2.6

2.3K 178 45
                                    

İyi Okumalar❤️

...

Kollarım birbirine bağlı Barışa bakarken utanmasa ağlayacaktı gerginlikten. İkimizde kızı tanıyorduk. Haberleri çıkan eskort kızdı.

Kız ikimize bakarken Barış kendini benim arkama alıp arkamdan bakmaya başladı her yere.

" Siz ayrılmadınız mı ya?" Kızın sorusuyla neşeden uzak alaylı bir gülüş çıkarken dudaklarımdan sakinleşmek için derin bir nefes aldım.

" Yok canım ayrılmadık. Ayıramadın maalesef ya,"

" Tüh ya, Siz ayrılınca ben bu sarıyı kapacaktım. Nasip değilmiş." Barış elimi tutmuştu hızlıca.

" Ben başkasının değilim karım başka." (ben karımdan başkasının nasibi değilim.)

" Tamam ayrılmadıysanız yapacak bir şeyim yok zaten. Nasıl da yapışmışsın kıza, ne hanımcı adamsın ya biz de izlerken bir şey sanıyoruz seni." Kınayan bakışlarla Barışa bakarken başımı aralarına soktum daha fazla bakmaması için. Dalga geçiyor resmen konuşma tarzıyla.

" Yeni hedeflerinde başarılar." Barışın elinden çekiştirip başka tarafa geçtiğimizde Barışta gözle görülür bir şekilde rahatlamıştı.

" Karım dalga mı geçti o bizimle ya?"

" Çok ciddiydi." duraksadı biraz düşünür gibi.

" Olsun karım. Sen bana inandın mı dimi? İnanıyorsun mu ?" Başımı salladım.

" İnandım kocam, inandım korkma." kollarını kollarım üstünden bana dolayıp başını göğüslerim üstüne yaslamıştı.

" İyi ki varsın canım karım." ben gülerken o da geri çekilmiş keyifle dans etmeye devam etmişti.

İlk konuşamamızda bunun açıklamasını yapamamıştı. Ama bu olay sonrasında onu dinlemeyi öğrenmiştim. Sormadan dinlemeden yargılamak hep birbirimize zarar vermişti bu zamana kadar çünkü. Gecenin devamı bizim için gerçekten eğlenceli geçerken epeyde geç olmustu saat. Yarından sonra kampları başlayacağı için bu kadar zaman geçiremeyebilirdik.

Keyfini çıkartmıştık bu saate kadar. En son Barışın saatine göz attığımda saat çoktan 3ü geçmişti. Çantamı elime alıp Barışı çekiştirdim sandalyeden.

" Hadi Barış," gülümseyerek bana dönmüş, ellerimden tutup ayaklanmıştı. İkimizde hafif hafif sarhoştuk sanırım.

" Taksi çağıralım Barış, böyle araba kullanma."

" Yok iyiyim ben, bu saatte uğraşmayalım karım, hadi." Benim elimi bırakmadan ödemesini yapıp mekandan çıkarttı.

Kapıdaki gazetecileri hesaba ikimizde katmamıştık tabiki. Ellerimiz hala birleşikken kalabalığın arasına girmiştik.

" Barış Bey, yorumlarınızdaki güzel hanımefendiyle sonunda karşılanabildik. Nasılsınız?" Barış bir şey söylemeden benimle beraber kalabalığın arasında yürürken sadece teşekkür etmişti.

Zorlukla güvenlikler sayesinde sıyrıldığımız kalabalıktan arabaya bindiğimizde nefes almıştık.

" Aşkım emin misin? Hala taksiye binebiliriz?" Başını iki yana salladı ve kemerini taktı.

" Tak kemerini güzelim." gözlerini ayılmak ister gibi açıp kapatırken yanaklarını tokatladı ve aynasını düzeltti.

" Hadi şarkı aç." kendi kemerimi takıp zaten bağlı olan Barışın telefonunu açtım ve playlistini çalıştırdım. Ben açar açmaz telefon kapanmıştı.

" Ay şarjın bitti ya." Kendi telefonumu çantamdan çıkartıp bu defa onu bağladım ve ortak playlistimi açtım. Telefonumun ekranı aynı zamanda arabanın radyo ekranına yansırken bir süre Davut Güloğlu Nurcanım dinlemiştik. Barış ara ara bana dönüp işveli işveli söylerken keyfim günler sonra çok yerindeydi.

Bunu da atlatmıştık beraber.

" Bir gün dere taşar mi, taşar beni aşar mi da taşar beni aşar mi?" Elleri çenemi bulmuş gözleri gözlerime dikilmişti.

" Ha bu Rizeli uşak bir an sensiz yaşar mi? Oy karım da oy karım kurbandur sana canım kurbandur sana canım." kendi kendine kelimeleri değiştirmesine karşı gülümseyerek yanağını öptüm.

Biz keyifle şarkılara eşlik ederken, şarkı durdu ve telefonum çalmaya başladı. İkimizin de gözleri ekrana kayarken yutkundum.

Hayır ya...

Barış ekrandan gözlerini alamazken aramayı kapattım.

" Barış eve gidelim anlatacağım. Ne olur." Gözleri bana döndü.

" Leyla, " sakinleşmek ister gibi bir nefes alıp yeniden bana döndü.

" Neden bunu yapıyorsun Leyla? Niye sözüm bir kere adam  olmuyor da dinlemiyorsun ya sen! Ne istiyorsun sen?" gözlerimi yola çevirip bir şey söylemeden ellerimle oynadım.

" Leyla yüzüme bak!" gözlerimi yavaşça ona çevirdiğimde o kadar sinirliydi ki damarlarımda gezen alkolün etkisiyle korku sardı içimi.

" Leyla," kendini sakinleştirmek ister gibi sayıklarken elini tuttum.

" Barış lütfen. Anlatacağım. Sağa çek lütfen."

" Anlat Leyla. Umarım ki mantıklı bir açıklaman vardır." sağa çekmek için sinyal verdiğinde karnıma saplanan ani krampla olduğum yerde iki büklüm oldum.

" Leyla?" Sesindeki endişe benimde içimi kaplarken onu korkutmamak için gözlerimi açtım.

" Ağrı saplandı karnıma," o beni kontrol ederken başımı bir anlığına yukarı kaldırdım.

İkimizinde gözünü alan farlarla Barış sağ kolunu üstümü doğru uzatmış, direksiyonu kırmıştı.

Tüm vücudum korkuyla kasılırken,kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Barışın ismimi sayıklamaları ise son duyduğum şeydi.

...

Leyla/ Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin