4. Bölüm: İkiye On kala

142 11 0
                                    

Selam! Sevgili okuyucularım nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Çok uzatmayacağım bu sefer. Dün hayatımın en kötü günlerinden birini yaşadım diyebilirim o yüzden bu kafayla ne kadar yazabilirsem. Şimdiden kusura bakmayın. Oy ve yorum atmayı unutmayın. Bölüme geçebilirsiniz.

" Dökmeye niyetim yok içimi, zor sığdırdım zaten

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

" Dökmeye niyetim yok içimi, zor sığdırdım zaten."
                                           - Cemal Süreya

~/\\/••/\\/~

"Azad Karahanlı ile Ahu Ayyıldız arasında %99.99 kan bağı vardır."

Tam o sıra mesaj geldiğinde saatin İkiye on kaldığını gördüm.

Ve bu benim ölüm saatimdi.
Ve bu benim Hayatımın karanlığıydı.
Ve bu benim En kötü günümdü.

Beynimde sadece Doktorun söylediği gerçekler yankılanıyordu. Kafamdan aşağıya kaynar su dökseler bile bu kadar yanmazdı bedenim. Yutkundum. Boğazım düğüm düğüm oldu. Boğazımdaki Yumruyu götürmek adına bir kaç kere yutkunmaya çalıştım. Olmadı ama geçecekti. Ve bu Aile mektupta yazan Aileydi, beni bulmuşlardı.

Kadın Daha da ağlamaya başladı. Gözlerimi ondan çekip pencereye bakmaya başladım. Ayağa kalktım. Herkesin bakışları bana döndü. Arkamı dönüp kapıyı açtığımda arkamdan ayaklanma sesini duydum. Acilen Arkadaşlarımın yanına gitmeliydim. Onlara ihtiyacım vardı.

Asansöre doğru adımlarken kolumdan tutuldum. Arkamı dönüp baktım. O kadındı. Tek Kaşımı kaldırıp kolumu tutan eline baktım.

"Öncelikle Kolumu bırakırsanız sevinirim, Temas sevmiyorum."

Kolunu çekip konuşmaya başladı. " Pardon kızım bilmiyordum. Bizimle gelmek ister misin? Lütfen gel 17 yıl heba olmuş bir 17 yılımızda heba olmasın çiçeğim. Ha lütfen." 17 yıl kadar ömrümüz vardı sanki. Dediğim gibi kabul edecektim ama sadece 3 aylığına.

"Ben geleceğim ama bir şartım olacak." Kadın bana 'ne şartı?' gibi baktı.

"Tabii söyle bakalım." Dedi gülümseyip göz yaşlarını silerken.

"3 ay sonra evinizden gideceğim yani 18' e bastığım gün." Kadının yüzündeki gülümseme silindiğinde yutkundu.

"Nasıl yani? 18'e bastığın gün gidecek misin? Benim yüreğim nasıl dayanacak çocuğum?" Dediğinde histerik bir şekilde güldüm. Bir anda beklemediğim bir şekilde ağızımdan kırıcı kelimeler çıkıverdi.

"Bu yaşınıza kadar dayandıysa, ben gittikten sonrada dayanır." Diye sıraladım kelimeleri. Kırıcı kelimelerim vardı ve bana daha da kırıcı kelimeler söylenmişti.

İKİYE ON KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin