"Belli ki sen de taraftarı çok seviyorsun"
"Öyle tabi.Zatem sevgi karşılıklı bir şey değil midir?"
"Bunu söylemek plotoniklere haksızlık olmaz mı?"
Güldü hafifçe "Sen de şair gibi düşünüyorsun yani 'Sen elmayı seviyorsun diye elmanında seni sevmesi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
💔 Kısacık sürdü yazılar, Kısacıktı yazılanlar. Ve kısacıktı senli anılar.
Mekandan içeri girdik. Güzel ve hoş bir yerdi. Ortada geniş ve boş bir alan etrafta ise masalar vardı. İlerdeki masada bizimkilerin oturduğunu görünce oraya gittik.
Herkesle kısaca selamlaştık ve Nurların yanındaki boş sandalyere ilerledik.
"Hoş geldin yenge"Dedi Talha bana bakarken sonra Semih'e döndü "Naber lan?"
"Buna da yamuk yapma dedik iyice cıvık bir şey oldu.Bir kere de bir ortan olsun be Talha"Dedi Semih söylenerek sandalyeye otururken.
"Asıl sen biraz bazı şeylerden memnun olmayı mı denesen? Her şeye söylenip duruyorsun yeter da"
Onlar yine kendi aralarında atışırlarken. Necip abinin yine derdi aynıydı.
Ben tam Nur ablanın yanında oturduduğum için oldukça net duyuyordum sesini.
"Nur Selma teyzeyi (Cenk'in annesi) arasana"
"Yahu daha yarım saat önce aradım"
"Tamam işte olmuş baya."
"Necip delirtme beni!!! Kadını kabul ettiğine yeterince pişman ettik zaten. Sakin ol artık biraz"
"Bir şey demez Selma teyze ayrıca ben gayet sakinim sadece kızımın sesini duymak istiyorum suç mu?"
"Suç değil tabiki ama kadını rahatsız edip duruyoruz. Biraz rahat mı bıraksak?
"Nur haklı rahat bırak lan anamı"
Cenk abinin bu yükselişinden sonra masaya bir sessizlik çöktü.Hepimiz birbirimize baktık boş boş.Sonra hepimiz birden bastık kahkahayı. Necip abi kahkahalarının arasında konuştu "O nasıl laf lan duyanda bir şey var sanacak tövbe yarabbim"
"Cenk aman şu yükselişlerine dikkat et Şenol babamın (Cenkin babası) Necip'i vurmasını istemeyiz" Dedi Ece bir kahkaha daha atarken.
Eceyle birlikte hepimiz gülüyorduk ama girişten giren kişiyle hepimizin gülüşü bıçak değmiş gibi kesildi.
Zira içeri giren kişi pek kıymetli(!) TFF başkanımızdı.
"Bunun ne işi var burda?"diye çok makul bir soru yöneltti Semih ama oldukça gergindi.
"Bir bilsem"Derken Necip abi de en az onun kadar gergindi.
"Ben bir tuvalete kadar gidicem" dedim ve ayaklandım.
Tam lavaboların olduğu alana dönmek isterken mekan masaların olduğu alana geçmek isteyen Tff başkanı ile çarpıştık.
