Ne! Neden onun ismini verdi? Neyse ki Aysun gitmişti. Burası gerçek bir sorgulama yeri olsaydı, demek Aysun'u suçlayacaktı. Vay be! Aslında ikisinin bu hallerini görünce kendimi kötü hissettim. Evet, babalarının bana yaşatmış oldukları iğrençti ama onlar bunu hak etmiyor. Berk sorgu odasından çıktı. Gülten içeride kaldı ve başını eğip ağlamaya başladı. Onu gören yanımdaki Gülşen bana bakarak ağlıyor. Neyin içindeyim ben. Tam Gülşen'e gidecekken Berk kapıya çağırdı. Yanına giderken gözleri yaşlı bir şekilde beni sorgulayan Gülşen'e baktım. Sonra gözlerini Gülten'den ayırmayan iki kadına baktım. Berk beni dışarı çıkarttı. Acaba ne diyecek? Odadan çıktım. Karşısına geçtim. Telefonuna bakıyor. Hızlı hızlı bir şeyler yazmaya başladı. Ne yazdığını göremiyorum ama içeride yaşananlarla ilgili olabilir. Yazması bittiği gibi telefonu cebine atıp, bana baktı.
''Buradan gidiyoruz Dilek. İki arkadaşın bizimle gelecek. Onlara direnişte iyi bakacağız. Orayı gördüklerinde şaşıracaklar.''
''Şey, bana kızgın değil misin?''
'Niye?''
''Şey ...''
''He, içeride yaptığın garip davranışlar. Kimseye bir şey olmadığı için şanslıyız. Olan oldu. Bunlar sen baygınken anlattıklarına göre daha önce seni aramak için gelmişler. Hey, sana ne oldu? Üzgün gözüküyorsun. Arkadaşlarına yaptığımızdan olmalı.''
''Onlara çok fazla yüklendiniz.''
''Güvenirliklerini görmek istedik. Belki bu kötü bir biçimde oldu ama onlar güvenebileceğin kişilermiş. Babaları olmasa gerçekten bulup bileceğin en iyi arkadaşlar olabilirler. Tabii Sevgi biraz sıkıntı. Ufaktan bir şeyleri belli ediyor bilmesek anlaşılmaz tabii. Her şeye rağmen hiçbiri seni suçlamadı. Tabi son dakika Aysun'u suçlamasa iyiydi.''
''O biraz şaşırttı.''
''Az önce direnişten mesaj geldi. Mesaj liderden geldi. Burada olan her şeyi oradan izledi. Sana ve onlara çok üzülmüş. Dönünce seninle görüşecekmiş. Sana özel bir görev verecekmiş. Şimdi toparlan. Akşam olmadan Neriman gelecek. Seni özel yerde bekliyor olacak. Arkadaşların ve içeride gördüğün iki kadınla ben özel bir araçla gideceğiz. Görüşürüz Dilek.''
Orada yaşanan her şeyi geride bırakıp merkeze yakın bir yere döndüm. Merkezde birkaç kadın gördüm. Sanırım asıl sorgulamalar bitmiş. Belki Berk bu yüzden uzun süre bekletmiş olmalı. Eve uğrayıp Serkan'la vedalaşsam mı? Serkan'ı anlatmayı unuttum. Ne yapacağım? Gerçekleri anlatsam mı? Hem direniştekiler ona da sahip çıkar belki. Of, bilemiyorum. Kafam allak bullak oldu.
Eve giderken belediyenin oradan geçtim. Çevresinde kimse kalmamış. Evime girdim. Serkan salonda pijamalarım içinde mışıl mışıl uyuyor. Yukarı çıkacakken duvarda asılı duran babamın fotoğrafını gördüm. Fotoğrafı olduğu yerden alırken elimden kayıp düştü. Sesleri duyan Serkan güzellik uykusundan uyandı.
''Geldin mi kız? Gelmişsin, saçma bir soruydu. Ee, ne yaptın? Uyandıktan sonra aşağıya indim belki uyanmışsındır diye, sonra esrarengiz mektubunu ve bir miktar para gördüm. Mektubu okuduktan sonra gelmezsin diye düşünüp üzüldüm sonra uyumuşum biraz. Ay, belim.''
''Belediye anons yaptı, duymadın mı onu?''
''Uyudum mu şuradan bir jet geçse uyanmam, o derece. Tamam, jet biraz abartı oldu. Anons önemli miydi?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadınların Sessizliği
Science FictionDünyada erkeklerin egemenliği hüküm sürmektedir. Kadınlarsa bu egemenliğin sonucu olarak susturulmaya ve bastırılmaya zorlanmıştır. Kadınların hakları, erkeklerin kendi çıkarları doğrultusunda azaltılmıştır. Erkeklerin bu hükümdarlığı bitecek mi yok...