaya çalıştım ve gözlerimi ona diktim.
Minho korkuyla bana ters ters baktı "Neden beni yiyecek gibi bakıyorsun?" "Öyle mi bakıyorum? Sana odaklanmamı söylemiştim" Minho önüne döndü ve ekledi "Odaklan ama öyle bakma, Her an beni bıçaklayacak gibisin" diyerek bana baktı ve gülümsedi
Minho bana bakarak yürümeye başladığında ayağı tekrar takıldı, ikimizde düştük sandınız değil mi? Hayır, yine yanan ben oldum kucağından uçtum çocuğun.
"AGH! Yardımının içine tüküreyim Minho!" Minho önce özür diledi fakat kendini gülmemek için zor tuttuğu belliydi.
"Hayvan! Uçtum lan üstünden gülme!"
Minho hemen kıkırdamaya başladı "İyi misin? Bir yerin acı-PUAHHA ahy pardon bir yerin acıyor mu diyecektim"
O sırada Chan Hyung yanımıza geldi ve bana doğru eğildi "N'aptın lan çocuğa?"
Minho kıkırdamaya başladı ve ardından ekledi "Hiçbir şey... Sadece Jisung uçmayı öğreniyor"
Ardından ben konuştum "Boşverin beni ve Shuhua'yı aramaya başlayın! Onu bulmaya geldik!" Dedim ve ikiside kafa sallayıp yanımdan ayrıldı.
Bu kadar kolay ikna olmalarını beklemiyordum fakat sözümü dinlettiğim için mutluydum.
...
(Hyunjin)
Shuhua'yı büyük bir merakla arıyorduk, her sokağa giriyor, her evin kapısını çalıp soruyorduk. Seungmin yorgunluk ve bıkkınlıkla konuştu "Yeter ya! Kızı bulamıyoruz işte! Ortada yok, vazgeçmeliyiz!"Seungmin'e ters bir şekilde baktım "Ben Shuhua'nın avukatıyım, eğer savcımız kardeşini aramaya geldiyse, avukatı olarak bende gelmeliyim" diyerek kaşımı kaldırdığımda Seungmin göz devirdi
"Mıy mıy mıy, beni neden getirdin o zaman?"
"Bilmem? Yalnız gelmek istemedim, ve de sana ben mi söyledim, o yıllık tatili kullanma diye. Kullanıp benimle gelmeyebilir din" Dedim kendimden emin bir şekilde.
Seungmin burun kıvırdı bu cümleme "Peki Peki, herşeyin en iyisini sen biliyorsun, en iyi sensin"
...
Aşklarım bu bölüm çok kısa oldu biliyorum ama dün hiç uyumadım (reels izledim) ve size sözümü tutmak için bu kadarını yazdım çoooookkk soryyyyBir de yorumlarınız beni çok çok çooookkk mutlu ediyor
Ve şimdi sleeping'lemeye gidicem by byyyy
Pazar günü atacağım bölüm daha uzun olacak, şu an bu bölümün taslağı elimde yoktu ve çok az olduuu
Ama sizi çoooooooooooooooooooooook sebiyoyum ve önemsiyoyum
Birdahaki bölümde telafi edeceğin bu kısa bölümüü :')
O zaman ne diyoruz!!! Birdahaki bölümde görüşürüzzzzzz aşklarimm
Yazım yanlışı varsa soryyy
![](https://img.wattpad.com/cover/370931593-288-k275652.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Best time <minsung>
AdventureMinho, Jisung'un sabahın 6'sında verdiği kurabiyesi ila herşeyi başlamıştı...