5:Acı ve Mutluluk

39 5 114
                                    

Arkadaşlar hepinize tekrardan selam bildiğiniz gibi saçma sapan olaylardan dolayı wattpad e erişim engeli gelmiş durumda vpn kullanarak giriş yapılabiliyor ancak bu kesinlikle bir çözüm yolu değil onlarca yazarın emeklerini bir anda hiçe sayıp, kitap almaya parası yetemediği için buradan okumak zorunda kalan insanların durumunu önemseyip bir günde ansızın engel getirmek kadar saçma bir şey olamaz gerçekten her kafadan farklı ses çıkıyor zaman neyi gösterir bilmiyorum fakat kendi düşüncem açılacağı yönünde çünkü aşırı tepki toplamalarına neden olacak bir karar verdiler ve bildiğiniz gibi devlet halkı kullandığından bu en son isteyeceği şeylerden biri tek tesellimiz wattpad yöneticilerinin bu durumun farkında olmaları ve durumu çözmeye çalışmaları ben okumak isteyen olursa diye atıyorum sizleri seviyorum sağlıcakla kalın canınızı sıkmayın

Serumum bitince hep beraber odadan çıktık. Saat on olmuştu. Sema teyze ve Yavuz amca alışverişe gitmişlerdi. Evde 4 tane abiyle yalnız kalmak garip hissettiriyordu. Bunlar korkudan uzak duygulardı. Daha çok utanç gibiydi. Kendileri her ne kadar artık benim abilerim olsalar da henüz yabancı sayılırlardı. Çünkü daha yalnızca tanışmıştık. Sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda endişeli olsam da bunu dışa yansıtmamalıydım.

Oluşan sessizlik Asaf abiyi rahatsız etmiş olacak ki az sonra bunu bozmak için ortaya "Off bugün de hava çok sıcak ya" Diyerek laf attı. Diğerleri anlam veremez gözlerle ona bakarken ben çabasının boşa gitmemesi için fikrini destekleyerek konuşmayı devam ettirdim. Bu seferde bana bakıyorlardı ama yargılayan yerine mutlu yüzlerle. "Evet gerçekten öyle" diyip destekte bulundum. Cümlemi bitirmemle Alaz abinin fikir sunması bir oldu.

_Bu sıcakta yapılabilecek en güzel şeylerden biri avm'ye gitmek olur. Hep beraber sinemaya gidelim. Ne dersiniz? Alaz abinin sorusuna cevap alması çok gecikmedi. Koray abi "bence çok mantıklı fikir" diyerek onayladı. O an içim garip bir neşeyle doldu. Hayatımda ilk defa sinemaya gidecektim. Bu zamana kadar hep kafes gibi bir yerde tutulduğumdan dolayı birçoğu şey beni heyecanlandırmaya yetiyordu. Hemen mutlulukla oturduğum yerden kalkıp odaya gittim. Bu hâlim hepsini güldürmüştü. Üzerime bebek mavisi biraz kısa, önünde beyaz dijital ingilizce ile "ASLA VAZGEÇME" yazan bir t-shirt, altıma ise siyah, kargo pantolon giydim. saçımı ortadan ikiye ayırıp hafif bir dalga vererek açık bıraktım.

Kendimi ilk defa güzel hissetmiştim. Ta ki kolumdaki morluklar gözüme çarpana kadar... Kimi yeşermeye yüz tutmuş, kimisi ise morla beraber kırmızıyı da içinde barındıran, iki kolumun da neredeyse her yerinde bulunan yaklaşık 10-15 tane morlukla bakışıyordum. Birkaç dakika o şekilde kaldıktan sonra tam üstümü çıkarıyordum ki kapı çaldı. Tereddüt ederek "gel" dedim. Koray abi mutlu şekilde odaya girmişti ancak gözlerinin beni bulmasıyla ağzından yüksek sesli bir küfür kaçırdı. Durumun böyle olması beni daha da korkutunca yaptığı hatanın farkına vararak hemen kendini toparlayıp en tatlı ses tonuyla "Abicim bundan Alaz'ın haberi var mı? Krem falan bir şey verirdi. Çok acıyor mu?" dedi masum küçük çocuk gibi. Benim için gerçekten endişelenmişti. Bunu daha fazla arttırmamak için hemen şirin bir gülümseme takınarak

_Yok yok merak etme Koray abi. Çok önceden kalma bunlar. (benim de şu an haberim oldu) Hem hiç acımıyor. Yalnızca öyle iz kalmış. (Ufak bir dokunmayla bile sanki mengene ile sıkıştırılıyormuş gibi canım yanıyor)

_Olsun. Sen yine de göster. Hatta ben çağırayım. Alaz! İki dakika gelir misin? Şimdi naneyi yemiştim. Alaz abi bunların ne kadar taze olduğunu çok rahat bir şekilde anlayabilirdi. Böylece yalanım da ortaya çıkmış olacaktı. Koray abi yalan söylediğim için bana kızar mıydı? Belki de benden nefret ederdi. Ama ben doğruyu söyleyebilecek güce sahip değildim ki. Yaşadığım gerçekleri kabullenmek istemiyordum. Fakat bunu dile getirirsem inanmış olacaktım.

DERİN: BİR YENİDEN DOĞUŞ HİKÂYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin