1. BÖLÜM
Odanın içi karanlıktı.Ben karanlıkları seven bir gençtim. Bazen bu karanlıklar arasında düşüncelere dalar, bazense gökyüzündeki yıldızlarla konuşurdum.
Şimdi pencere kenarındaki mindere oturmuş hem düşünüyor hem mehtabı seyrediyordum. Hayat ne tuhaftı. Aslında hayatı bu denli tuhaflaştıran şey insanlardı. Ben yaklaşık iki yıl önce ailemi bir trafik kazasında kaybetmiştim. Bu sebepten ötürü kendimi hayattan soyutlamış, karanlığın hâkim olduğu gökyüzüyle dost olmuştum. Küçükken her şey ne kadar güzeldi. Ailemle geçirdiğim, o güzel günler bir anda gözümde canlandı.
Evimiz M.Ö kalma bungalov bir ev tipi olmasına rağmen, ben bu evi hala çok seviyordum. (Bazı şeyler dışında tabi) mesela her adım attığımda peşimden gelen şu kendinden geçmiş çürük tahtaların homurtuları ama asıl sorun beni, en çok sinirlendiren şey her sabah rüzgârın esintisiyle harekete geçen ve düşlerimi bir çığlık ile yerle bir eden şu mavi kapı, o mavi kapıyla başım dertteydi. Ne kadar yağ sürsem de hiçbir işe yaramadı. Sanki kapı bana aynen şöyle diyordu. Günaydın tatlım bugün her zamankinden daha çirkinsin. Bunu daha önce de söylemiş miydim her neyse görev tamamlandı. En sonunda bir gece önceden baltayla birlikte yine aynı çığlıkla uyandığım gün kapıyı kırmak zorunda kalmıştım. Ailemin yeni bir kapı yaptırmaya gücü yetmediği için odam herkese açık bir park alanına dönüştü ki, bu duruma daha da salakça bir boyut kazandırdı.
***İlkbahar mevsiminin son demlerinde İstanbul sokaklarında esen rüzgâr, kalabalık insanları ve denizi arkasında bırakarak, ormanın içindeki ahşap evin açık penceresinden içeri girip, uykudan uyanmak istemeyen ağabeyim Ogeday’ın yüzüne çarpmaktaydı. Tam bu sırada Eda paldır küldür çıplak odaya girince ben öfkeyle bir küfür savurup yorganı yüzüme çektim.
“Eylül”
“…”
“Eylül tırnak törpüm sende mi?” dedi nefes nefese.
Yüzümü hafif araladım. Dağınık saçlarımın arasından Eda’ya tıpkı baltayla gelişi güzel kapıyı kırdığım o gün ki gibi gözü dönmüş bir boğa gibi bakıyordum.
“Senin o iğrenç mikrop yuvası tırnak törpünün nerede olduğunu mu merak ediyorsun? O zaman ahıra git! Belki İnci çalmıştır. Hem bu sayede iki at ağızlı birbirinizin tırnağını törpülersiniz. Bak bu iyi fikir!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Fırtınası +18
Mistério / SuspenseDoğa ile savaş halindeyiz eğer kazanırsak, kaybedeceğiz. -Hubert Reeves Ya bu dünyada olanlar tehlikeli bir şeyi tetikliy...