❁❁❁
"Niki anlamıyorsun! Sürekli bencil davranıyorsun. Biz senin büyükleriniz, saygılı olmak zorundasın!"
Sunghoon hyung'un sabah söyledikleri çok ağırıma gitmişti. Haklıydı belki de ama her yaptığım ona batıyordu. Ne yapmalıydım bilmiyordum.
Küçüğüm daha, 18 yaşındayım. Yeni çocukluk döneminden çıkmış, yeni yeni yetişkin olma yoluna gidiyordum. Cahildim belki de,onlardan öğrenecek çok şeyim vardı.
Onlar benim için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlardı. Biliyordum bunu. Beni alttan alıyorlardı. Ama ben onlara büyüklük taslıyordum.
Ama kötü bir niyetim olmadı hiçbir zaman. Eğlenmeye çalışıyordum sadece. Çok mu yoruyordum onları? Gereksiz miydim onlar için?
Düşüncelerimde boğulmamak için yanlız olduğum yurt odasından çıkıp üyelerin olduğu odaya gittim.
Jake ve Heeseung hyung telefondan bir şeyler izliyorlar, Jay ve Jungwon yeni çıkan dergide bir şey hakkında tartışıyorlar, Sunoo ve Sunghoon ise bir masa oyunu oynuyorlardı.
Odaya girmeden sadece biraz onları izledim. Hepsinin yüzünde bir gülümseme vardı. Birbirleriyle olmaktan mutluluk duyuyorlardı. Çok eğleniyorlardı.
İçeriye girmek istesem de çoğunun keyiflerini kaçıracağımı düşündüm. Geri odama çıktım. Masaya oturdum. Geçen gösteri çıkışı merdivende çekilen fotoğrafları elime aldım.
Ayrı ayrı tüm fotoğrafları inceledim. Daha sonra benim olmadığım bir fotoğrafı buldum. Ben hariç tüm üyeler vardı. Biraz hatırlamaya çalıştıktan sonra benim tuvalete gittiğim sırada çekildiklerini düşündüm.
Bir süre uzun uzun baktım fotoğrafa. Bensiz daha uyumluydular değil mi? Ben fazlalık mıydım? Daha mı iyilerdi bensiz?❁❁❁