Aile denildiği zaman ilk ne gelir akıla? Huzur? güven? Her zaman arkanda olan ailen değilmidir zaten?
Ya uğuruna değiştiğin ailenin gerçek ailen olmadığı ögrenirsen ne olur?
O zaman Gecenin hayatına göz atmanızi öneririm.
Kendi içinde karanlığı i...
Odanın kapısının çalma sesiyle uyanmıştım bu sabah.Yataktan yavaş yavaş kalkıb kapının kilidini açtım. İkizimArındı kapıyı çalan.
" Annemler masayı hazırladı seni bekliyorlar o yüzden geldim." Arın aynı benim erkek halimdi.Fiziksel benzerliği geçtim.
Davranışları ve tavırlarıda aynı bana benziyordu." Tamam sen git ben geliyorum." Kafasiyla onaylayıb gitdi bende hemen giyinmeye bir şeyler seçtim.
Bu gün kendimi iyi his etdigim için şirkete gidicektim. Ordanda kendi evime geçerdim herhalde.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bence tatlı ve şık olan bir kombin yapmıştım. Telefonumuda alıb odadan çıktım. Asansöre doğru yürüdüm.
Asansör geldigindeyse bine telefona bakıyordum. Birden gözüm ayın tarihine takıldı.
21 Eylül. Bu gün benim doğum günümdü. Yüzümde hafif bir gülümseme oluştu . Asansör durduğunda çıkıb yemek odasına ilerledim.
Benden başka her kez buradaydı. "Bekletdiğim için kusura bakmayın." " Bizde daha yeni oturduk kızım merak etme" Babamın afiyet olsun demesiyle hepimiz yemeye başladık.
Doğrusu söylemek gerekirse baya açıkmıştım. Tabagıma konulan börekle elin sahibine baktım. Kuzeydi. Son günler pek konuşmasakta bana yaklaşmak istediğini his ediyordum.
Teşekkür edib yemeye devam etdim. Yemek bitdiğinde ise babama dönüb konuşmaya başladım.
" Selim bey ben işe gidecem akşamda Muhtamelen kendi evimde olurum merak etmeyin" " Tamam kızım" Sofradakilere afiyet olsun deyib evden çıktım.
Arabama binip şirkete doğru sürmeye başladım.Dünki toplantıların bazılarını bu güne aldirdığım için hayliyle toplantılar birikmişti.
Şiketin bahçesinde gelişigüzel bir şekilde park edib kendinden emin adımlarla şirkete adımladım.
Beni gören Selin hemen yanıma gelib toplantılar hakkında konuşmaya başladı.
" Efendim 20 dakika sonra Alex beyle toplantınız var saat 13:30 da Fransızlarla ve 15:40 dada Saygın holdingle toplantı var" Teşekkür edib odama girmiştim.
Yaklaşık 10 dakika sonra toplantı başlayacagı için toplantı odasına girdim.
Ben gitdiğimde her kes burda olduğu için bekletmeden toplantıya başladık. Alex İngiliz olduğu için Türkce bilmediğinden onunla ingilisce konuşuyorduk.
Toplantı tam tamına 1 saatdir devam ediyordu. Bu adamla bir yere varmadı çok zordu.
" Look Mr.Alex .I made you a reasonable offer. Even if you don't accept it, you will be the loser. I suggest you think carefully. ( Ben size makul bir teklifte bulundum. Kabul etmezseniz de bile kaybeden siz olursun. İyi düşünün derim.)
