Yüzüme yaklaşması ile gözlerimin dolduğunu hissettim. Midemin bulandığını. Her an başlar diye düşünmüştüm, ama asla;
"Dinlen küçüğüm. Uyu saatlerce, dinlen. Çok yoruldun." Diyerek dudaklarını yanağıma sürtmesini asla beklemezdim..
(3 ay önce, yazardan;
Jungkook geçtiği okul koridorlarında dalgındı. Okuldan gitmek istemiyordu Jungkook. Evden uzak kalmasının tek yanı okuldu Jungkook için.
Evi cehennem olana, dışarısı cennet gelirdi sonuçta..
Jungkook ne ara çıktığını anlamadığı okula baktı son kez. Ardından oflayarak döndü önüne. Yere bakarak devam etti yürümeye. Ama duyduğu yüksek silah patlama sesi ile aniden başını kaldırdı ve etrafa bakındı.
Okul bahçesinde ki çocuklar okula kaçmıştı, bazıları ise dışarı doğru çığlık çığlığa kaçmaya çalışmıştı. Etrafa bakınırken ilerisinde yatan vurulmuş bir öğrenci bedeni görmesi pek de zor olmamıştı.
Jungkook gördüğü şeyle anında çığlık atıp okula doğru kaçarken birisi ile göz göze geldi.
Elinde silah olan, hedefi kendisinin olduğu silah..
Jungkook korkuyla ne yapacağını şaşırmıştı. Adam Jungkook'a baktı, ardından acıma duygusu göstermeden bastı tetiğe.
Jungkook yalnızca bunu görmesi ile büyük bir çığlık attı. Ama duyduğu acı ile karışık inleme kendisine de ait değildi.
Jungkook korkuyla kapattığı gözlerini araladı hemen. Önüne siper olmuş kalıplı bedeni görmesi ile ne zaman aktığını bilmediği göz yaşları bile durmuştu o an.
Hızla bir kaç adam gelip kendisinin başını göğsüne bastıran adamı çekip aldılar. Jungkook hâlâ daha şokun etkisindeydi.
Neden algılamakta zorlanıyor ve deli gibi titriyordu küçük olan. Gözleri yerde bir yere sabitlenmişti ve Jungkook şu anda ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Ağlıyor muydu? Ve ya sadece aptal aptal duruyor muydu? Bilmiyordu.
Jungkookk korkuyordu. Tir tir titriyordu.
Ancak beline uygulanan kuvvet ile kendisine gelebilmişti.
Bir kaç kişi kendisine kurtaran adam ile kendini daire içerisine alıp onları koruyorlardı.
Jungkook o an adamın zorlandığını fark etti. Adam vurulmuştu!
Jungkook fark ettiği şey ile gözlerini kocaman açıp nereye gittiklerine baktı.
Büyük ve siyah bir arabaya gelmişlerdi. Adam Jungkook'un belime baskı yapıp arabaya binmesini sağlamıştı.
Jungkook hiç bir şeye anlam veremiyordu. Büyük olan da bindi arabaya. Ama sırtını yaslamadı, çünkü yaralıydı.
"S-siz kimsiniz?!" Diye bir hıçkırığının arasından zar zor bulduğu sesi ile konuştu.
Aniden şiddetlenen ağlaması ile hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve hiç kesilmeyen titremesi ile nefes almakta zorlanıyordu.
Esmer adam Jungkook'un belini tuttu ve sarıldı küçük olana. Bir eliyle Jungkook'un ensesini tutup omzuna bastırdı kafasını.
Tam bu sırada sırtına sert bir ağrı girdi ama bunu umursamamaya çalıştı.
Jungkook kimin omzunda ağladığını bilmeden yaşadığı korku ve duygu yoğunluğu ile deli gibi ağlıyordu yalnızca.
En sonunda bir hastaneye gelmişlerdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fancy Man
Novela JuvenilAşk mıydı ölmemi sağlayan? İhanet miydi ona bu kadar bağlanmam? O kadını sevmesi miydi bu kadar acıtan? Yalnızlığı fark etmem miydi bu kadar soğutan?