İcraat

642 35 53
                                    

Oy atmayi unutmayinnn arhadassaklae

Soyacağımız eve girmeden 3 saat önce buluştuk. Planda hiçbir pürüz yoktu. Furkanın dediğine göre işimiz bu kez hiç olmadığı kadar basitti.

"Tolga ne bön bön bakıyosun oğlum anladıysan kafanı sallasana. Lan bi ciddi olun az kaldı gitmemize. Tekrar edicem baştan sona hepiniz dikkatli dinleyin özellikle sen Tolga."Diyerek bağırdı Furkan...

Bir yandan yemek yiyerek kafasını sallayan Tolgadan sonra Furkan tekrardan anlatmaya başladı. "Asrın kapı ve kasa sende. Zaten en önemli iki şey bu. Senin başka bişey yapmana gerek yok. Ahmet eğer kasa da umduğumuz gibi bişey bulamazsak elimiz boş çıkmamamız lazım. Tolgayla birlikte etrafı arayın çok dikkat çekmeyecek şekilde değerli gördüğünüz şeyleri
alın.

Ben de güvenlik kameralarını ve alarm sistemini halledicem her zaman ki gibi detayları biliyosunuz zaten anlatmaya gerek yok. Ha olur da adam gelicek olursa.Bakın öyle bi ihtimal var demiyorum ama bir aksilik çıkar da gelirse, her koyun kendi bacağından asılır.

Adamı etkisiz hale getirmeye çalışın zaten çok güçlü biri olacağını sanmıyorum. Olmuyosa kaçın, buluşma noktamız belli ." Son kelimeleri de söylediğinde hepimiz ayaklandık ve malzemelerimizi alıp küçük siyah karavana atladık. Tolga binmeden önce karavanın plakalarını çıkartıp yedeklerinden birini takmıştı.

Nihayet gireceğimiz eve varmıştık. Yol 2 saat sürmüştü ve Allahın unuttuğu, dağın başında bir yerdeydik. Bura ev demeye bin şahit isterdi. Resmen koca bi saraydı, muhtemelen burası bunca zamana kadar girdiğimiz en büyük ev olacaktı. Evin çevresi boylu boyunca ucu sivri demirlerle çevriliydi ve gördüğüm kadarıyla 5-6 katlıydı. Etrafta in cin top oynuyordu ve zifiri karanlık vardı.

"Azıcık geriye sür çıkıyo şimdi." Ahmetin uyarısıyla Furkan arabayı ağaçların arasına çekti. Yanımızdan geçen siyah spor arabayla hepimiz sırıttık. İşte şimdi gerçek eğlence başlıyordu.

Yaklaşık 2 dakikalık süren uğraş sonucu ana kapıyı açmayı başarmıştım. Furkan minik bir kahkaha atarak sırtımı sıvazladı. Şimdi sırada alarm sistemini kapatmak vardı. Bu esnada Furkan devreye giriyordu. Parmaklarını şıklatarak bilgisayarla saniyeler içinde sistemi hackledi. Hepimiz içeri daldık ve işe koyulduk. Ahmet ve Tolga üst kata Furkan ve ben de alt katları araştırmaya koyulduk.

Tam bodrum kapısını açacağım sırada duyduğum korkunç hırlama sesiyle yere çivilendim. Yavaş yavaş kafamı yanımda duran Furkana çevirdiğimde Furkanın cebinden bir şey çıkarttığını fark ettim.

Bu durumla daha önce karşılaştığımız için Tolga annesinin veteriner kliniğinden hayvanları birkaç saat etkisiz hale getirecek ilaçlı mamadan getirmişti. Furkan titreyen elleriyle köpeğe mamayı uzattı ve simsiyah Doberman cinsi köpek mamayı havada kaptı. Birkaç dakika içerisinde sendeleyerek uykuya daldı.

"Az daha altıma sıçıyodum amına koyayım. Bunu nasıl gözden kaçırırım kafamı sikiyim ya."

"Al benden de o kadar neyse ki Tolga o mamadan getirdi. O kadar laf ediyosunuz bide çocuğa " Diyerek bodrum kapısını açtım...

Ahmetin ağızından ;

"Ahmet baksana lan şuna, ben bu zenginlerin zevklerini hiç anlamıyorum." Diyerek elindeki fil biblosunu gösterdi.

"Hayır amına koyayım bi kere niye herkesin evinde fil biblosu var. Zengini de fakiri de aynı lan hale bak. Bu adam sonradan görme mi acaba.
Bi yerden kırmızı nar biblosu da çıkar kesin." Diyerek kahkaha attı ve kendini yatağa bıraktı.

Gözlerini tavana dikmiş şarkı mırıldanırken onun bu haline gülümseyip yanına uzandım. Usulca saçlarını okşayarak "Tolga bu iş bitince görüşmeyelim demiştim ya, ciddiye almadın dimi. Yani biliyosun ben sensiz yapamam." Dedim ve alacağım cevabı bekledim.

"Ahmet mal mısın niye ciddiye alayım her zaman ki hareketlerin. Onca şey söylüyosun buna mı takılayım gerçekten salak mal pislik. Kalk be işimiz var boş boş konuşma başımda it herif." Diyerek beni yataktan itekledi ve mırıldanarak etrafı kurcalamaya başladı. Sanırım bi tık sinirlenmişti.

15 dakika sonra

"Ahh mmmh Ahmet yavaş ol lan hayvan mısın" Diyerek çemkiren Tolganın içinde sertçe git gellerime devam ettim. Bir yandan saçlarımı çekiştirip bir yandan da kalçasını penisime bastırıyordu. Kedi gibi inlemesiyle dudaklarına yapıştım. Girdiğimiz her evde seks yapmak gibi bi huyumuz vardı. Kanlı bıçaklı olsak bile her seferinde yapıyorduk.

"Tamam bebeğim yavaş olucam bağırma." Diyerek onu sakinleştirdim ve ensesine usulca öpücükler kondurarak içini doldurmaya devam ettim. Birkaç saniye sonra ikimiz de gelmek üzereyken camdan gözüme yansıyan araba farıyla hemen Tolganın içinden çıktım. Ne olduğunu anlayamayan Tolga usulca ayağa kalktı ve garajda gördüğü arabayla koca bi siktir çekti. İkimiz de hızlıca üzerimizi giyinmeye koyulduk.

Mahvolduk, bittik biz. Acele edelim eve girmeden tüyelim burdan." Dedi Tolga.

"Furkanla Asrını napıcaz ?" Dedim sessizce arabadan inen adamı izlerken.

"Onlar başlarının çaresine bakar. Hem Furkan dememiş miydi herkes kendi götünden sikilir diye."

Salak her koyun kendi bacağından asılır o nerenle dinledin. Aman siktir et gidiyoruz burdan şimdi çok sessiz ol arka kapıdan hızlıca çıkıcaz." Dedim ve el ele tutuşarak odadan dışarı doğru adımladık...

Asrından:

Yaklaşık 1 saattir kasayı açmaya çalışıyordum. Furkanla ne kadar denesekte bi türlü halledememiştik. Bu farklı bi kasaydı çok büyüktü ve koyu kırmızı rengindeydi. Daha önce renkli kasa görmemiştim.

Her kısmı farklı bir şekilde tasarlanmıştı bir şifreyi çözsem, öbürü kilitleniyordu ve her köşesinde ayrı bi kilit vardı.

"Sen biraz daha dene vakit kaybetmeyelim adam 1 saate gelir. Ben bizimkilere bakayım neler toplamışlar." Diyen Furkan yanımdan ayrıldı.

30 dakikanın sonunda kasayı açmama neredeyse ramak kalmıştı. Sadece son kilidi halledip kapağı çevirmem gerekiyordu. Üst kattan duyduğum sesle iki saniye duraksadım. Gereğinden fazla oyalanmıştım.

Furkandan ve öbürlerinden ses seda yoktu. Tam o sırada arkamda duyduğum ayak sesiyle gülümsedim. "Furkan gel la çok az kaldı bak neredeyse bitti son kilit bu. Bunu da açınca bitiyo bu iş." Dedim ve harekete geçtim.

Sanırım Furkan konuşmadan arkamda ne yaptığımı izliyodu. Ellerimi çırparak kapağı çevirdim ve kasayı açtığımda gördüğüm şeyle neye uğradığımı şaşırdım...

"Anasını avradını sikiyim boş lan bu. Lan furkan bunun için mi getirdin bizi buraya salak herif." Dedim ve arkamı dönmemle karnıma yediğim tekme bir oldu. Az önce açtığım kasanın içine düştüm ve kapı birden üzerime kapandı.




Tamam mı devam mııı

ESARET (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin