Bölüm 4

127 26 14
                                    


Jake 10, Sunghoon 9 yaşında

Geçtiğimiz dört yıl içinde minikler ilkokula başlamıştı. Şu anda aynı okulda olan Sunghoon 3. sınıfta, Jake ise 4. sınıftaydı. Genel olarak, iki ailenin de keyfi gayet yerindeydi. Ancak, zorluklarla dolu zamanlar da yaşanmıştı.

Özellikle Jake'in anaokulunu bitirip ilkokula başlamak üzere başka bir okula geçeceğini öğrendiği dönemde işler karışmıştı. Tahmin edilebileceği gibi, Sunghoon'dan ayrılacağı için kıyameti koparmıştı. Ailesi, ona sadece bir yıl ayrı kalacaklarını ve hafta sonları birlikte olabileceklerini söyleyerek ikna etmeye çalışsa da, Jake onları dinlememişti. Sunghoon da, ilkokula başlayana kadar anaokulunda onunla kalmak için ailesini ikna etmeye çalışmıştı.

Aileler, oğullarını zor da olsa ikna edip her şeyi yoluna koyduklarını düşündüklerinde, okulun ilk günü Sunghoon'un yaptığı beklenmedik bir hareketle işler yine karışmıştı. Sunghoon, okul çıkışında ailesini beklemeden koşarak Jake'lerin evine gitmişti. Kapıyı açar açmaz ağlayarak Jake'in boynuna sarılıp "Seni okulda çok özlüyorum" deyince, herkesin telaşlanmasına neden olmuştu ve bu olaydan dolayı küçük bir ceza almıştı. Fakat sonunda bir yılı tamamlayarak aynı okula gitmeye başlamışlardı.

Geçen süre içinde, Sunghoon buz patenine başlamıştı. Yaklaşık bir yıldır bu sporla ilgileniyordu ve şimdiden büyük ümit vadeden bir sporcuydu. Bu spora başlaması biraz tesadüf ve zorunlu olmuştu fakat zamanla keyif alması, ailesinin içini rahatlatmıştı. Onun bu spordan keyif aldığını görmek, onları bir hayli mutlu ediyordu.

Terk edilme travmasını hala tam olarak aşamamıştı. Ailesinin ve sevdiği kişilerin onu bırakacağından korkuyordu. Günlük yaşamlarında Jisung ve Minho, bu korkunun etkilerini çok fazla fark etmemişlerdi çünkü küçük ailelerinde her şeyi birlikte yapmaya özen gösteriyor, her aktivitelerinde oğullarını da katarak eğlenceli hale getiriyorlardı.

Ancak, bir gün Minho'nun iş için şehir dışına gitmesi ve yaklaşık bir hafta orada kalması gerekmişti. İşler planlandığı gibi gitmeyince, Minho bir hafta sonunda eve dönememiş ve ne zaman dönebileceğini de bilmediği için eşine ve oğluna net bir tarih verememişti.

Babasının eve dönmediği her gün, Sunghoon'un içindeki korku daha da büyüyordu. Fakat Jisung, babasını üzmek istemediği için ona soramıyor ve düşündükçe yanlış fikirler kafasında büyüyordu. Geceleri uyuyamamaya başlamış ve içindeki panik büyüdükçe, bir gece ağlayarak babasının odasına gitmiş, korkuyla onu uyandırarak "Babam bizi terk mi etti?" diye sormuştu.

Jisung, oğlunun yaşadığı korkuyu anlayamadığı için ondan daha çok üzülmüş ve ona sıkıca sarılarak onu asla bırakmayacaklarını bir kez daha hatırlatmıştı. Bir süre ikisi de biraz ağladıktan sonra birlikte uyuyakalmışlardı.

O sabah, Jisung gece yaşadıklarını eşine anlatamamıştı; onu endişelendirmek istememişti. Bunun yerine, yaşadıklarını Felix'e anlattı. Felix ise, Minho gelene kadar birlikte kalmalarının en iyi çözüm olacağını düşündü.

Felix, Jake'e Sunghoon'un son zamanlarda biraz üzgün olduğunu söyledi ve onu mutlu etmek için birkaç gün Jisung'larda kalacaklarını belirtti. Jake, bu haberi duyunca karmaşık duygulara kapıldı; hem çok üzülmüş hem de çok sevinmişti. Sonuçta, Sunghoon üzgündü ama birkaç gün de olsa sürekli birlikte olma fırsatları olacaktı ve onu mutlu edebilirdi.

O akşam, ikili Jisung'lara geçti ve Jake, önündeki birkaç gün boyunca tek bir amaca odaklandı: Sunghoon'u mutlu etmek. Sabahları birlikte okula gidiyorlar, akşamları birlikte dönüyorlar, ödevlerini yaptıktan sonra güzel yemekler yiyor ve bolca oyun oynuyorlardı. Akşamları da dörtlü olarak salonda abur cuburlarını alıp ikilinin sevdiği çizgi filmleri kahkahalarla izliyorlardı.

Side by Side - JakeHoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin