1.Bölüm ~İlk Prens~

47 14 0
                                    

Offf şu tam uykunun en tatlı aralığında o iğrenç pazartesi gününü yani haftanın ilk gününü yani... aman her neyse iste okulu hatırlatan berbat alarm sesi.
Zorlada olsa açtım gözlerimi, günesin ışıkları çizgi çizgi gelmişti yine içeri. Yatağımda doğruldum, her zaman yaptığım gibi masmavi odamı seyrettim yine, mavi dolap, mavi yatak, mavi halı, mavi çalışma masam duvar kapı herşey mavinin bir tonuydu sadece yer yastıklarım ve kitap okuma koltuğum mordu.
Yatağımdan kalktım dolabımı açıp dipteki, okul üniformamı aldım. Hımm okulun en sevdigim yönü eteği maviydi !
Siyah kareli içleri mavi üstüde eflatundu.

Mavii... annemde çok severdi maviyi, huzurdu mutluluktu özgürlüktü mavi. İstemsizce bir gòzyaşı damladı yanağımdan.
Ev topuzu siyah saçlarımı açtım
Evet tabiki kendim tarıcam, çünkü zorlada olsa ikna edip taratabilceğim bir annem yok artık yanımda, gerçi alışmıştım, koskoca bir 10 yıl geçmişti babam öleli annem ve kız kardeşim gideli... Cenk desen izmirde okuyor hala 3 yılda bir görüyorum. Evet Cenk, abi demiyorum artık bir yaş var sadece nasıl olsa.
Boy aynasının önünde durdum uzun siyah saçlarım ve siyaha çok yakın kahverengi gözlerim babamdan geliyordu, küçük kavisli burnum, orta kesimde dudaklarım ve esmer beyaz arası tenim annemdem geliyordu. Annemin Ceylinin ve Cenkin saçları ise kumrala çalıyordu.
Saçlarımı at kuyruğu yapıp kahkülümü ayırdm çantamı alıp odadan çıktım.
Merdivenleri ikiser ikiser çocuk gibi atlayıp mutfağa ilerledim.
Miss gibi menemen kokusu.

"Halacımmm günün aydın olsun."

"Ay Aymira korkuttun beni kızım niye sessiz sessiz geliyorsun öyle "

"Oyy kıyamam sana Melek sultan" dedim yanağina öpücük koyarken masaya gectim ve tıkınmaya başladım.

Bu geçen
10 yıl içinde annemi ve kız kardeşimi o gün cenazeden sonra hiç göremiştim. 3 yıl önce babannem ardından bir yıl sonra da dedem vefat etmişti. 5.sinifi Izmirde okuduktan sonra geri Melek halamla Ankarada yaşamaya başlamıştım.

"Esil ? "

Halamın Esil demesiyle ağzıma götürdüğüm çatal donakaldı elimde. Yine Esil ismim, bana hep annem seslenirdi Esil diye, Kır Çiçeğim diye severdi çünkü.

"Efendim halacım ?"

"Aymira bugün ayın dördü..." devamını getirmedi ve sustu, biliyordum çünkü.

"Eee " dedim soru sorar gibi. Elindeki çatalı bıraktı ve dolan yeşil gözlerini tabağından bana çevirdi.

"Babanın mezarını ziyarete gitmeyecekmisin? "

Evet doğum günümden bir gün önce.
"Gideceğim hala, yalnız"

"Tamam bitanem, ben çıkıyorum simdi akşam görüşürüz o zaman."

Sandelyesinde kalktı yanima gelip sarldı ve mutfaktan çıktı. Tam dış kapıyı açıp çıkıyordu ki yine her zaman ki o cümleyi kurdu

" Siyahlara bürünüp o renkliliğini kapatma yine!"

Evet siyahlar lise birden beri okulda büründüğüm o soğuk kişiliğim.Her zaman kahkaha atıp herşeye gülen ben 3 yıldır buz gibiydim okulda. Sessizce ders dinleyen tenefüste müzik dinleyen biri olmuştum. Çünkü kimseye güvenmeyeceksin. Herkes dahil değil tabiki iki yüzlülerden bahsediyorum.
Çantamı aldım, kapıyı kilitleyip çıktm evden. Allahtan servis gelmemisti de geç kalmamıstm. Bahçe kapısını açıp çıktım sokağa. Eveet servisi müzik dinleyerek bekleyebilirdim sanırım. (Esil İris - Bu gece)
~Yarım saat sonra

Evet okul ve pazartesinin gıcık sırası, hayır yani ne anlıyorlar bizi burda bekletmekten ne güzel istiklal mârşını okuyup girelim yani içeri. Neyse ki bahçede oturmak için banklar vardı. Bos birini bulup oturdum kolumu yan tarafa koyup müzik eşliğinde kapadım gözlerimi.

"Şu kiza bak ya "
"Azar isitcek simdi "
"Ya bu şu sessiz kız değil mi ?"

Off bi susmadılar ya dır dır iki dakika dinlenelim dedik.

"4. Bankta oturan kızım evladım geçsene sıraya ! Hay Ya Rabbim sen sabır! " diye bağıran müdürün sesiyle sıçradım yerimden. O degil de niye herkes bana bakiyor.
"Hasss..." tabiki de söylemedim öyle bisey.
Kimseyi umursamadan gectim sırama. Gözler müdüre dònmüştü geri çok şükür.
Merdivenleri ikişer üçer çıkıp geçtim sınıfa.
Ders dinliyorum diye öne oturan ineklerden değilim tabi ki. Cam kòşesinden en arka sıraya geçtim.
Acaba neydi ilk ders. Önümdekini dürtmek en iyisi.

"Şşt Emre ilk ders ne ? "

"OMG! Aymira konuştu 0_0 "

"Hahaha of zırvlamada söyle iste "
"Tamam abla sakin, tabiki de en sevdiğin deers Engılış (kötü gülüş)"

İnanmıyorum ya ne demek Ingilizce, of ömrümü yedi resmen neyse uyuruz bizde.

8 dersi öyle böyle atlatmıştım çok şükür. Okuldan çıkıp servislerin olduğu yere gittim, Nazmi amcaya bugün gelmeyeceğimi söyleyip gitmem gereken yeriinn yoluna koyuldum.

Mezarın başına gelip derin bir nefes aldım, gerçekten zordu bir kızın ilk prensini küçük yaşta kaybetmesi.

Sarp KARADAĞ.
-1977/-2006
BABAM..Merhaba babacım. Merhaba benim ilk prensim, sığındığım gölgem. Bak ben geldim küçük kızın Almira. Evet babam küçüğüm daha ben senim küçük meleğinim ben öyle severdin beni küçük meleğim..
Babam canım babam keşke keşke o gün ısrar etmeseydim sana gidelim gidelim diye. Elinde acıdı benim yüzümdem baba. Gittinde, senin yaptiğın kızdığın her şeyi daha iyi anlıyorum şimdi babam, beni korumak içindi...

Baba parka gidiyorum, küçük çocukları izliyorum, anne babalarıyla salıncak da sallanıyorlar. Babaları bisiklete binmeyi öğretiyor çocuklarına.
Geçen gün gittim parka yine, bir tane kızçocuğu kaydıraktan düştü tam kalkıp gidecektim yanına bir kadın geldi endişeyle çocuğun yanına "Anneciğim acıyor " dedi çocuk annesi öyle bir sarıldı ki, içim gitti baba ..
Senden sonra annemde gitti benim biriciğimi de alıp gitti.
Özledim be babam bana sarılmanı özledim, arada bir kızıp sonra gıdıklamanı özledim, bana küçük meleğim demeni çok özledim. Yadigarına da iyi bakıyorum senin kadar iyi çalamasamda..
Ama merak etme sen ben senin güçlü kızınım hala, çok çalışcam babam gözün arkada kalmasın... Hoşçakal Babam...
*
*---------
Umarım seversiniz, kendinize iyi bakın :).

"Kır Çiçeği" (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin