18.Bölüm

5.2K 500 75
                                    

70.000 okunma olmamızı sağlayan beğenileri ve yorumlarıyla desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler 🌸

000 okunma olmamızı sağlayan beğenileri ve yorumlarıyla desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkürler 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar

🍂

Ne güzel bir sabahtı bu böyle. Aşina olduğum kokuyla uyandım. Ahsen poposunu domuşturmuş deli yatsa da fazlasıyla tatlı duruyordu. Nemin verdiği sıcaklıkla beraber terden yapışmış saçlarını geriye doğru atarak kalkıp gece astığım dün ki denizde giydiğimiz kıyafetleri toparladım balkonda ki askıdan.

Bir aydır burdaydık. O kadar çok sevmiştik ki burayı insanın burdan gidesi yoktu ama evimi de özlemiştim.

Sakarya güzel şehirdi dinginlik veriyordu bana ama Muğlada olduğumuz zamandan beri aşırı dinlenmiş hissediyordum. Ahsen desen , dedesi ne istese yapıyor . Babannesi peşinde dolanıyordu. Bir tek Ahsene değil aynı ihtimam bana da gösteriliyordu

İki ay olmuştu Aslan gideli. Deliler gibi özlemiştim onu şimdiden. Gitti gideli en uzun konuşmadığımız zaman buydu sanırım. Haftada bir arardı normalde ama on gündür sesini duymuyordum. Gerçekten rüyalarıma bile girmeye başlamıştı artık. Ve bu rüyalar hiç hoş rüyalar değildi maalesef :/

Aslan döndüğünde bir süre izni olacağından burda biraz daha kalmamı Ahseni annemlere bırakıp baş başa biraz zaman geçireceğimizi söylediğinden benimde hoşuma gitmişti bu fikir. Bu hasret kolay kolay dineceğe benzemiyordu çünkü.

Geçen hafta dersleri biten Suna ve Sumru annem buraya yanımıza gelmişlerdi. Zaten eğleniyorduk ama onlarla birlikte daha da eğlenceli geçiyordu tatilimiz. Suna okulunu tamamen bitirmişti. Sırada sınavları vardı ama daha rahattı. Sahilde oturduğumuzda Hakan'ın fazla beklemeden evlenmek istediğini söylemişti ve bu beni çok mutlu etmişti

Suna'nın Hakanla evlenmesi değildi mevzu. Mevzu Sakarya'da yaşayacak olması. Ayrılmayacak olmamızdı. Çok seviyordum Sunayı. Aseli de çok seviyordum ama bu sıra onda bir şeyler vardı. Saklıyordu. Belliydi bir şeyler sakladığı ama saklamaktan daha kötüsü çekiniyor gibiydi. Çıkardı kokusu muhakkak.

Üzerimi kontrol edip aşağıya indim. Anneler uyuyordu sanırım hâlâ. Bahçedeki seslere göre babam bahçede ki işlerine başlamıştı herhalde. Bende bazen yardım ediyordum ama şimdi kahvaltı için çay koyup güzel bir hamur yoğurdum. Gece uyumadan önce 'anniş canım pişi çekmiş' diyen bal kızımı kırar mıydım hiç.

Kahvaltılıkların boşalanlarını doldurup sebzeleri doğradım. Bir sahan dolusu menemenden daha güzel ne var bu hayatta derseniz, tabi ki iki sahan dolusu menemen . Çünkü küçük hanım efendimiz yumurta sevmiyor, ona yumurtasız yapıp her şeyi masaya taşımaya başladım yavaşça

HAZAN | Gerçek aileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin