Karan'la yürüyüşe çıkmıştık ama havanın erken karardığını ikimizde unutmuştuk.
"Yavrum yoruldun mu?"
Ona baktım ve başımı iki yana sallayıp ellerimi uzatarak derdimi anlattım.
"Ellerim çok üşüdü."Bir elimi tutup kendi eline hapsetti.
Hayran hayran ona bakıyordum.
Bu adam gerçekten sevilmeyi hak ediyordu.Yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Kalan 14 günden bir hafta çıkar Karan seni ödüllendirmek istiyorum!"Öyle bir arzu içinde konuşmuştum ki Karan sesli bir şekilde yutkundu.
"Bunu neden yapıyorsun?"Yavaş yavaş yürürken bana bakıyordu.
Ona döndüm.
"Çünkü senden etkileniyorum, senden hoşlanıyorum ve bunlar senin sayende oldu, bu yüzden seni ödüllendirmek istiyorum."Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
Kendimi bir anda Karan'ın kucağında sırtım ağaca yaslanmış bir şekilde buldum.
Karan hırsla dudaklarıma atıldı.
Garip bir inleme kaçırdım dudaklarımdan.
Minik bir ısırık bıraktı ve dudaklarımdan akan kanı tiksinmeden emdi.
Onun bu hareketiyle kucağında kıpırdandım.
O beni öpmeye devam ederken bende arada ona karşılık veriyordum.
Geriye çekildiğinde ikimizde soluklandık."Karan!
Ya biri görseydi?"Dudakları dudaklarımı vahşice eziyordu.
Ben ise şok içinde öpüşlerini hissetmeye çalışıyordum.
Kafasını kaldırdı.
"Evden uzak değiliz ve diğer evlere en uzak ev benim evim bu yüzden istediğin gibi beni öpebilirsin yavrum."Konuşurken dudakları dudaklarıma değiyordu ve bu benim ateşler içerisinde yanmama sebep oluyordu.
Gözlerimi gözlerine çıkardım sesi kalınlaşmıştı, zaten fazlaca erkeksi bir sesi vardı ve bu şekilde daha da öpülesi oluyordu.Gözlerimi kapatıp soluklandım.
Kalçama değen şeyi hissettiğimde tahminlerimin yanlış olmadığını anladım.
"Karan!"Dudaklarını boynumda gezdirdi.
"Söyle yavrum!"
İnlememek için dudaklarımı birbirine bastırdım."Minik oğlun kalçama değiyor çekebilir misin?"
Çok ıslanmıştım bu soğukta ter atıyordum.
karların arasında sevişmek üzereydik.Eliyle kalçamı tutup biraz daha yukarı kaldırdı.
"Bebeğim özür dilerim ama eve gitmek zorundayız.
Acilen banyoya girmem gerekiyor."Başımı onaylarcasına salladım.
Dudaklarımın şiştiğini hissediyordum.
Dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı.Gözlerini kapatıp başını başka bir yere çevirdi.
Kollarımı boynuna daha sıkı sardım.
Hâlâ kalçama değen organını hissediyordum ama tepki vermek istemiyordum
Sonuçta kontrol edebileceği bir şey değildi.Bana hiç bakmadan eve doğru yürümeye başladı.
"Sana baktığım zaman benim yüzümden şişmiş dudaklarını görüyorum zaten dolgun ve kırmızılar ama bu hali beni mahvediyor.
Her halin beni etkiliyor."Gözlerini kapatıp açtı ve ona melül melül bakan bana döndü gözleri.
Dudaklarıma baktı bir kez daha.