1.Bölüm

97 5 70
                                    

Doğa'nın anlatımıyla

Yine bir alarmla güne uyandım.Nasılmı uyandım?Tabiki berbat bir halde.İki saattir lanet olası küpemi bulamıyorum şimdi çıldıracağım.Nerede bu Allah'ın cezası offff...

Sonunda küpemi bulmuş siyah mini etek,siyah ceket,beyaz gömlek ve beyaz bağlamalı topuklularım ve beyaz çantamla kombinimi tamamlamış,saçlarımıda önden iki perçem bırakıp sıkıca at kuyruğu yapıp uçlarını hafif dalgalandırınca artık tamamen hazırdım.Bugün askeriyeye abime takıntılı bir savcının yanlış anlaşılma sonucu dava açtığı için gerekli dosyaları almaya gidecektim.

Ah tabi ya ben size kendimi tanıtmayı unuttum ben Doğa Göksun 26 yaşında çıtır bi avukatım.Ay kendimi övmedende duramam hah.Konumuza dönecek olursak şuan evden çıktım ve kapıyı kilitledim.Arabama binerek askeriyeye doğru sürmeye başladım.Bakalım neler bekliyor seni Doğa hadi bismillah...

Sonunda askeriyeye ulaştım ama birde bana sorun nasıl ulaştım kesinlikle hiçbir sorun yaşamadan!Kapıdaki iki askere selam vererek içeriye girdim ve abimin odasına doğru yürümeye başladım.Herkes beni tanıdığı için çok rahat girebiliyordum ha bunda tabiki abimin Kıdemli Yüzbaşı olmasının yararıda var.Yoksa ebemin ayak numarasına kadar soruyorlar.Abimin odasının önüne gelip durunca gördüğüm ismiyle bir kez daha gururlandım "Kıdemli Yüzbaşı Emir Göksun" kapıyı tıklayarak içeri girdiğimde Araz Yüzbaşı'da abimin yanında oturmuş birlikte çay içip sohbet ediyorlardı.Selam vererek içeriye girdim.

"Selaaam her yaşta yakışıklı kalan abileriiim"dedim.Abim"hoşgeldin kaç yaşına gelsemde hâlâ yakışıklı kaldığımı söyleyen güzellik"dedi.Araz ise sadece "hoşgeldin abicim"derken "abicim"kelimesini bastırarak söyledi.Hayır ne oluyordu anlamıyorum yani neymiş alt tarafı  dört yaş büyükmüşmüş abi dememe ne gerek varmış yahu be adam ne diyim yengemi diyim abi diyeceğim tabiki.Abim"ee güzelim sen dosyalar için geldin sanırım şu arkandaki dolapta hepsi al ordan hangisi lazımsa"dedi."Evet abicim dosyalar için geldim,ama dosya bahane yakışıklılarımı görmek şahane"diyerek ikisinide övmenin verdiği gururla arkama keyifle yaslandım.Abim olmamış bu bakışları atarken Araz bıyık altından yaptığım iltifata gülümsemişti.Tabiki bunu abime belli etmiyordu yoksa kellesi uçabilir!

Araz'ın anlatımıyla

Doğa abisiyle sohbet ederken bende onları dinliyordum.Fakat birşey farkettim.Bu kız neden bu kadar açık giymiştiki?Gömleğinin ilk 4 düğmesi açıktı ve dekoltesi çoktu giydiği eteği neredeyse yok gibiydi böyle dışarı giderse ya Emir yada ben kesin katil olurdum!Bu yüzden olaya el atmanın zamanı geldi diyerek"abicim bugün ya giyinmeyi unuttun yada sarhoş falansın üzerinde kıyafet olduğuna eminmisin"dedim.Doğa"hayır abicim sarhoş değilim giyinmeyide unutmadım yahu cübbemi giyince zaten kapanıyor her tarafım beni bi salın yaaa!"diye cırlayarak cevap verdi.

"Kızım cübbeyi giyene kadar ne olacak peki ayrıca dışarıdaki havadan haberin yokmu senin bu nasıl kombin?"diyerek cevapladım."Vallahi keyfim ve kahyası bugün bu kombini yapmak istedi ayrıca ne varmış havada azıcık yağmur yağıyor beni öldürmez"dedi.Emir"Araz haklı küçük hanım eteğe müdahele edemeyiz ama o gömleğin iki düğmesi iliklenecek konu tartışmaya kapalı itiraz istemiyorum hemen"diye sert ama korkutucu olmayan bi tonda uyarınca Doğa oflaya oflaya iki düğmesini ilikledi.Onları orda bırakarak kendi odama doğru ilerledim.Tam odama girecekken arkamdan seslenen Turan'ın "Komutanım"sesini duyunca duraksadım ve arkamı döndüm.Yine ne halt yediniz acaba diye içimden geçirirken Turan'ın "Komutanım Sinan Albay sizi emretti önemli bir konu varmış"diyince sevinsemmi şaşırsammı bilemedim.Timin yine başına bela almamış olmasına sevinsemde Sinan Albay'ın beni çağırmasına şaşırmıştım doğrusu.Daha fazla bekletmemek amacıyla hızlı adımlarla Sinan Albay'ın odasına gittim.Tekmil vererek içeri girdikten sonra Sinan Albay'ın komutuyla koltuğa oturdum ve dinlemeye başladım.

ᴋᴀᴅᴇʀ ᴀɢ̆ʟᴀʀı (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin