İnsan yaşadığı süre bazı şeyleri affedebilirdi ama nasıl affettiği daha önemliydi.Ben Anıl'ı affetmiştim ama nasıl affetmiştim.Onun da canını yakmışmıydım, ödeşmişmiydi.Evet ben Anıl'ı affettim hemde canı yandığında.Öylece durmuş olanları anlamaya çalışıyordum.Anıl la balkondan oturmuş sohbet ediyorduk ve üç el ateş edildi. Karanlıkta bırakmak istediler ama ledlerimiz vardı. Camı indirdiler ama beni koruyan Anıl vardı. Son kurşuna nolmuştu, nereye isabet etmişti bilmiyordum taki Anıl'ın acı inlemesini duyana kadar. Hareket etmek istiyordum, Anıl'a yardım etmek istiyordum ama beni korumak için üstüme kapanmışken nasıl yardım edicektim.
"Anıl?" neden bir şey söylemiyor Anıl bu sefer gerçekten ölmüşmüydü?
"Anıl bir şey söyle korkuyorum."dışardan siren sesleri duymamla azda olsa sevinmiştim Anıldan küçük bir inilti duyduğumda hareket etmemeye çabaladım ama Anıl kendini yana bırakıcaktı. Hayır bırakamazdı her yer cam kırıklarıyla doluydu. "Anıl hareket etme." Anıl yine engel olamamıştı ağlamama, korkmama ve titrememe."Elfida ağlama korkma ve titreme.Bir şey olmayacak." daha fazla ağladım ama Anıl görmedi çünkü kafası kafamın üstündeydi ve onu göremiyordum."En azından beni bilerek ağlatmıyorsun." siren sesleri sokakta durduktan iki dakika sonra zil çalmaya başladı ama açamazdım. Açamayacağımızı anlamış olucaklarki kapıyı kırarak içeri girdiler. Balkona girdiklerinde ilk önce etrafımızdaki camları uzaklaştırdılar,sonra dikkatlice Anıl'ı üstümden aldılar ve sedyeye yatırdılar. Ayağa kalkmaya çalıştığımda ayağım çok acıyordu ama Anıl'ın acısı daha büyüktü.Anıl'a baktığımda ayak bileğime baktığını gördüm bende ayak bileğime baktığımda kanadığını gördüm, büyük ihtimalle camlardan birisi kesmişti.Anıl'ı aşağıdaki ambulansa binidirdiklerinde bende yanına geçtim ve elini tuttum. Polisler olay yerinde kalmış inceleme yapıyorlardı.Kesin emin olmasamda Caner'in yaptığını düşünüyordum. Eğer bu işin arkasında Caner varsa gerçekten korkmaya başlamıştım çünkü kendi kuzenini vurmuştu yada vurdurtmuştu.
"Kurşun sağ koluna girmiş ve kan kaybediyor." bakışlarım kadına kaydığında endişeyle bakıyordum.Kadın ise Anıl'ın koluna bilmediğim iğneler vuruyordu.Anıl bana bakmaya çalışıyordu ama gözleri kapanmak üzereydi ölücekmiydi.
"Anıl lütfen ölme, bu sefer şakası olmaz affetmem." elini daha sıkı tutarken yalvarıyordum . Ölmesin daha yeni affetmiştim."Beni gerçekten affettinmi?"dedi zorda olsa. Başımı sallarken Anıl'ı bulanık göryordum."Affettim." artık gözlerini açık tutamamış olucakki gözleri kapandı. Anıl'la ilgilenen kadına döndüğümde "Gözleri kapandı kötü bir şeymi olucak, ölücekmi, neden elleri soğuyor?" art artda sorduğum sorularla kadın derin bir nefes aldı ama sorularıma karşılık vermedi. Titriyordum,ağlıyordum ama en çokta korkuyordum.Ambulans durduğunda indik ve Anıl'ı amaliyathaneye aldılar. Duvarın dibine çöktüğümde evden çıkmadan önce aldığım telefonla Caner'i aradım. Çalıyordu ama açmıyordu. Dördüncü aramamın sonunda açmıştı.
"Sen yaptın demi?" gülüyormuydu bana mı öyle geliyordu.
"Neyi benmi yaptım? duvarı yumruklamamak için zor dururken sabrımın sonuna geliyordum.
"Aşağılık pislik, Anıl'ı sen vurdurttun , sırf benim yanımda diye sen kendi kuzenini vurdurttun." hastane koridorunda sesim yankılanırken utanmadım çünkü canıma tak etmişti.
"Bana iftira atmaya hiç utanmıyormusun?" Canerle konuşmamın hiç bir şeye fayda olmayacağı aksine daha çok sinirleneceğim için telefonu suratına kapattım. Telefonu kapatmanın üzerinden daha bir dakika bile geçmeden Caner aradı ama açmadım çünkü neden aradığını biliyordum.Küçükken birisi telefonu suratına kapattığında tekrar arar ve bu sefer Caner onun suratına kapatırdı.Şuanda benide bu sebebten dolayı arıyordu, ben telefonu açasıya kadar arayacağını bildiğim için telefonu tamamen kapattım. Yarım saatin sonunda amaliyathane kapısı açılınca içiriden doktor ve hemşire çıktı. Bende hemen ayağa kalktığmda doktor direkt ayak bileğime baktı."Anıl nasıl?" doktor gülümsediğinde içimdeki endişeler birazda olsa azalmıştı. "Hastamızın durumu iyi, sağ kolundan vurulduğu için sağ kolu biraz alçıda kalıcak.Onun dışında vücuduna batan cam parçalarınıda çıkardık ama bir süre dikkat etmesi gerekiyor."başımı salladığımda ağlıyordum ama bu sefer Anıl'a bir şey olmayacağını bilmenin mutluluğuyla ağlıyordum."Assonra normal odaya alınıcak sonrada polislere ifade vermeniz gerkiyor ve ayak bileğinide baktır çünkü içerideki hastamızı zor tuttuk. "doktor gülümserken bende istemsizce gülümsemiştim. Anıl kendini değilde ayak bileğimdeki önemsiz yarayımı takmıştı , inanılır gibi değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON OYUN
Mistério / SuspenseGözlerimizi açtığımız dünyada ailemizi seçemeyizya hani ... annen bu baban bu derler sen istesende istemesende anne ve baba demeye başlarsın. Aslında hayattaki en büyük şansımız ailelerimiz olduğu gibi hayatımıza yön veren de onlardır. Hayatım...