Bölüm 14: Kahr-ı aşk

0 0 0
                                    

Kadmos ve Nereus, suikast girişimlerinin ardından zindanda beklerken, Thalassa durumu öğrenmiş ve Kadmos'u görmek için zindana gelmişti. Onu bu halde görmek, Thalassa'yı derinden sarsmıştı. Kadmos'un karanlık yola sapması, aralarındaki ilişkiyi derinden etkiliyordu.

Thalassa, zindan demirlerinin arkasında Kadmos'a bakarak gözyaşları içinde konuştu. "Kadmos, bunu nasıl yapabildin? Senin böyle birine dönüşeceğini hiç düşünmemiştim. Seni tanıyamıyorum artık."

Kadmos, Thalassa'nın gözlerindeki hayal kırıklığını gördü ve içi acıdı. "Thalassa, ben sadece Atlantis'i korumak istedim. Hükümdarın politikaları bizi tehlikeye atıyor. Bu yüzden böyle bir yola başvurdum."

Thalassa, başını sallayarak gözyaşlarını sildi. "Kadmos, bu yöntem doğru değil. Şiddet ve suikast, sorunları çözmez. Senin bu karanlık yola sapman, sadece seni değil, bizi de mahvetti."

Kadmos, Thalassa'nın sözleriyle sarsıldı. İçinde bir pişmanlık dalgası yükseldi. "Thalassa, özür dilerim. Seni hayal kırıklığına uğrattım. Ama ben gerçekten Atlantis'i korumak istedim."

Thalassa, derin bir nefes alarak gözlerini Kadmos'tan ayırdı. "Kadmos, bu yol seni sadece daha da karanlığa sürükler. Ben seni böyle birine dönüşmüş görmek istemiyorum. Kendi yolunu bulmalısın. Belki de bir süre ayrı kalmalıyız."

Bu sözler, Kadmos için yıkıcıydı. Thalassa'nın ona olan inancını kaybetmesi, onun için büyük bir darbe olmuştu. İçindeki karanlık, daha da büyüyordu. Thalassa, zindandan ayrılırken Kadmos, aralarındaki bağın kopmak üzere olduğunu hissediyordu.

ATLANTIS: İYİ VE KÖTÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin