BÖLÜM-10

12.1K 387 20
                                    


Yenii bölüm geldii :D Biraz geç oldu bazı sebeplerden dolayı yayınlayamadım. Özür dilerim.Sayımız artıyor Hadi İnşaallahh ::)

Yoruum ve votelemeyi unutmayın :D


Sabah uyandığımda yanımda Mithat'ı görememiştim. Dün benim yanımdan hiç ayrılmamıştı. Ateşim de düşmüştü. Kendimi daha iyi hissediyordum. Yataktan doğrulup pijamalarımı değiştirmek için dolaba yöneldim. Dolabımı açtığımda karşımda bir mağaza buldum. Her renkten kıyafet vardı. Farkettiğim ayrıntı çoğunun mavi tonlarında olmasıydı.Ben dünkü olaydan bağırıp gürler diğe düşünmüştüm. O ise dünkü olay hakkında bir ima da bile bulunmamıştı. Ya da bu fırtına öncesi sessizlikti. Dün gece Mithat beni bu eve getirmişti. Bu evin kime ait olduğunu bile soramamıştım. Şuan karnımda bir bando takımı faaliyete geçmişti. Deli gibi açtım. Üstüme salaş mavi bir tişört onun altına da mavi dar paça bir pantolon giydim. Odadan çıktım. Sesler geliyordu. Sesleri takip ettim. Bu ev fazla büyüktü. Her şey siyah ve beyaz ile dekora edilmişti. Koltuklar masalar duvarlar yataklar her şey siyah beyaztı.Çerçeveler bile siyah beyaztı. Mithat'ın koyu bir Beşiktaşlı olduğunu biliyordum. Ama bu kadarına da pes! Sesleri takip ettim.Bodrum katdan geliyordu.Aşağıdaki merdivenleri kullanıo bodrum katına indim. Gördüğüm manzara karşısında neredeyse küçük dilimi yutacaktım. Burası resmen spor salonuna çevrilmişti. Mithat hızlı ve sert yumruklarını kum torbasına geçiriyordu. Üstünde beyaz spor atlet vardı. Altın da da siyah bir şort vardı. Tam bir Beşiktaşlı!
Bu vücuda bakılırsa bunca zamanını spor salonlarında harcamışa benziyordu.Kum torbasını daha sert yumruklamaya başladı. Onu hayretle izliyordum. Hem güçlü hem yakışıklı. "Orda dikilmeye devam mı edeceksin?" Sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.Bana bakma gereği bile duymamıştı. Kum torbasını yumruklamaya devam ediyordu. Acaba neye bu kadar sinirlenmişti?

"Şe-y sinirli gibisin bir şey mi oldu?" En masum halimi yüzüme taktım. O bana bakma gereği bile duymamıştı. Yerdeki gazeteyi alıp bana doğru fırlattı. Hala ne olduğunu anlayamamıştım. Eğilip gazeteyi aldım. İlk sayfada benim dünkü bardaki fotoğraflarım vardı. "Ünlü İş Adamı Poyraz VURAL'ın Müstakbel Eşi" Gördüklerim karşısında bocalamıştım.Ne demek"Müstakbel Eşi"? Ben zaten evliydim. Tabi bu evlilik emrivaki olduğu için kimsenin haberi olmamıştı.

"Özür dilerim."

"Özür dilemeyi kes. Bugün Mardin'e dönüyoruz. Aşiret toplanacak." Bağırarak söylediği cümleleri idrak etmeye çalışıyordum. Aşiret benim için karar alacaktı. Belki de öldüreceklerdi. Babamın yüzüne nasıl bakacaktım? Abim Boran ailemizin yüzünü yere eğdirdin diğe belki de beni gözden çıkarmıştır.

"Aklındaki saçma düşüncelerden kurtul. Ben olduğum süre sana kimse dokunamaz.Bunu o aklına sok." Sanki aklımdaki düşünceleri okumuş gibiydi. Havluyu omzuna atıp yürümeye başladı. Benle konuşurken yüzüme bile bakmıyordu. Acaba benden nefret mi ediyordu? Ya da belki de benim yüzümü görmeye tahammülü yoktur. Peki dün söyledikleri ney di?
"Ben sana mühebbetim Baş Belası" Baş belası olduğumu kabul ediyordum. Peki "sana mühebbetim" demekle ne demek istemişti? Acaba beni seviyor muydu? Yüzünü bile görmeye tahammül edemediği birini sevebilir miydi? Benden peşinden gittim. Odadan sesler geliyordu. Normalde kapı dinleme gibi bir huyum yoktur ama merakıma yenik düşüp Mithat'ın dediklerini anlamaya çalışıyordum. Telefonla konuşuyordu. Kulağımı kapıya dayayıp konuşulanları anlamaya çalışıyordum. Sesler pek net gelmiyordu.
Bardak! Evet. Mutfak aşağıdaydı merdivenlerden inip mutfağa girdim. Çekmecelerden bardak bulup çıkardım. Geri merdivenleri çıkıp odanın kapısına bardağı dayayıp konuşulanları anlamaya çalışıyordum.

"Bu haberi yapanı bulun. Ve işini bitirin." Duyduklarıma inanamıyordum. Bir insanı öldürmek bu kadar basit miydi? Duyduklarım karşısında ellerim titriyordu. Bardak ellerim arasından kaydı. Ne yapacaktım şimdi?
"Asıl boki şimdi yedin Ada". İç sesime ilk defa hak vemiştim. Mithat kapıyı birden açtı. "Kapı mı dinliyorsun" diğe bağırdı. Kolumu tutup duvara yasladı. Kendimi duvar ve Mithat arasında buldum. "Soruma cevap alamadım" bir eliyle kolumu sıkıyordu diğer elinide duvara yaslamıştı. "E-vet" Gözlerini gözlerime sabitledi. Spor yaptığı için terlemişti.

TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin