Merhaba!! İlk başta bir özürle başlamak istiyorum.Sürekli yeni bölüm ne zaman gelcek diğe soruyorsunuz farkındayım biraz bölümler geç geliyor.Bunun için özür dilerim.Ama benim elimde değil.Benimde herkes gibi okulum ailem dersanem falan var.Gerçekten çok yoruluyorum.Birde geceleri bölüm yazıyorum.Malum sınav haftasındayız.Sınav haftası olduğu halde yazmaya çalışıyorum.Yarın Matematik yazılım var.Dua edin iyi geçsiinn.Sizin dualarınaza ihtiyacım var.Bir matematik sınavı öncesi bölüm yayınlamış oluyorum.Eğer sınavım istediğim gibi geçerse 2 gün içerisinde yeni bölüm gelecek.Yorumlarınıza çook ihtiyacım var.İyi ya da kötü elestirilerinize açığım.Sizi fazla tutmayayim hepinizi öpüüyorrum :)
Keyifli Okumalar ...Acı bir çığlık...
Garip sesler..Umudun söndüğü an..Hayalin içindeki hayal kırıklığı..Çok uzaklardan gelen acı siren sesleri . Açılıp kapanan kapı sesleri verilen anons sesleri ayak sesleri ... Her yerde farklı sesler vardı .
" Her şey için özür dilerim . " Sesi kafamın içinde yankılandı . Nerde olduğumu ya da nasıl olduğum hakkında en ufak bir fikrim yoktu . Sadece vücudumda biraz acı hissediyordum . Neler olmuştu ? Bu insanlar neden toplanmıştı ? İnsanlar neden bağrıyorlardı ? Düşüncelerim belli bir sonuca ulaşmak için yıpranırken benim aklımda tek bir soru vardı . Mithat nerdeydi ? Kendimi güçlü kolların arasında buldum . " Dayan güzelim " diğe fısıldadı . Bu ses Mithata aitdi . Tek hissettiğim şey acıydı . ACI . Sanki kalabalığın içindeki yalnızlıktım . Mutluluğun içinde mutsuzluğa hapsolmuş mahkumdum . Vücudumdan bir sıvı aktı . Bu o lanet sıvıydı . KAN . Kendimde miydim onu bile bilmiyorum . En son hatırladığım şey " Acı bir korna sesi "." Sakin ol Ada Her şey geçecek . " Mithat bunu söylerken kulağa pek inandırıcı gelmedi . Hiçbir şey geçmeyecekti . Her şey yine aynı olacaktı . Belki ben mutluluğun içindeki mutsuzluktum .Ya da ben hiçbir şeydim .. Ben ilerde bütün insanların mutlu olacağına inanan biriydim . Ne ara bu kadar karamsar olmuştum . Ben bu değildim . Kendimi sedyenin üzerinde buldum.Mithat elimi tutmaya devam ediyordu."Korkma yanındayım." diğe fısıldadı.Korkuyormuydum? Evet,korkuyordum.İlk defa bu kadar çok korkuyordum.Korkumun sebebini bile bilmiyordum.Belki Pişmanlıklarımdan korkuyordum.Ya da hatalarımdan korkuyordum.İlk defa ölümden korkmuştum.Sadece "Ayna" diyebildim.Yüzüm ne haldeydi? Merak ediyordum.Mithat beni ikiletmeden aynayla yüzümü gösterdi.Yüzümde çizikler vardı.Kanla karışmıştı.Bana neler olmuştu? Yüzümdeki çiziklerin arkasında sanki kayıp bir çocuk vardı.Sedyeyle ambulansdan indirdiler.Mithat hala elimi tutmaya devam ediyordu.Sanki elimi tuttuğu için her şey geçecek gibi.Mithatı affedemezdim.O benim hayatımdaki en büyük yanlıştı.Hastane koridorlarında doktorlar benim için seferber olmuştu.Mithat her şeyi ayarlamıştı.Sanki bunların hepsi her şey için çok geçti. Ben ne ara bu kadar büyümüştüm.Şu son 1 ay içinde o kadar çok yorulmuştumki.. Her şey sanki üst üste geliyordu.İlk başta Boranın karşı aşiretden kız kaçırması babamın vurulması benim süpriz bir şekilde evlendirilmem evlendiğim kişi benim hayalimdeki kişi olmaması Ben bir Zorbayla evlendirilmiştim.
Ve şu uğursuz kaza ...
Gerçekten Mutlu Olabilirmiydim? Bunlara rağmen hiçbir şey yokmuş gibi davranabilirmiydim?Ya da bu hastaneden çıkabilcekmiydim?Mithatın sesiyle aklımdaki sorulardan sıyrıldım.Doktora birşeyler söylüyordu.Tek duyduğum şey "Eğer ona bir şey olursa sizi bu hastaneye gömerim.O benim sevdiğim kadın o ameliyat başarılı geçecek yoksa ölüm fermanını yaz Doktor.""Sevdiğim kadın."
"Sevdiğim."
"Kadın."
Bunu önceden de dile getirmişti.Mithat beni seviyor muydu? O beni önemsemezken beni sevebilir miydi?Bu soruların cevabını anca bu hastaneden kurtulabilirsem öğrenebilecektim. Mithat yanıma gelip kulağıma "Ameliyatdan sonra şu içki meselesinin hesabını soracağım." dedi.Bu halimle bile bana hesap sorcakmış..Belkide bu ameliyatdan hiç çıkamayacaktım.Son kez Mithatın gözlerinin içine baktım.O renkli gözlerde ilk defa endişeyi görüyordum.Mithat BORAZAN benim için endişeleniyor muydu? İlk defa o gözlere bu kadar uzun bakmıştım.Şimdiye kadar bana olan bakışlarını hiç adlandıramazdım.Ama şuan o bakışlarda endişeyi ve korkuyu görüyordum.Belki de ölmeden önce göreceğim son yüz Mithata ait olacaktı.
"Ameliyatdan sağ çıkarsam hesap sorarsın" diğe mırıldandım.Sesim fazla çıkmamıştı.Mithatla gözlerimiz buluştu.
"O ameliyatdan sağ çıkacaksın.Yoksa seni öldürürüm."
"Benim cansız bedenimi istediğin kadar öldürebilirsin." Sesim çok zor çıkıyordu.Mithat bu son söylediğim şeye cevap vermedi.Beni ameliyathaneye doğru götürmeye başladılar.Mithat elimi bırakmak zorunda kaldı.Mithat birden koşarak yanıma doğru geldi.Dudaklarını dudaklarıma bastırdı.Nazikçe öpüp geri çekildi.Kulağıma doğru eğilerek"İlk öpücüğün bana aitdi.Benden nefret ettiğini biliyorum onun için son öpücüğünün bana ait olmasını istemezsin onun için o ameliyatdan çıkacaksın" diğe fısıldadı.Sadece gülümseyebildim.Ondan nefret etmiyordum.Ona karşı ne hissettiğimi dahi bilmiyordum.Ameliyathaneye doğru gittik.Narkozun etkisiyle kendimden geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRE
Roman pour AdolescentsNEFRETİN ve AŞKIN ÖYKÜSÜ.. Nefret aşka dönüşebilir mi? Her şeye rağmen mutlu olabilir misin? Özgürlüğüne veda edebilir misin? Hayallerinden vazgeçebilir misin? Onu bütün karanlığıyla kabul edebilir misin? Bir adam uğruna bunları kabul eder misin? ...