2. BÖLÜM

1K 42 7
                                    

Sabah kalktığımda joseph'ı evde bırakıp teyzeme gitmiştim.
Üzerimde ince yeşil çiçekli bir elbise vardı.
Hava gayet sıcak olduğu için bence idealdi.
Teyzemin evine vardığımda kapısını çaldım.
Kapıyı açıp beni inceledi.

"Teyze hızlıca bir kaç soru sorup gideceğim.
O evde esmer bir adam yatıyordu.
Bu adam kim ve neden benim kaderim?"

Teyzem gülümseyerek baktı bana.
"Bunu sana ben söyleyemem kızım.
Vakti geldiğinde o adam sana her şeyi anlatacak."

Sinirle homurdandım.
"Ama teyze!"
Yüzüme kapanan kapı ile şaşkınca baktım etrafıma.
Sinirle eve doğru yürüdüm.
Eve girdiğimde Joseph yanıma geldi ve başını dizlerime koydu.
Bu acıktım demekti.
Mutfağa girip ona yemek hazırladım ve kahvaltı yapmak için poğaça yaptım.

Poğaçaları tavaya yerleştirdim ve mutlu bir şekilde etrafı toplamaya başladım.
Başımı kaldırdığımda Karan beyi görmem ile gülümsedim.
"Günaydın Karan bey bu gün nasılsınız?"

O gülümsemedi ama kötü bir tepki de vermedi.

"İyiyim ama ağrılarım var."

Başımı salladım.

"Yaranız var mı?"

Sandalyelerden birine oturdu ve eli ile göğsünü gösterdi.
"Minik bir kesik var ama çok önemli değil."

Masayı silmek için eğildiğim yerden doğruldum.
"İlaçlarım olacaktı karan bey hemen ilgilenirim."

Odama çıktım ve ilaçları alıp aşağı indim.
Yarasını açmış bir şekilde bekliyordu.
Önce bir ıslak bez ile silecektim.
Yarasından ki tozu ve kanının kokusunu fark ettiğimde karan Bey'in yüzüne baktım.

"Yaranız da Kurt boğan var Karan bey ayrıca bu yara bir bıçak kesiği değil,
Hayvan pençesi.
Bir hayvanın pençelerinden dolayı bulaşmış gibi."

Temizledikten sonra Kendi ellerimle yaptığım merhemlerden sürdüm.
Bir bez yapıştırdığım da bir hafta içinde iyileşeceğini biliyordum.
Eğildiğim yerden doğruldum ve karan Bey'e kahvaltısını verdim.
O yemek yerken ben bahçeye çıktım çiçekleri saksılara ektim ve derek amcaya verdim.

Derek amca benim çiçeklerimi satıp parasını bana getiriyordu.
İşim bitince bahçede ki çeşmeden elimi yıkadım.
İçeri girdim ve etrafı topladıktan sonra Karan Bey'e baktım.
Dışarıyı tamda benim gözüktüğüm yere dalmış bir şekilde bakıyordu.
Onu içeride bırakıp joseph'ı alıp odama çıktım.
Saçlarımı taradım yatağıma girdim.
Erken kalktığım için biraz uykudan zarar gelmezdi.
Bir saat uyudum ve kalkıp elimi yüzümü yıkadım.

Mutfağa yemek yapmaya indiğimde joseph'a yemeğini verdim ve dışarı çıkardım.
O dışarıda arkadaşları ile oynarken ben yemek yapıyordum.
Yahni yapmıştım.
İşim bittiğinde kapı çaldı.

Kapıya doğru ilerlediğimde joseph'ın geleceğini düşünmüştüm.

Kapıyı açtığımda karşımda duran kişi ile sinirden gözüm seğirmeye başladı.

"Alev.
Bu akşam ailem teyzenle konuşmaya gidecek ve seninle evleneceğim."

Sinirli bir soluk verdim.
"Seni piç!
Öyle bir şey asla olmayacak.
Teyzem beni satmaz!"
Elini omuzumda aşağı doğru akan saçlarıma attığında sinirle eline vurdum.

"Seninle evleneceğim ve bana çocuklar vermek zorunda kalacaksın."

Alaycı bir gülüş sergiledim.
"Kafanda fazla kuruyorsun James."

Elimi kaldırdım ve güçlü bir 'şap' sesinin ardından James'in bedeni yere yığıldı.
Kızıl torun olmak güç gerektiriyordu sonuçta!

GUEST DADDYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin