𝟏𝟐. 𝐁𝐨̈𝐥𝐮̈𝐦| 𝐓𝐫𝐮𝐬𝐭 𝐚𝐧𝐝 𝐃𝐢𝐬𝐭𝐫𝐮𝐬𝐭
𝟏𝟗𝟗𝟕
. • * • . ❀ . • * • .Kendimi bir anda Draco ve Harry'nin arasında buldum.
Draco Alice'in bileklerini tutup ona bir şeyler anlatmaya çalışıyor, bir yandan da ağlıyordu.
Alice ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Ne kadar işe yaradığı şüpheliydi.
Harry arkamda hiçbir şey anlamadan sadece ortadaki kaosu izliyordu.
Benim de Harry'den pek bir farkım yoktu.
En az onun kadar benim de hiçbir şeyden haberim yoktu.
Göğsüm hızla inip kalkıyordu.
Ne tepki vermem gerektiğini kestiremiyordum.
Sanki beynim uyuşmuş gibiydi...
Adımlarım istemsizce Draco'ya yöneldi.
Bir anda gözlerimden yaşlar boşalmaya başladı.
Zihnim yavaş yavaş olanları anlıyordu. Bu da benim sinir ve kırgınlıkla dolmama sebep oluyordu.
İşaret parmağımı sert bir şekilde göğsüne vurdum.
"Bana nasıl bunca sene yalan söylersin?"
Sormak istediğim pek çok soru vardı ancak dudaklarımın arasından ilk bu soru çıkmıştı.
"Öldürürlerdi beni!"
Hayal kırıklığıyla baktım suratına.
"Kim?"
Draco başını olumsuz anlamda salladı.
"Anlamıyorsun. Her şeye fazla yabancısın. Hiçbir şeyden haberin yok."
Sertçe omuzlarından ittirdim.
"Evet, hiçbir şeyden haberim yok. Çünkü ikiniz de bana hiçbir şeyi anlatmıyorsunuz!"
Bu defa öfkeli bakışlarım Alice'e buldu.
O ise bana pişmanlıkla bakıyordu.
"Lalin, sana yalan söylemek ister miyiz? Her şeyi öğrendiğinde bizi anlayacaksın."
Elimi sertçe yanımdaki masaya vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐓𝐮𝐫𝐧𝐞𝐫 | 𝐓.𝐌.𝐑.
FanfictionGenç kız gözlerinden yaşlar boşalırken, hıçkırıklarının arasından konuştu. "Kaç kere, kaç kere daha yalan söyleyeceksin bana?" Karşısındaki sakin duruşunu bozmadı, derin bir nefes aldı. "Güvende olman için ne kadar gerekiyorsa o kadar." Genç cad...