Pink Babysitter/Yoonmin

(5) Mutfakta karmaşa

Helloooo bebislerim! Günaydınlar . Vote verib, yorum yazmayı unutmayın. Özellikle yorumlarınızı okumayı daha çok seviyorum.💕

🥱

Jimin sabahın ilk ışıklarında gözlerini açmıştı. Üzerindeki ağırlığı hissederken yüzündeki gülümsemeyi tutamamıştı. Yoongi dün akşam onunla uyurken göğsünde uzanmıştı fakat şu anki pozisyonu tamamen farklıydı.

Sol bacağını Jimin'in sağ tarafına atmıştı ve iki elini de göğsüne sarmıştı. Başını boynuna gömdüğü için çenesine sürtünen saçları ve boynuna dokunan nefesleri Jimin'i huylandırmıştı ve bu kıkırdamasına sebep olmuştu.

Yana döndüğünde ise yiğeninin ona arkasını dönerek uyuduğunu farketti. Duvardaki saate bakınca daha erken olduğunu gördü. Anın büyüsüne bozmamak için o da kollarını Yoongi'ye sardı. Gümüş saçlı'nın nane kokusunu içine çekerken bu kokuya daha çok vuruldu. Tekrar uykuya dalarken bu an hiç bozulmasın istedi.

🙀

Min Yoongi

Sabah gözlerimi açtığımda bulunduğum yere inanamamıştım. Siktir! Tabi ya, ben dün gece Jimin'in göğsünde uyumuştum. Fakat şu anki konumumuz tamamen farklıydı. Ben resmen adamın üstüne çıkmıştım. Bir bacağım onun diğer tarafından sarkarken boynuna sarılmıştım.

Jiyoon'a baktığımda ise yerinde yoktu. Sadece komodinin üzerinde duran kamerası vardı. Ah! Her şeyin sorumlusu o küçük şeytan! Şimdi nereye kaybolmuştu?

Jiyoon'a bakmak için kalkmaya yeltendiğimde bu sefer Jimin'in kolları izin vermemişti. Kollarıyla beni sımsıkı sarmışken ben bu küçücük bedenimle nasıl kalkacaktım buradan?

Tekrar kalkmak istediğimde bu sefer Jimin'in ağzından tuhaf sesler çıkarmış ve yan dönerken resmen beni de altına almıştı. SİKTİR! Bu adam bilerek mi böyle yapıyordu? Başını yüzüme sürterek yine mırıldanmıştı. Heyecandan ne yapacağımı şaşırmıştım. Bu iş böyle olmaz. Hayır yani onun kalbime bu denli işkence etmesine ne gerek var?

Uyanması için seslenirken aynı zamanda kolunu dürtüyordum. Sesime uyanmış olmalı ki yerinde kıpırdanmaya başlamıştı. Altında ezilen benden haberi yok tabi...

Gözlerini açıp anlamaz gözlerle yüzüme baktı. "Yoongi?" O bana anlamaz gözlerle bakarken, ben bakışlarımı kaçırdım. "Şey...Jimjn. Acaba üzerimden kalkar mısın?" Çıplak bedeniyle üstüme çökmüşken hala şaşkın gözlerle etrafına bakıyordu.

Sonunda olduğumuz konumu farketmişti. Ama o bunu pek umursamamıştı galiba. Çenesini tam göğsümün üzerine gelecek şekilde koydu ve gülerek bana baktı.

"Ah, bence böylesi daha rahat. Kalkmaya ne gerek var?" Bu adam delirdi mi? Yanaklarım alev alıyordu. Ne diyeceğimi gerçekten bilmiyordum.

"Ş...şey ben. Yan...ni ne..." Cümlemi daha tamamlayamadan Jimin kahkaha atmaya başladı ve üzerimden kalktı. Benimle alay ediyordu değil mi? Gerçekten bu işe başladığımdan beri bu kadar tuhaf ev sahibi görmemiştim.

Soluk nefesler alırken iki elinide yan taraflarıma koymuştu. Dağılmış siyah saçlarıyla ve terli çıplak vücutlu bir Park Jimin şu an nefesimi kesecek olan tek şeydi.

"Hadi ama! Şaka yapmıştım, Yoongi-ya. Utanırkenki yüzünün halini görmeliydin!" Ardından yüzündeki alay dolu gülümseme silinmişti. Gözleri çok yoğun bakıyordu.Daha sonra bana biraz daha yaklaştı. Başını boynuma sokarken gıdığımda dudaklarını hissetmiştim. Oraya hafif bir öpücük kondurmuştu. Anın büyüsünden mi bilmem gözlerimi kapatmıştım. Kalbim şu an depar atıyordu. Sonra bir öpücük daha hissettim.