12-

599 38 63
                                    

(Jungkook;

"Off cidden çok sıkıcı!"

Sinirle elimde ki telefonu yatağa attım. Tüm gün evdeydim ve canım sıkılıyordu.

Canımı özlemiştim!

"Taetaee! Niye işe gitmek zorundasın yaa."

Kendi kendime söylenirken çalan kapı ile refleksle giriş kapısına baktım. Hizmetliler kapıyı açtı ve içeriyi yüksek topuk sesleri doldurdu.

Ardından salonun kapısında Rose'yi görmem ile şaşırdım. Onun burada ne işi vardı ki?

Siyah güneş gözlüğü, siyah saten elbisesi ve kabanı ile cidden harika görünüyordu. Bir o kadar da ciddi..

"Rose? Ne işin var ki burada?"

Yanıma doğru geldi yavaşça, ardından rahat bi tavırla yanıma oturdu. Güneş gözlüğünü çıkarttı ve bana baktı. Uzun uzun gözleri tüm yüzünde dolaştı.

"Jungkook... Yapma bunu kendine.."

Acı çeker gibi dediği şey ile yutkundum. Anlamadığım için kaşlarımı çattım.

"Neyi yapmayayım?"

"Sevme Taehyung'u."

Duyduğum şey ile gözlerim sinirle harlandı. Niye sürekli bunu söylüyordu?!

"Ne saçmalıyorsun Rose?! Sevgilimi neden sevmememi istiyorsun benden?! Kafayı mı yedin? Ne alıp veremediğin var bizimle!"

Ayağa kalkarak bağırmam onu sinir etmiş olmalı ki o da sinirle ayağa kalktı.

"Aptal! Senin için diyorum! Üzüleceksin Jungkook! Mahvedecek seni Taehyung!"

"Neden?! Nereden vardın bu kanıya?! Anlat! Neden beni mahvedecekmiş anlat! Hiç bir şey anlatmadan bana onu sevmeyi bırakmamı söyleyemezsin?!"

Ben de sinirle karşılık verdiğimde gözümden istemsiz bir yaş düşmüştü. Neden kurtarıcımı bırakmamı istiyordu benden?

"Seni seviyor mu sanıyorsun Jungkook?! Onun seni sevdiğini mi sanıyorsun?!"

Dedikleri kalbime binlerce hançer saplanmış hissi verdi. Gözümden ikinci bir yaş da düşerken kafamı itiraz ederek iki yana salladım.

"T-taehyung seviyor beni, neden inanmıyorsunuz hiç biriniz?!"

Rose sinirli bir nefes çekerek bileğimden tuttuğu gibi yukarı çıkarttı beni, nereye diye soruyordum cevap vermiyordu..

Sonunda Taehyung'un çalışma odasının kapısında durunca bana baktı dolu gözlerle.

"Dediklerimi biraz sonra anlayacaksın."

Bu sefer sesi daha sakin çıkmıştı. Kapının yanında ki şifreyi girip kapıyı açtı. Hızlı bir şekilde sanki her gün geldiği yermiş gibi Taehyung'un masasına oturdu.

Dikkatle ne yapacağını izliyordum yalnızca. Rose hızlı hızlı bir yerlere girmiş ve oturduğu koltukta hafif geri gitmişti.

Bana yer ayırdığını anladığımda bilgisayarın başına geçtim. Bir video vardı, özenle hazırlanmış bir video.

"Ne bu video?"

Korkuyla sorduğum soruya bir süre cevap alamadım, Rose bir kaç saniye sonra videoyu başlattı.

Videoda ilk olarak Taehyung çıkmıştı. Bir sahilde çekilmişti, Taehyung daha da gençti tabii. Bir kaç yıl önce çekilmiş bir video gibiydi.

Taehyung gülerek kendini çekerken bir kadının sesi duyuldu.

 Fancy Man Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin