SOSYOPAT LİSE

'yanında birileri olan tek kişi sen değilsin Ateş Durkan'

Nefes hızım artmış Ateşe bakıyordum. Ah! Neden yakışıklısın sen canım ha?

'ilk önce bana ne oldu anlat çünkü Misperiye inanmadım ' dedi. O sırada giydiği deri ceketi çıkarmış siyah bluzuyla kalmıştı ama baklavaları daha şimdiden göz süslüyordu.

Tabi ki de çok ilgili çekmedi tamam mı?

'ne..? anlamıyorum ne demek istediğini?' deyip durumu çakmamasını umarak tek kaşımı kaldırdım.

Ateşin bardaki odası şuan fazla sıcaktı ve nedeninin benim terlemem mi ? yoksa gerçekten içerinin sıcak olması mı olduğunu bilmiyordum. Siyah örtülü yatağı toplanmıştı ve tertemizdi, yerde birkaç içki şişesi vardı ve kırılmışlardı , dibinde kalan damlaları da beyaz halıya dökülmüştü.

'Öykü.. numara yapma bana. Sen yalan söylersen hemen anlarım. Öğrenemedin mi hala? Sen yalan söyleyince gözlerini kaçırıyor ve terler gibi tenini ovuyorsun. Aynı şuan gibi' deyip enseme götürdüğüm elimi gösterdi. Ah! Ben ne ara elimi oraya götürmüştüm ki ? gerçekten Ateşte bir şeyler vardı. Yalan söylersem eğer hemen anlıyordu ve bu durum şuan Misperi adına hiç iyi değildi.

'sen..nereden anlıyorsun?' deyip tek kaşımı kaldırdım.

'Öykü. Ben seni kendimden iyi tanıyorum ve hareketlerini dikkatlice izliyorum.heyecanlandığında,korktuğunda ,yalan söylediğinde,mutlu olduğunda. Anlıyorsan eğer şimdi doğruyu söyle' deyip kemerini çıkarmış olması sapık bir durumu belirtmezdi değil mi?

Bi an 'anlamıyorum' deyip alay edesim geldi ama kendimi tuttum çünkü şuan çok kritik bir dakikadaydık. Konuyu değiştirmek istercesine 'sen doğum gününü kutladın mı ya ve karnın nasıl??' diyip ayağa kalktım.

O an bedenime yaklaşıp beklemediğim bir hareketle saçımı çekti ,daha doğrusu peruğumu. Canım acımamıştı ama saçım topuz olduğu için şuan garip hissediyordum. Ben saçımı pek toplamazdım ve Ateşinde bunu garipsediğini saçımı süzmesinden anlayabiliyordum.

'senin saçların zaten mükemmel kızıl saça ihtiyacın yok ve topuz sana yakışmış' size Ateş'in beni fazla şımarttığından bahsettim değil mi? Bahsetmediysem de söylüyorum! Bu çocuk neden sürekli iltifat ediyor bana?

Gerçi daha sabah hemen pes ediyorsun Öykü falan diyordu. Acaba karnı hala acıyor mudur? Benim başım iyi ama onun karnı? Çok feci kanamıştı ve onun canı acırken benim de canım acıyordu 've konuyu dağıtma. Ayrıca doğum günümü kutlamadım .sevmem ben öyle şeyleri ,hediyeymiş pastaymış ve karnım iyi' deyip koyulaşan gözlerini gözlerime sabitledi. Şu ana kadar gözleri koyulaşınca sinirlendiğini söylemiştim size değil mi? Yanılmışım ,gözleri koyulaşırsa tövbe tövbe şimdi desem mi bilemedim ama gözleri koyulaşırsa eğer nasıl diyim.. beni öpmek falan istermiş yazar : kibar hali bu normalini yazmadım sapıklaşmayayım diye J )

Ateşin gözlerinin dudaklarıma kaydığını anladığım anda gözlerimi büyütüp geriye çekildim ve 'ya Ateş.. gelsene Misperilerin yanına gidelim hadi' dedim.

Nefesini üfledi ve 'ne gerek var gitmemize boş ver sen onları kendi hallerine bırak , onlar geliyorlar mı yanımıza ? hayır?'

'çünkü kapında izin almadan girmeyin,bodrum kata bile ' yazıyor yalnız Ateş ben senin mantığını anlayamadım. Bodrum kata bile diyorsun ama bunu gören kişi zaten bodrum kata inmiş olur? Cidden garipsin' deyip ellerimi kaldırdım ve 'ben çıktım...' dedim.

Deri ceketini eline aldı ve 'yo..Öykü Suskun. Önce hesap vereceksin bana'

**

'ne söylememi istiyorsun ki?' deyip tek kaşımı kaldırdığımda elleri kollarımı kapıya sıkıca sabitlemiş hareket etmemi zorluyordu.