BÖLÜM 12

10.2K 374 5
                                        


İlk önce İyi Bayramlar.Aslında ufak bir bayram hediyesi vercektim size ama burda internet çekmiyor. Bugün internet bulduğum için yayınlayabildim. Bölümün bir kısmı silinmiş durumda. Wattpad sorunuyla karşılaştım. Bölümün yarısını yayınlamadı. Onun için düzenleme yapılacak. Hatadan dolayı kusura bakmayın.Bölümün bir kısmı silindiğ için tekrar yazdım. Okuyanlar tekrar baksınlar çünkü güncellenme yapıldı.

Benim her şeyden yeni haberim oluyordu. O hastaydı. Sevdiğim kadın hastaydı. Metin'in odasının kapısını açttığım an Ada'nın yere düşmesine maruz kaldım.

"Kapı dinlememeyi ne zaman öğreneceksin?"

"Şe-yy yani ben şey için şe etmiştim."

Gülerek " Ne için şe etmiştin?" dedim. Ada'nın yüz ifadesi hemen değişti.

"Gülmee be. Güleceğine beni kaldırsana."

"Yaralı kolumla mı?" Biraz vicdanına dokunmak da zarar yoktu.

"Neyse ben kalkarım" diyerek yerden doğruldu. Hala yüzünde tanımlayamadığım bir ifade takılıydı. Hastaneden çıktık. Ne de olsa kayıt kuyut işlemleri yapmıyorduk. Arabaya doğru ilerlerken Ada'nın sorusuyla duraksadım.

"Hasta olduğumu biliyorsun." 

"Sen hasta değilsin."

" Kendi söylediğine kendin bile inanmıyorsun. Hasta olduğumu biliyorsun. Doktorun dediklerini duydum. Hastanede tedavi görmem gerektiğini de biliyorum eğer--"  Kolundan tutup elimle yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

" Gözlerimin içine bak. Seni tedavi olman için hastaneye yatırmayacağım çünkü sen hasta değilsin. Sadece zor dönemlerden geçiyorsun hepsi bu kadar."

"Gidelim." Elimi yüzünden çekip arabaya bindik. Arabayı çalıştırdım ve gaza yüklendim. Ada cama yaslanmış bir şekilde dışarıyı izliyordu. Haydar'ı konağa yollamıştım.

" Konağa gitmiyor muyuz?"

"Hayır."  Eski Ada olsaydı şuan beni soru yağmuruna tutardı. Şimdi ise kocaman bir sessizlik..  Gelmiştik. Arabadan indim. Ada da benimle birlikte arabadan inmişti.

"Niye buraya geldik?"

"Bura benim çocukluğum. " Onu en son 16 yaşında geldiğim çiftliğe getirmiştim. Burası bize iyi gelebilirdi. Elinden tutup yürümeye başladık. Çiftliğin arka tarafına doğru ilerledik.

"Seni ilk aşkımla tanıştıracağım."

"İlk aşkın mı?" Yüz ifadesi birden değişmişti.

" Bu gördügün güzellik Kameri. İlk aşkım."

"Seni ilk aşkın at mı?"

"Sen ne zanlettin?"

"Yok ben bir şey zanletmedim"

"Öyle olsun bakalım." Onu bir kadınla tanıştıracağımı düşünmüştü. Ona nasıl baktığımı bile farkedemeyecek kadar aptaldı. Atı sevmeye başlamıştı.

" Kameri hırçındır. Ama sana alıştı gibi."

"Çok güzel."

"Güzel olan sensin."

" Niye burda sadece bir tane at var?"

" Kameri benim için çok özel. Onu kimseyle paylaşmaya tahammülüm olmadığı için bu ahırda sadece Kameri var."

" İnanmıyorum sana atı mı kıskanıyorsun?"

"Sanki sende beni Kameri den kıskandın gibi"  Beni Kameri den kıskanmıştı.

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin