Peşimdeki Mafya

-7-

Mulyimedyada Nehir var:D
* * * * * * * *
Uyandığımda odamdaydım. Başım çok ağrıyordu. Dün gece olanları kesik kesik hatırlıyordum. En son Aras'ın peşinden gitmiştim.
Odamdan çıktım. Salona girdiğimde Aras'ı koltukta oturur şekilde gördüm.
Aras'ın ne işi var burada?
"Aras"dediğimde beni farketti.
"Senin ne işin var burada?"diyerek lafıma devam ettim.
Aras"Dün geceyi hatırlamıyor musun?"diye sordu.Dün gece ne olmuş olabilirdi ki.
"En son senin peşinden geldim. Gerisi yok. Ne oldu ki?"diye sordum.

Aras sırıttı.Bi de sırıtıyoo...Acaba ne olmuştu?

Aras"Elime düştün,"deyince şaşırdım. Ne olabilirdi ki!!!

"Ne oldu yaa.Anlatsana,"dedim.
Aras"Hatırlaaa,"diyerek evden çıktı.Ben de peşinden fırlayarak evden çıktım.
"Ne oldu?Ne oldu?Anlatsana"diye bağırdım.

O sırada Selin ve Hazel kaldırımın kenarında kolkola girmiş bizi izliyorlardı.
Hazel"Oooo noluyo orda?"diye sordu bana doğru bağırarak.Şebek işte ne olacak...
Hazel'e kötü kötü baktıktan sonra umursamadan Aras'ın peşinden gitmeye devam ettim.Aras'sa hiç arkasını dönmeden devam ediyordu.

Arkadan arkadan sırıttığını da biliyordum.Vazgeçip geri döndüm.Belki de dün gece hiçbir şey olmamıştı.Sadece Aras beni kışkırtmaya çalışıyordu.

Kızlar çoktan odama gelmiş yatağıma kurulmuşlardı.
Selin"Aras'ın burada ne işi vardı?"diye sorunca kendimce dün gece ne oldu yaa
diye yakınmaya devam ettim.

Hazel"Ne oldu?Ne oldu?Arasla mı bir şey oldu?Noluyo olum ya söylesene,"diye ısrarla sordu.

Selin"Gerçekten cevap ver ya.Aras sabah sabah burada ne arıyordu?"diye sordu Hazel'in çakması.

İkisinin de söylediği şeyleri artık duymuyordum.
Kendi kafamda kurmaya çalıştım.Ne olabilirdi ki?

Hazel"Artık bir cevap ver yani.Biz senin arkadaşın değil miyiz?Can dostun değil miyiz?"deyince"Yeter artık bi susun."düye sert bir şekilde bağırdım.

İkiside mum kesildi.Şaşkınca suratıma bakıyorlardı.

Hazel"Derdini anlatmayan derman bulamazmış.Anlat bakiyim."deyince başladım anlatmaya
"Dün gece sarhoştum.Kavgayı falan hatırlıyorum.Sonra işte Aras'ın peşinden gittiğimi hatırlıyorum.Gerisi yok.Aras'ta imalı imalı konuştu.Anlatmadı ne olduğunu.Hatırla dedi,gitti."dedim.

Selin"Oooo ne oldu acaba!"diye cevap verdi.Bende sinirli sinirli Selin'e baktım.

Hazel"Ben anladım galiba,"diyerek bana kaş göz yaptı.Dalıcam ben bunlara ya.Anca fesat fesat düşünürler.
"Hazel anladığın şeyi sikiyim,"diyerek Hazel'in üstüne atladım.Gıdıklamaya başladım.Selin'de yandan sırıta sırıta bizi izliyordu.
Hazel'in noktası da buydu.Gıdıklanmak. Bana karşı böyle imalı imalı konuştuğunda hep gıdıklarım Hazel'i.

Artık gıdıklamaktan kollarım ağrımaya başlamıştı.Bende Hazel'in üstünden kalktım.

Selin"Ne olduğunu öğrenmek istemiyor musun?"diye sordu.
"Tabii ki de istiyorum,"dedim. Kim merak etmez ki.
Selin"O zaman ara yada mesaj at. Biraz sıkıştır çocuğu.Belki söyler,"deyince cevap vermeden Aras'a mesaj attım;

-Bana anlattt.Gazabımdan kurtulamazsın.Saat 14:30'da her zamanki yerde oll!!!

Her zamanki yer -en son ıslandığımız çimenlikler-oluyordu.
Mesajı attığım gibi cevap geldi.

-Tamam :)

"Bu kadar kısa mı?İnsan bir güzel söz falan yazar,"deyince

Selin"Oooo.Hoşlanıyor musun yoksa?"dedi.

"Yok canım yaa,"dedim.

Hazel"Heh hee,"dedi.

"Uzatmiycam zaten inanmayacaksınız.Sizde öyle bir kapasite yok,"dedim.

Selin"Evet.Sen ne dersen de Aras'tan hoşlanıyorsun.Ama sadece kendine yediremiyorsun,"dedi.

Sadece somurtmakla yetindim.Cevap vermek istemedim.Çünkü cevabı hak eden bir cümle kurmamıştı.Ne demekti o yaa.Aras'tan hoşlanıyorsunlar, imalı imalı sözler.Arkadaş dediğinde böyle olmaz ki.Arkadaşının düşüncelerine saygı duyar.Dimi yani...

   Saat 13:00'dı.Bir buçuk saat vardı.Nedense çok heyecanlıydım.Meraklı olduğumdan mıdır,nedir...
Ne giyebilirdim?Hayır.Kendime özen göstermeme gerek yok yaa.

Hazel"Ne giyeceksin, kızım?"diye sordu.Bu kız aklımı falan mı okuyor?
Yılın einstein'nı...

Selin'de her zamanki anlayışını yaparak"Çok güzel olman lazım,"deyip dolabımın kapağını açtı.Dolabımdan dekolteli elbisemi çıkardı.Dekolteli ama hiç giymediğim elbisem desek daha doğru olur...

"Oha.Alt tarafı konuşmaya gidiyorum.Hem güzel olmama da gerek yok.O bunu hak etmiyor,"dedim.

Söylediğim son kelimeyi serçe söylediğim için korkmuş olmalılar.

Selin elindeki elbiseyi dolaba bırakarak geri çekildi.
Ben de dolaba yöneldim.Siyah dar pantolonumla salaş bir tişört aldım.Hemencecik üstüme geçirdim.

Burada oturupta saatin geçmesini beklerseniz delireceğimi biliyordum.Çünkü yanımda iki şahıs var.
Odada Selin ve Hazel olunca ne bekleyebilirdim ki? Odamda oksijen israfı yapıyorlar...
İyiki bunu sessiz söylemişim.Yoksa bunlar beni öldürürdü.Seri katil bunlar,azılı...

"Ben gidiyorum,"deyip kapıya doğru yöneldim.

Hazel"Nereye?Daha var,"dedi.
"Çimenliklerde vakit geçirmek istiyorum,"diye cevap verdim.

Odamın kapısından çıktım.Anneme hoşçakal dedikten sonra asansöre bindim.Anneme hoşçakal demek zorundaydım.Çünkü annem beni merak ederdi.En son hoşçakal demeden evden çıktığımda kavgaya gidiyordum.Ah!Evet.Kavga.Bu aralar kavga edecek kişileri bile bulacak zamanım yoktu.Hayatım planlanmaya başlamıştı.
Normalde hiç planlı biri değildim.Ama bu son zamanlarda olanlar beni çok değiştirmişti.

Asansörden indikten sonra taksiye atladım.Çimenliklere gittiğimde Aras çoktan oradaydı.

"Daha buluşma saatimize var.Sen niye buradasın?"diye sordum.

Aras"Beni boşver de sen niye buradasın?"diye sorduğum soruyu bana çevirdi.

"Evde vakit geç-"devam edecekken "Sanane"dedim.Aras'ı ilgilendirmiyordu.

Aras"Verdin zaten cevabı.Sanane demene gerek yoktu,"dedi.

"Hııı,"dedim sessizce ama duyabileceği bir sesle.

"Sen bana anlat bakayım,"dedim.
Anlamamış gözlerle bana baktı.
"Dün gece olanları,"diye devam ettiğimde sırıttı.
          *    *     *     *     *     *     *
Ne olduğunu merak ettiniz mi?
Evet dediğinizi duyar gibiyim.
Merak edin.
  MERAKLI BÖCEKLER...