Smutcuk falan filann yorum-oy atın anneeeCengiz dudakları hafif aralık şekilde bana bakıyordu. Bakışlarının derinliği kendimi öylesine savunmasız hissettirmişti ki. Sanki kafamdan geçen bütün düşünceleri duyabiliyordu.
Tam kucağından kalkmaya yeltendiğim sırada buna izin vermedi ve kalçamı iki eliyle avuçlayıp sertçe penisine bastırdı.
"Ahh C-cengiz yapmamalıyız." Bu hareketi ikimizi de çıkmaz bir yola sokmuştu.
"Merak etme bir şey yapmayacağım, sadece biraz izin ver lütfen." Mırıldanarak konuştu. Bi süre sonra kendimi ona teslim ettim. Boynundaki damarlar fazlasıyla belirginleşmişti. Nefes almakta zorlanır gibi bir ifadesi vardı. Bu delice bir düşünce olsa da ona güveniyordum...
Bakışlarımdan onayladığımı anlamış olacak ki aniden dudaklarıma yapıştı. Şu an utançtan domates gibi kızardığıma emindim. Karşılık vermediğim için dudağımı ısırdı ve dilini yavaşça dudaklarımdan içeri yolladı.
Bu esnada penisi ile aramdaki tek engel altımdaki ince kumaş parçasıydı. Ağır hareketlerle penisi üzerinde ileri geri hareket etmeye başladım. Ben ona sürtünürken o da saçımı geriye doğru çekti ve boynumu ısırp öpmeye başladı.
"Y-yavaşla." Boynumdan aşağı doğru sızan sıcak sıvıyla inledim. Resmen kanatmıştı hayvanat. Kan göğüsüme doğru damlamaya kalmadan hissettiğim ıslaklıkla hareket etmeyi kestim. Ruh hastası şuan boydan boya sızan kanı emiyordu.
"N-ne yaptığını sanıyorsun sen." Kafasını boynumdan çekti ve gözlerini gözlerime dikti. Dudakları benim kanım yüzünden kıpkırmızı olmuştu.
"Benim için baştan aşağı öyle değerlisin ki. Tek bir damla kanının bile ziyan olmasına izin veremem."
"Bu ne demek şimd-"
Konuşmama izin vermeden aceleyle ayağa kalktı. Ardından beni de kucağına aldı. Bacaklarımı beline sardım ve öpücüğüne karşılık vermeye devam ettim.
Artık ikimizin de penisi patlayacak gibiydi. Ön sevişmeyi fazla uzun tuttuğumuz için bu sertlik acı vermeye başlamıştı. Hızlıca bütün kıyafetlerimden kurtulduk. Altımı tamamen çıkardığı sırada çok utandım. Çünkü daha önce hiçbir erkekle bu tarz bi birliktelik yaşamamıştım.
"Sence utanmak için çok geç değil mi hmm."
Arsızca konuşması beni sinirlendirmişti. Burda her bok benim başıma gelmişti. Neden mağdur durumunda olmak zorundaydım ki ?
Anın verdiği adrenalin patlamasıyla Cengizin üzerine çıktım ve onu yatağa devirdim. Şimdi pozisyonumuz tam tersi halini almıştı.Cengiz şaşkın gözlerle hareketlerimi izliyordu.
Ne yalan söyleyeyim böyle bakması çok tatlıydı. Sırıtarak elime tükürdüm ve Cengizin aletini avucuma aldım. Yukarıdan aşağı doğru olacak şekilde sıvazlamaya başladım. Tek elime sığmadığı için öbür elimi de kullanmaya başladım. Orospu çocuğunun aleti benimkinin iki katı büyüklüğündeydi resmen. Elime sığmadığını anlamış olan Cengiz arsızca gülmeye başladı.
"Ne gülüyosun be. Sorun benim ellerimin küçük olması değil bi kere. Senin sikin çok büyükse ben napıyım." Açıklamama daha çok gülen Cengiz sırıtarak dudaklarıma yapıştı. Bu kez o elini benim penisime atmıştı.
İkimiz de deli gibi birbirimizi çekmeye başladık. Bu durum birkaç dakika kadar daha devam etti. Bir süre sonra ikimiz de seri hareketlerle aynı anda boşalmıştık. Nefes nefese kalmış şekilde kafasını boynuma yasladı ve ısırdığı yerlere tek tek öpücükler koymaya başladı.
O kadar yorgun hissediyordum ki kolumu kaldıracak halim bile kalmamıştı. İçime girmediği için mutluydum. Orospu çocuğuyla sevişsem muhtemelen sakat kalırdım çünkü.
Bir tane normal insan özelliği yoktu lan. Penisi bile dev gibiydi. Penisini düşünmek istemesem de aklıma başka hiçbir şey gelmiyordu. Devamlı penisini hayal ettiğim için tekrardan sertleşmeye başlamıştım. Buna bir son vermek için Cengizin kucağından kalktım.
"Nereye gidiyosun güzelim." Hitap şeklinden dolayı kalbim teklemişti.
" Şey duşa giricektim de."
"Bende geleyim beraber yıkanalım." Duyduğum teklife başta hayır diyecek olsam da vazgeçmiştim. Adamla birbirimizi boşaltmıştık artık utanmanın bi anlamı yoktu. Kafamı salladım ve beraber duşun içine girdik. İtiraz etmemiş olmamın onu mutlu ettiğini gözlerinde görebiliyordum.
Bol temaslı bir duşun ardından üzerimizi giyinip yatağa yattık. Saat gecenin üçü olmuştu. Duşla birlikte ikimiz de mayıştık. Cengiz kolunu belime doladı ve burnunu enseme gömdü. Şu evde bulunduğum iki ay boyunca kendimi en huzurlu hissettiğim an bu andı.
Hatta kendi hayatımda bile böylesine bir huzur hissetmemiştim. Cengizin esiri olmaya başladığımdan beri ona karşı olan bütün düşüncelerim ciddi manada değişmeye başlamıştı.
Tam gözlerimi kapatacağım sırada karşımda duran havalandırma kapağının ardında bana gülümseyen adamla vücudum kaskatı kesildi. Kafasını sağa sola sallayarak bembeyaz dişleriyle otuz iki diş sırıtıyordu. Gözleri o kadar maviydi ki gökyüzünden bile daha mavi olduğuna yemin edebilirdim. Çocukluğumdan beri mavi gözlü insanlardan hep korkmuştum.
Bu havalandırma kapağının ardında yüksek ihtimalle bodrumdaki depo vardı. Ciddi ciddi kafayı yiyordum. Daha fazla göz göze gelmek istemediğim için arkamı dönüp Cengizin boynuna sokuldum. Havalandırmadaki adamın kahkaha sesleri kulağımda çınlıyordu. Birkaç saniye sonra Cengizin kokusuyla gözlerimi kapattım.
Arkadaslar havalandırma dediğim şey böyle duvarda oluyo ya hani çzigi çizgi ondan bahsediyorum. Bidee bide bide bidee sizce kim o maviş
![](https://img.wattpad.com/cover/372174709-288-k857140.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET (GAY)
FanfictionArkadaşlarıyla birlikte hırsızlık yapmak için girdiği estetik cerrahının evinde esarete kapılan Asrının hikayesi