🎵Zamanla Ya Da Zorla (Skapova)🎵
Han Jisung
Onu en son görüşümün üzerinden bir yıla yakın kadar süre geçmişti. Bu süre içinde o bir kere bile aklıma gelmemişti. Ancak şimdi girdiğim rastgele bir kafede kucağında bir bebekle onu görmek tuhaf bir karamsarlığa bürünmemi sağlamıştı. Evlenmiş miydi? Yoksa hala bekar mıydı? Dur bir dakika, o berkardı değil mi? Belki de başından beri o kadınla evliydi. Siktir. Ben sadece sevgili olduklarını düşünmüştüm.
Kafede onu gördüğüm an arkamı dönüp hızla dışarıya attım kendimi. Beni görmediğinden emin olmak için camdan ona baktım. En sonki halinden sonra oldukça çökmüş görünüyordu. Gözleri uykusuzluktan kıpkırmızı olmuştu. Omuzları çökmüştü. Saçları uzamış ve hafif sakalı çıkmıştı. Onu böyle görmeyi hiç ama hiç bekleyordum. Bu kendimi kötü hissetmeme neden oldu. Onun için üzüldüm. Yanına gidip selam vermeyi bile düşündüm. Ancak nafile. Buna cesaret edemedim. Korkak gibi uzaktan izledim onu bir süre.
Başka bir kafeye gittim ve oradan soğuk bir içecek aldım. Ardından şirket binasına gitmek için bir taksi çağırdım.
Hyunjin'in tavsiyesi üzerine ben de JYP Entertainmet'a staj için başvuru yapmış ve kabul almıştım. Orada masrafları şirketin karşıladığı bir yurtta kalıyordum. Hyunjin'le aynı yurtta kalmak için bir dilekçe bike yazmıştım. Nitekim bu dilekçe hedefime ulaşmamı da sağlamıştı. Maddi durumum da eskisinden daha iyi hale gelmişti. Tek bir sorun vardı, her sabah yorgun ve bitkin uyanıyordum. Staj beklediğimden 50 kat daha zordu. Sürekli şarkı yapıyor ve şirketi tatmin etmeye çalışıyordum. Ancak anlamıştım ki dans ve spor olmadan şirketin tatmin olduğu yoktu. Dansta yeterince iyi değildim. Bazı gecrler uyanık kalıp Hyunjin'le çalışıyordum. Tuhaf kareografiler deniyordum. Düşüyor, ayağımı burkuyordum. Ama yinede dans etmeye devam ediyordum. Gözüme kestirdiğim birkaç stajyer daha vardı. Onlarla kojuştuğum yoktu. Ancak yinede ınlarla çıkış yapmak istiyordum üç kişilik küçük bir grup olabilirdik. Şimdilik hırsımın nedeni bu üç kişilik grubu kutmak adınaydı.Minho
Kafedeki işimi bitirir bitirmez otele gitmek için otobüs durağına kadar Jisung kucağımda yürüdüm. Bir bebek ne zaman yürümeyi öğrenirdi? Çünkü o artık epey ağırdı.
Maddi durumumun iyice berbat hale gelmesiyle kiralık evden ayrılıp bir otel odası tutmuştum. Son iki haftadır bu otel odasındaydım. Birçok ev eşyasını satmıştım. Bu eşyalardan gelen parayla bu otel odasında en az 1 yıl daha kalabilirdim. Bir yandan çalıştığım kafeden gelen parayı da düşünürsek rahatça yaşamımı bu otelde sürebilirdim. Bunun planını kafamda çok kez yapmıştım. Olumsuz bir sonuç düşünemiyordum. En azından Jisung büyüyüp okula başlayana kadar bu plan kulağa iyi geliyordu.
Jisung'un büyüdüğünü hayal etmek bende bambaşka bir his uyandırıyordu. O okula başlayacak hatta bir ergen olacaktı. Ve bu uzun süre içinde onun yanında ben olacaktım. Normalde bu düşünceler bir babayı heyecanlandırıyor olmalıydı, değil mi? Ben korkuyordum. Fena halde ödüm kopuyordu. Ciddi ciddi onu bir yetimhaneye bırakmayı düşünüyordum. Bazense onu hiç kabul etmemiş olmayı diliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AILUROPHILE | Minsung ARA VERİLDİ
RomanceAilurophile* kedileri fazlasıyla seven bireylere denir. Sevgilisiyle Japonya'ya tatile giden Minho, üç kedisine bakması için genç bir bakıcı tutar. Ancak bu bakıcıya güveni yokur. Bu yüzden tatile gitmeden, ve sevdiği üç kedisini bu tuhaf adama bıra...