Genç kız gözlerinden yaşlar boşalırken, hıçkırıklarının arasından konuştu.
"Kaç kere, kaç kere daha yalan söyleyeceksin bana?"
Karşısındaki sakin duruşunu bozmadı, derin bir nefes aldı.
"Güvende olman için ne kadar gerekiyorsa o kadar."
Genç cad...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tom'a baktım.
"Sen kimseyi öldürmedin dimi Tom? O adam yalan söylüyor değil mi? Seni bana kötülemeye çalışıyor!"
Tom'un yüzü bir duvar kadar ifadesizleşmişti. Olduğu yerde durmuştu.
"O sana ne söyledi!" dedi öfkeyle.
"Babanı öldürdüğünü söyledi." dedim hıçkırıklarımın arasından. "Ama ben ona senin böyle bir şey yapmayacağını söyledim."
Tom bana doğru bir adım attı.
"Lalin..."
Dehşete kapılmış şekilde ona döndüm.
"Neden ikinci ismimi kullanıyorsun, sen bana her zaman Emilie dersin?"
Tom derin bir nefes aldı.
"Babamı ben öldürdüm."
Boynumdaki yılan bir anda çırpınmaya başlamıştı.
Ellerim dudaklarıma kapandı.
"Hayır, sen bir katil olamazsın!"
Tom bakışlarını yere çevirdi.
"Ölmesi gerekiyordu."
"Neden?!"
"O bir Muggle'dı."
Ona doğru bir adım attım.
"Sen, sırf bir Muggle diye kendi öz babanı mı öldürdün?"
Tom cevap vermedi.
"Psikopatsın sen! Normal değilsin, sorunların var!"
Tom bileğimden tuttu. Hızla elimi ondan kurtardım.
"Dokunma bana!"
Tom derin bir nefes aldı.
"İkimiz için de en iyisini istiyorum Emilie'm. Bu dünyanın başına geçeceğim. İkimiz için de en iyisini yapacağım. Resmen bu dünyanın kraliçesi olacaksın."
