Jimin son isteğim cümlesinden korkmuştu. Bu kız bugün ona sürekli Jungkook'un ergenliğini hatırlatıyordu. Kendine bir şey yapmayı düşünüyordu belli ki. Ama neden? Ve neden onu buna bulaştırıyordu?Eski kesik izleri var mı diye kollarını tekrar kontrol etti ancak bir şey bulamamıştı. Odada uyuşturucuya dair bir iz de yoktu ancak aşırı doz mu almayı planlıyordu?
Strese girmiş bir şekilde odadan ayrıldı. Ne yapacağını bilmiyordu.
Alisa:
Uyandığımda her yerim ağrıyordu. Sanki gece dövülmüş gibiydim ve midemin ağrısı beni öldürecek gibiydi. Bir şeyler yemem gerekecekti, yemek de kusmamı tetikleyecekti ve kısır bir döngü...
Yine de kalkıp biraz su içtiken sonra duşa girip hazırlandım. Dün Jimin'le hiç iyi ayrılmamıştık. Bugün benimle konuşacak mıydı ondan bile emin değildim.
Odasının önüne gidip kapıyı tıklattım. Bir, iki üç defa... ses yoktu. Yanıma yaklaşan temizlik arabasını görünce kenara çekilsem de kadın kapıya daha çok yaklaşmıştı. "Temizliğe girmem lazım." dedi.
Jimin'in özel eşyaları içerde değil miydi? Neden temizlik istemişti ki?
"Şey, odanın sahibi mi istedi temizliği?"
"Odada şu an kimse kalmıyor. Çıkış yapıldı."
Başımdan aşağı kaynar sular döküldüğünü hissettim. "E-emin misiniz?"
Kadın başını sallayıp kapıyı açtı. Gerçekten içerde ona ait tek bir eşya bile yoktu.
Başımın dönmesiyle duvara yaslanıp yere çöktüm. Tamam sakin ol, sakin ol. Sonuçta şu an gitse bile aynı yerde yaşıyorsunuz. Dönecektir... ya ben öldükten sonra dönerse?
Gözlerimden gelen yaşları silip burnumu çektim. Kendimi bırakamam. Şimdi değil.
Hafif bir görüş bulanıklığıyla doğrulup asansörle aşağı indim. Hızlı adımlarla danışma masasına ulaştığım anda oda 3004'ün çıkış yapıp yapmadığını sordum.
"Evet, çıkış yaptılar, yaklaşık 2 saat önce."
Gitti...
"Teşekkür ederim."
Bitti...
Lobideki koltuklardan birine ilerleyip oturdum. Bir daha benimle görüşmeyecek. Görüşüm bulanıktı, neden? Farkında olmadan ağlamaya başlamış olmamdan kaynaklıydı herhalde.
"Hazırlanmanın bu kadar uzun süreceğini bilmiyordum."
Tanıdık sesle yan tarafa döndüğümde bacak bacak üstüne atmış rahat bir şekilde oturan Jimin'le karşılaştım. "Uçağın kalkmasına 3 saat kaldı."
"N-ne?"
"Başucuna bıraktığım notta yazdığım gibi, Amerika'ya giden uçağın kalkmasına 3 saat kaldı. Valizini göremiyorum."
"Bana not mu bıraktın?"
"Evet?"
"Ben hiçbir şey görmedim..."
"Daha fazla oyalanmasak mı? Gidip eşyalarını indirsen iyi olur."
"Ah..."
"Niye ağlıyorsun?"
"Ağlamıyorum... hemen geleceğim." pat diye ayağa kalkıp başım dönse bile kimseye belli etmemeye çalışarak asansöre koştum.
**
"Uçak biletimi almana gerek yoktu."
Omuz silkip camdan dışarı baktı. Yan yana iki koltukta uçuyorduk bu defa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİLYONDA BİR KIZ (BTS-JİMİN)
FanfictionErkek Oyunu ve Bias mı Bir gece mi hikayelerinin devamı niteliğindedir. Farklı bir hikayedir ancak o iki hikayedeki karakterler ve ilişkiler bulunuyor. Alisa lösemi olduğunu öğrendiğinde büyük bir şirkette avukat olarak güzel bir kariyere sahipti...