Sunghoon 26, Jake 27 yaşında
Jake ve Sunghoon, Dünya Buz Pateni Şampiyonası için Japonya'ya vardıklarında, şehrin ışıltılı ışıkları altında hafif bir heyecan ve yorgunluk karışımı hissetmişlerdi. Havalimanından doğruca onlar için özenle hazırlanmış otele geçtiler. Odanın sıcak atmosferi, ikilinin üzerindeki yolculuk yorgunluğunu hafifletir gibiydi. Kendilerini yatağın yumuşak kollarına bıraktıklarında, dışarıdaki hafif rüzgarın ve uzaklardan gelen şehir seslerinin huzur veren yankısı odaya dolmuştu.
Jake, Sunghoon'u kendine doğru çekti. Sunghoon'un beline nazikçe sarılarak onu sarmalarken, gözlerinde sevgi dolu bir ifade belirdi. Jake, derin bir nefes alarak Sunghoon'a şefkatle, "Nasıl hissediyorsun, güzelim?" diye fısıldadı. Sunghoon ise ona biraz daha sokuldu, başını Jake'in göğsüne yasladı. "Heyecanlıyım, ama tatlı bir heyecan bu," dedi, gözlerinde parlayan bir umut ışığıyla. "Kendimi çok iyi hissediyorum."
Jake, sevgilisinin bu sözleriyle huzur buldu. Hafifçe başını salladı, Sunghoon'un ipeksi saçlarına nazik bir öpücük kondurdu ve alçak bir sesle, "Çok güzel. Şimdi kendini sevgilinin kollarına bırak, rahatla ve biraz uyumaya çalış," dedi. Sunghoon, Jake'in bu tatlı önerisine gülümseyerek karşılık verdi, gözlerini kapattı ve Jake'in güven veren kollarında, kalp atışlarını dinleyerek derin bir uykuya daldı.
Ertesi sabah, güneşin ilk ışıkları odaya süzüldüğünde, ikili erkenden uyandı. Kahvaltıdan sonra Sunghoon, antrenörüyle bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı boyunca Sunghoon'un yüzündeki kararlılık ve konsantrasyon dikkat çekiciydi. Hazırlıklar tamamlandıktan sonra, şampiyonanın yapılacağı piste doğru yola çıktılar.
Stadyumun tribünlerinde, taraftarların heyecanı her geçen saniye artıyordu. Jake, sevgilisi Sunghoon'u gözleriyle takip ederken, yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi. Onun sıcaklığını hissetmek için beline sıkıca sarıldı ve dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdu. Sunghoon'un gözlerinin içine, sevgi dolu bir bakışla bakarken, Jake, "Sana güveniyorum bebeğim. Kendine dikkat et ve o madalyayı al," dedi. Sözleriyle birlikte, Sunghoon'un yanağına birkaç sevgi dolu öpücük daha bıraktı. Sunghoon, Jake'in gözlerine derin bir anlamla bakarak, "Seni seviyorum," dedi. Jake ise ona yumuşak bir gülümsemeyle karşılık verdi ve aynı kelimeleri fısıldadı: "Seni seviyorum."
Sunghoon, soyunma odasına doğru adım attı. Heyecanın yerini kararlılık alırken, Jake, tribünde yerini almış, sevgilisinin büyük anını izlemek için sabırsızlanıyordu.
Sonunda açılış seremonisi başladı. Işıklar, buzun üzerinde büyülü bir atmosfer yaratıyordu. Farklı ülkelerden gelen buz patenciler, zarif ve güçlü hareketlerle yeteneklerini sergilerken, Jake tüm gösterileri dikkatle izliyordu. Sonunda anonsçunun mikrofonundan yükselen ses ise kalbini hızlandırdı: "Sıradaki buz patenci Güney Kore'den Park Sunghoon!" Anonsla birlikte, tribünler alkışlarla coştu. Sunghoon, zarafeti ve güveniyle buz pistine adımını attı. Jake, sevgilisinin her adımında gurur ve sevgiyle dolarken, gözlerini ondan ayıramıyordu.
Jake, buz pistinin kenarından Sunghoon'u izlerken kalbi hızla çarpıyordu. Sunghoon, etrafındaki ışıklar altında bir yıldız gibi parıldayarak pistin ortasına doğru süzüldü. Kıyafetinin ışıltısı, onun her hareketiyle birlikte parlayarak salonun her köşesine yansıyordu. Sunghoon zarif bir şekilde durdu, adeta zaman durmuş gibi müziğin başlamasını bekledi. Jake, nefesini tutmuş halde onun güzelliğine kapılmıştı; gözlerini sevgilisinden alamıyordu.
Bir anda, salonu dolduran tanıdık melodi yankılanmaya başladı. Sunghoon, her zamanki gibi müziğin ritmine kusursuzca uyum sağlayarak hareket etmeye başladı. Buzun üzerinde adeta bir kuğu gibi süzülüyor, her hareketiyle zarafetini sergiliyordu. Dönüşleri, zıplamaları ve kayışları öylesine yumuşaktı ki, sanki yerçekimine meydan okuyor gibiydi. Yüzündeki gülümseme, bu anın her saniyesinden ne kadar keyif aldığını gösteriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Side by Side - JakeHoon
Teen FictionJake ve Sunghoon, anaokulunda başlayan dostluklarını aşka dönüştüren bir hikayede, birlikte büyüyerek gerçek sevginin ve aile olmanın anlamını keşfediyorlar.