Jungkook'tan;
"Taehyung!"
"Efendim bebeğim?" Hay bebeğine!
"Sana bir kargo varr! Böyle kalpli kalpli süslenmiş! Üzerinde çoook çirkin bir ruj ile öpücük var resmen!"
Taehyung hızla merdivenlerden aşağı indi kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Geberticem onu!
"Güzelim noldu neden bağırıyorsun?"
Taehyung duştan çıktığı için ıslak olan saçlarını geriye doğru taramış ve yanıma gelip elimde ki kargoya bakmıştı.
Sinirle kargoyu yüzüne fırlatıp yukarı çıktım. Kim? Neden? Benim? Sevgilime? Böyle? Bir? Kargo? Yollasın ki?
"Güzelim yemin ederim tanımıyorum bak açmıyorum bile kargoyu!"
Taehyung elinde kutu ile merdivenlerde bana yetişmeye çalışıyordu ama sabah sabah çok sinirlenmiştim.
Taehyung'a güveniyordum ama korkuyordum. Hangi sürtük benim biricik sevgilime böyle bir kargo yolladı?!
"Bebeğim ben de seninle aynı anda gördüm işte. Dur! Düşeceksin Jungkook!" Merdivenleri hızlı hızlı çıkarken az kalsın düşüyordum. Ama düşmedim ve sinirle odaya yürüdüm.
Tam odanın kapısını hızla çarpacakken Taehyung hızla kolunu koymuş ve kolu sıkışmıştı.
"Taehyung!"
Hemen kapıyı açıp Taehyung'un koluna baktım. Kapının kilit yeri demirdendi ve beyaz gömleğinde kan lekeleri oluşmaya başlamıştım.
Pişmanlık ile Taehyung'a baktım, ki bakmam ile gözlerimin dolması kaçınılmaz olmuştu.
"Taehyung..."
Taehyung kıkırdayıp kollarını belime sarmış alnıma öpücük kondurmuştu.
"Hayır hayır ağlama bebeğim benimm. Bak yok hiç bir şeyim şhh buna ağlanır mı Jungkook tanrı aşkına!"
"Ö-özür dilerim görmedim sevgilim..."
"Dileme meleğim benim iyiyim ben." Burnunu çekmiş ve Taehyung'a bakmıştım.
"Acıyor mu çok?" Taehyung kafasını sallamış ve hemen konuşmuştu.
"Acıyor, ama kolum değil."
"Neden acıyor? Başka yerinde mi sıkıştı yoksa?" Panikle sorduğum şeye sinsice sırıtmış ve dibine girip fısıldamıştı.
"Sabah sabah böyle tatlı olman kalbimi sıkıştırmıyor değil yani..."
Dediği şey ile sinirle kaşlarımı çatmış, dudaklarımı büzüp şikayet moduna geçmiştim.
"Ya Taehyung aptal mısın ya!? Ben gelmiş bir yerin acıyor mu diyorum gelip sabah romantikliği yapıyorsun! Ne kadar endişeleniyorum senin için görmüyor mus-"
Aniden dudağımı esir alan dudaklar ile duraklamak zorunda kalmıştım. Kısa bir öpücük sansam da Taehyung elinde ki kargoyu yere atmış ve beni hızla kucağına çekmişti. Düşmemek için kollarımı boynuna, bacaklarımı da beline sararken karşılık veriyordum.
Taehyung bir kolu ile kalçamı, diğer kolu ile ise belimi tutuyordu sıkı sıkı.
Aralık kapıdan içeri girip beni kapıya yaslamıştı. Bu kapının sert bir şekilde kapanmasını ve sırtım çarptığı için ağzının içine boğukça inlememe sebep olmuştu.
O sırada aklıma gelen şey ile hemen ayrıldım dudaklarından.
"Taehyung! Kolun, kolun kanıyor aptal!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fancy Man
Novela JuvenilAşk mıydı ölmemi sağlayan? İhanet miydi ona bu kadar bağlanmam? O kadını sevmesi miydi bu kadar acıtan? Yalnızlığı fark etmem miydi bu kadar soğutan?