Fancy Man

6-

Evet! Davet başlamıştı ve bir kaç arkadaşım dediği 12 kişiydi..
Ben hâlâ daha odamda bekliyordum ve 12 kişi olduklarını da hizmetlilerden öğrenmiştim.

Taehyung ile beraber beyaz salaş bir gömlek seçmiştik. Tabii Taehyung üzerimde görmemişti ama bel kısmımı belli ediyordu. Yani yalnızca belimi belli ediyordu.

Bir de altına pantalon seçmiştim. Deri bir pantalon. Bunu da görmemişti Taehyung. Pantalon dardı ve kalçamı tamamen sarmıştı. Ve bu güzel duruyordu.

Odamın kapısı çalınması ile odaya döndüm.

"Gir!" Diye seslendim. Kim bilmiyordum ama hizmetliler diye düşündüm.

Aynanın karşısında kolyemi takmaya çalışıyordum. Gömleğimin ilk düğmesini kolye için açık bırakmıştım. Ama kolyeyi takamıyordum.

Bu kolye pahalı bir kolye. Çünkü babam batmadan önce alındı. Yani ben küçük olsam da ileride takmam için bana alınmış.

İçeri giren erkek korumalardan biriydi.

"Bay Jeon, Bay Kim aşağıya gelmenizi söyledi."

"Kolyemi takıp geliyorum." Dedim aynadan ona bakarak. Çıkıp gitmesini beklemiştim ama o bana doğru bir adım attı.

"Yardım etmemi ister misiniz?" Demişti ama sesi de yüzü gibi buz gibiydi. Kötü bir niyeti olmadığı çok belliydi.

Bu yüzden hafifçe başımı salladım. Yanıma gelip elini arkamdan kolyeme attı. Tam kolyeyi takacaktı ki aniden açılan kapı ile oraya döndük.

Taehyung kapıyı olabildiğince sert açarak içeri girmişti. Ve ben bize bakar bakmaz çenesinin kasılmasına ve gözlerinin siyaha boyanışına şahit oldum.

Hemen geri çekilip Taehyung'un yanına gittim. Ama o gözlerini korumaya sabitlemiş ve delici bakışları eşliğinde ona bakıyordu.

Yanına gelmemi umursamadan hızla korumanın yanına gitti ve hiç düşünmeden yüzüne sağlam bir yumruk attı.

Ağzım şokla aralanırken koruma çoktan yeri boylamıştı. Taehyung korumanın yakasından tuttu ve sağlam bir yumruk daha geçirdi yüzüne.

Gelen kırılma sesi ile korku ile öne doğru uzandım ve Taehyung'un kolunu tuttum. Bir yumruk daha atmaya hazır olan eli havada kalmıştı.

Taehyung adamın yakasını bırakmış ve bana dönmüştü hızla.

"Bana bak siktiğimin koruması. Seni süründürürüm! Duydun mu beni?! Düşmanlara uyguladığımız işkencelerin bin mislini yaşatırım sana. Ölmek için yalvarırsın anladın mı!"

"T-tamam kusura bakmay- ah! Gördüğünüz gibi bir şey y-yok yemin ederim." Adamın burnundan kanlar akarken midemin bulandığını hissettim. Bu yüzden elimi ağzıma götürdüm ve Taehyung'un bakışlarının sahibi oldum.

Hızla kolumdan tutarak odadan çıkarttı beni. O kadar sinirliydi ki kolumu sıktığının bile farkında değildi. Beni resmen sürükleyerek kendi odasına çıkarttı ve odaya girer girmez kapıyı kapatıp kilitledi.

"Ne sikim yapıyordunuz!" Taehyung hyung öyle bir bağırmıştı ki kulaklarımın sağır olacağını düşündüm. Ayrıca kötü bir şey yapmıyorduk, sandığı gibi bir şey yoktu.

Ama yine de şu an konuşmaya korktuğum için başımı yere eğdim ve karşımda sinirden deliye dönmüş bedenin sakinleşmesi için sessiz kaldım.

Gözlerimin dolması ile bu duruma lanetler ettim. Bana bağırması kalbimi kırmıştı.

"Sana bir soru sordum Jungkook!" Dedi yine sinirle. Bu halleri beni gerçekten korkutuyorfu bu yüzden sessiz kaldım yine. Ve kolumda bir sızı belirmeye başlamıştı.