1.0

2.5K 143 27
                                    

İyi Okumalar❤️

...

"Dolma yer misin Barış?"

Barış dolma sevmez canım. Ne dolması?

İstemsizce dalga geçercesine gülünce masada gözler bana döndü.

Hiç kafamı kaldırmadan tabağıma salata aldım.

" Yok tesekkurler Elif. Ben dolma sevmem, Leyla alır mısın sen dolma? ."

" Yok teşekkür ederim, eskisi kadar sevmiyorum dolmayı. "

Gözlerini kısarak suratıma bakan Barışa tepki vermeden limonatamdan bir yudum aldım. Mahallecek yemek yeniliyordu yine her yaz oldugu gibi.

" Leyla? Ekmek?" Kendine ekmek alıp beni de unutmayan Murat'a gülümsedim.

Cevap vermek için atılacakken atılgan cok oldugu için aramızda lafa girmeme izin verilmedi.

" Leyla Beyaz ekmek yiyemiyor Birader. Kaşıntı yapıyor biliyor musun? Bilir misin kaşıntı? Ben çok güzel kaşırım mesela," Alttan bacağına geçirmemle sustu. Sus artık ya sus!

" Yani Leyla'yı değil Yeliz'i falan elim yumuşaktır. İyi kaşırım."

Bat daha da batır. Allahım cezamı verdi işte bu çocukla.

" Bilmiyordum Leyla kusura bakma,"

" Sorun değil, Ama çavdar'dan alabilirim ." gülümseyerek sepetten bir dilim uzattı.

" Afiyet olsun." başımı sallayıp ekmekten bir parça koparıp dudaklarım arasına sıkıştırdım.

Karşımda Hızlıca dizini sallayıp duran Barış etrafına bakındı.

" Elif, dolma tabağını uzatır mısın sana zahmet? Belki bu zamana kadar yediklerim iyi değildir, bir de buna bakayım. " Kaşlarım hayretle havalanırken ellerimi çenemde birleştirdim.

" Ne zamandan beri Dolma yiyorsun da iyi kötü seçiyorsun Barış Alper? Hayır merak ettim de yani."

" Şuan bakmak istedi canım Leyla Işıl. Sende denemek ister misin?"

" Çı, Bilmediğim şeyleri yemeyi tercih etmiyorum genelde."

Aynı benim gibi ellerini çenesinde birleştirip masada bana eğildi.

" Bilmediğin insanlarla bilmediğin yollara girmeyi tercih ediyorsun ama?"

" Barış."

Tek kaşını kaldırıp suratıma bakarken odağım dağıldı ve o an masanın bizi pür dikkat sessizce izlediklerini fark ettim.

Ellerimi masadan çekip ayaklandım,

" Ben içerden bir su alayım."

" Kızım burda var ya."

Annemin uzattığı suya bakıp elimi salladım.

" Dolaptan alacağım anne limonlu, tansiyonum düştü sanırım. "

" Leyla yardım ister misin?"

Murat'ın kibar ricasını reddedip sandalyemi masaya yaklaştırdım.

" Bende bir tuz alayım içerden dolma tuzsuz," Heh Barış, olmadı böyle çık masanın ortasına ' Meltem mutfak' de.

" Oğlum tuz masada ya?"

" Ben kaya tuzu alıcam anne, doktorlar bu tuza zararlı diyor zararlı sizde yemeyin."

Ben koştur koştur mutfağa hiderken peşimden geliyordu.

Mutfağa girip dolaptan su dolu sürahi ve limon dilimlerini alırken masaya sertçe bir şey bırakıldı.

" Bak o murat'ı da seni de-"

" Ne yaparsın?" aniden arkamı dönüp üstüne yürümemi o değil ben bile beklemiyorken burun buruna geldik.

" O murat'ın ekmek uzatan kolunu fırın küreği yaparım."

" Ee bana ne yaparsın?" duraksadı. Gözleri yüzümde gezindi.

" Sana... bişey yapamam ki ben.. yani Sana ne yapacağım ben. Sen kendine yapıyorsun yapacağını. Ne yapabilirim ki sana. Yapamam. Çııı"

" Murat'a da yapamazsın. "

" Öyle bir yaparım ki aklın hayalin durur."

Durup bir düşündüm.

Boş atmayacak birisi miydi? Hayır.

Yapmışlığı var mıydı? Evet.

Onu kışkırtmak Murat açısından iyi bir fikir miydi?

ASLA!

" Biliyorum yaparsın. Ama yapma. "

" Yaprsam ne olur?"

"Yaparsan..."

Gözleri dudaklarıma kayarken içimden kendi kendimden özür diledim bunu kullandığım için.

Dudaklarımı yavaşça ıslatırken bir adım geriye çekilip kulağına yaklaştım.

" Bilmem kaçıncı şansını sonsuza kadar kapatmış olursun, kimsenin öğrenmesi de umrumda olmaz aldattıgın kanıtlarıyla eskort haberlerinle magazinlerinle boşarım seni. "

...

Aşk adamı inletir dert adamı söyletir sayende oldum dertli derdindeyim...





"

Leyla/ Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin