10.BÖLÜM

5 0 0
                                    

Kaç gündür burdaydım , hiç kimse merak  edipte  aramıyormuydu, babam, annem  neden beni aramıyorlardı neden merak etmiyorlardı.Demir kapının orda hep aynı koruma vardı  Anıl geldiğinde onunla konuşuyorum diye bana delirmişsin deyip duruyordu  ama ben zaten delirdiğimi biliyordum çünkü ölmüş bir insanla konuşamazdın.

"Kaç gündür burdayım." koruma ilk bana bakmadı galiba yine kendi kendime konuşuyorum sandı ama  bana  baktığında bende ona baktığım için ona sorduğumu anlamış olmalıydı

"İki hafta oldu."  vayyyy be iki haftadır burdaydım ve kimse beni arayıp sormuyordu. Peki okulda  devamsızlık bilgilerim babama gitmiyormuydu sonuçta bir derse girmedim diye    ortalığı ayağa kaldıran bir  babam vardı. Demir kapı  açıldı içeri Caner girdi. Yanıma geldiğinde sırıttı.

"Sevinirmissin bilmem ama    kısa süreliğine olsa serbestsin cesur ceylan." neee beni serbestmi  bırakıyordu.

"Vazmı geçtin." sırıttı

"Duymadın heralde  kısa süreliğine diyorum." duymuştum  ama belkide duymak istememişimdir.Demir kapıya doğru ilerlerken.

"Arkadaşın Dilaya  şükret senin için kayıp ilanı vermiş yoksa daha uzun bir süre burda kalırdın."

"Bir zamanlar seninde arkadaşındı  yada  arkadaştan öte hislerinmi vardı senin ,tam hatırlayamadımda."   sırıtmıyordu ama gülümseme sırası bendeydi gülümsedim ve önüme döndüm çıkıyordum artık burdan.

"Elfida   eğer birisine  bir şey anlatırsan  bu sefer ölen  daha fazla  olur ve unutma seninde dediğin gibi bu son oyun olucak." gülümsüyorduk hemde karşılıklı.Depodan çıtığımızda arabaya bindik. Uzun bir yolun ardından araba durdu ve indim. Etrafıma baktım deniz vardı kum vardı gülümsedim burası Anılla beraber geldiğimiz son yerdi. Oturduğumuz yere geldiğimde  kuma oturdum. Gülümsüyordum gökyüzüne baktım güneş yavaş yavaş batıyordu. Bu sefer üşümüyordum titremiyordum. Burnum sızladı gülümsedim,gözlerim doldu gülümsemeye devam ettim, en sonunda gözümden bir damla yaş aktı ben yine gülümsemeye devam ettim en sonundada hıçkırıra hıçkıra ağlamaya  başladım ve  bu sefer gülümsemiyordum  sadece ağlıyordum. Eve gitmek istemiyordum annemin yüzüne bakmak istemiyordum, teyzeme yalan söylemek istemiyordum çünkü  hiç bir zaman Seldanın öldüğünü söyleyemezdim, babamı görmek istemiyordum,  yine bağırıcaktı  suçlu ben çıkacaktım ben kaldıramazdım  suçlanmayı ,  kaldıramazdım.

"Neden ağlıyorsun?"  Anılın sesini duydum ve artık şaşırmıyordum çünkü   her an yanıma geliyordu yada ben yanımda olmasını istediğim içinde geliyor olabilirdi hayallerimde  , artık hayallerim Anıldan ibaretti , ben delirdiğime emin oluyordum artık.

"Bilmem içimden geldi." Ben ona, o bana baktı ve gülümsedik.Denize , dalgalara baktım.

"Anıl denize girelimmi." afallamıştı  sanki  ölmemiş gibi. Reddebilirdi ama hayaldi ve Anıl beni kırmazdı.Anıl ayağa kalktı elini  uzattı.

"Hadi neyi bekliyorsun." gülümsedim ve elini tuttum .Denize doğru yürüyorduk   su dizlerimi geçtiğinde kalbim  hızlanmaya başladı.

"Anıl kalbimin sesini duyuyormusun." yine afallamıştı gerçek gibi.  Gülümsedi.

"Hayır duymuyorum ama biraz yaklaşırsam duyabilirim." 

"Yaklaş o zaman,hem bende senin kalbinin sesini duyabilirim.gülümsedi,Su göğsüme geldiğinde Anılın göbeğinin  biraz üstüne geliyordu.Anıl bana  daha fazla yaklaştığında ben  kalbinin sesini duyamıyordum  duyamazdım çünkü  Anıl ölüydü, ölü bir insanın kalbi atamazdı.

"Biliyormusun denize girmeyi çok severim ve artık daha fazla seviyorum."

"Bilmiyordum ama şimdi öğrendim ve bende  seviyorum artık."   suyun içine tamamen daldığımda   artık her yerim ıslaktı. Başımı suyun içinden çıkardığımda etrafıma baktım ama Anıl yoktu.

"Anılllll?"  korkuyordum , her  hayalim  böyle   kabus gibimi biticekti.

"Efendim."  arkamdan gelen sesle hızla arkamı döndüm gülümsedim, Anıl arkamdaydı sadece oda benim gibi suya batıp çıkmıştı. Hızlıca yanına gittiğimde boynuna sarıldım, oda bana sarıldı,  gerçek gibiydi ama değildi. Ben ölü bir adama aşık olmuştum.Başımı yukarı  kaldırdım   güneş batmış yerini yıldızlar almıştı.

"Anıl  yıldızları seyredelimmi."gülümsedi

"Olur."  ikimizde denizin üstünde yatar pozisyon aldık ve ellerimizi tutarken yıldızları seyrediyorduk.

"Çok güzeller."

"Evet."

"Anıl sen hiç aşık oldunmu?" bana baktı ardından tekrar yıldızlara çevirdi bakışlarını.

"Hayır." hiç aşık olmamıştı ve artık olamazdı çünkü kalbi yoktu ,kalbi atmıyordu.

"O zaman  ölmemeliyim demi."

Neden?"

"Çünkü senin kalbin yok ,  kalbin atmıyor artık  bu yüzden aşık olamazsın."

"Elfida senin de dediğin gibi güzel bir duygu olan aşk için insan ölmemeli."

"Ölme Elfida." göz yaşlarımı durduramıyordum.

"Ölmem Anıl ve keşke sende ölmeseydin." bana döndü bakışları ,gülümsemiyordu sadece bakıyordu. Bende önüme döndüm uyukum geliyordu ama  uyumamalıyım yoksa boğulurdum.

"Keşke  şuan uyuyabilsem."

"Uyuma Elfida  boğulursun." evet boğulurdum.  Yıldızlara baktığımda sevdiğim bir şarkıyı mırıldanıyordum.

Sar beni saralım gel yüreği yaralım 

Diye tut elimden  buradan kaçalım

Dağları delelim denizleri aşalım

Kanadımız var gibi göklerde uçalım

Bir rüyaya dalalım ve orda  kalalım

Uyanmayalım...



SON OYUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin