Side by Side - JakeHoon

Bölüm 12

Jake, akşam üstü serinliğinde evinden çıkıp antrenmana gitmek üzere yola koyulmuştu. Yolda ilerlerken, cebinden bir titreşim hissetti. Telefonunu çıkardığında, ekranında sevgilisinden gelen bir mesaj gördü. Gözleri anında parladı ve yüzünde tatlı bir gülümseme belirdi.

Bebeğim:

Aşşkk

Ne yapıyorsun

Jake:

Antrenmana gidiyorum bebeğim

Bebeğim:

Çıkışta bana gelsene babamlar geç gelecekmiş

Jake:

Olur aşkım gelirim

Bebeğim:

Tamamm

Öpüyorum çok kolay gelsin

Kendine dikkat et

Jake:

2 saate sendeyim

Teşekkürler bebeğim

İlişkilerinin neredeyse bir yılı dolmak üzereydi. Bu önemli dönüm noktası yaklaşırken, sevgilisi için özel bir sürpriz planlamayı uzun zamandır düşünüyordu. Onun için unutulmaz ve anlam dolu bir şey yapmak istiyordu, fakat kafasında belirgin bir fikir hâlâ şekillenmemişti. O, bu tatlı düşüncelerle meşgulken, stadın girişine varmıştı bile.

Jake, hemen soyunma odasına gidip antrenman kıyafetlerini giydi ve takımla birlikte sahaya döndü. Son maçlarını kaybetmişlerdi ve bu durum tüm takım üzerinde bir baskı oluşturmuştu. Koçlarının yüzünden kararlılık okunuyordu. Her zamankinden daha sıkı çalışmaları gerektiğini biliyorlardı.

Normalde iki saat süren antrenman, koçlarının aldığı bir karar sonucu bir saat daha uzatıldı. Jake, içinden kısa bir homurtu kopsa da, yapacak bir şey yoktu. Ancak, bu durumun sevgilisiyle geçireceği vakti kısaltacağını düşününce, gizlice telefonunu çıkardı.

Jake:

Aşkım

Koç 1 saat daha antrenman yaptıracakmış :(

Geçen maçı kaybettiğimiz için ceza

Özür dilerim 1 saate sonra gelebileceğim

Bebeğim:

Sorun değil canım

Kendini çok yorma

Seni seviyorum 🥰

Jake:

Ben de seni seviyorum bebeğim

Jake antrenmanı nihayet bitirdiğinde, yorgunluktan bitap bir halde kendini soyunma odasına attı. Kaslarının ağrısı her adımında yankılanıyordu, ama yine de hızlıca duş aldı. Duştan çıkar çıkmaz aceleyle giyindi, saçlarını telaşla karıştırarak düzeltmeye çalıştı ve sevgilisine doğru yola çıktı.

Jake sonunda sevgilisinin evine vardığında, kalbi heyecandan hızlı hızlı atıyordu. Kapının önünde bir an duraksadı, derin bir nefes aldı ve zili çaldı. Ancak beklediği gibi kapı açılmadı. Hafif bir tedirginlikle bir kez daha zile bastı. Bu kez de açılmayınca, endişesi yavaş yavaş artmaya başladı. "Uyudu mu acaba?" diye kendi kendine mırıldandı ve telefonu eline alıp sevgilisini aramaya karar verdi. Telefon çalmaya başladı ve Jake, telefonun içerden gelen tiz sesini duyduğunda biraz olsun rahatladı. Ama her geçen saniye, cevap gelmeyen her bir çalma sesi, içindeki huzursuzluğu kat be kat artırıyordu.