Lina Soykan
Hayat bana acımasız davrandığı kadar bir o kadar da şans gtirmişti bu şans uğruna annemi tamamen karşıma alıp bana sırt çevirmesine neden olsam da sonuçta ok yaydan bir kere çıkmıştı bile ailemin kardeşim ve ben den bababımın rahatsızlığını büyük bir sır gibi saklaması ile herşey başlamıştı.
Bir anda tamamen tüm dünyamın başıma yıkılmasına sebep olan ise babamın ansızın hiçbirşey den haberim olmadığı bir anda iş yerin de kalp krizi geçirip patronu tarafından acımasız bir şekilde yaka paça bir halde onu o halde adeta bir paçavra gibi hastane de tek başına acı çekerken bırakması ile başlamıştı.
Bu haberi duyduğum da ise adeta dünyam başıma yıkılmıştı annem ve kardeşimle apar topar bir halde nasıl hastaneye geldiğimizi dahi hiç bilmiyordum patronu babamı bu halde bıraktığı yetmiyormuş gibi birde hiçbir masrafını dahi karşılamadan adeta sıra kadem basmıştı.
Ona göre bu tamamen babamın sorunu olduğu kadar kendi hatasıydı da aynı zaman da sonuçlarına ise tamamen onun göğüs germesi gerekiyordu babam özel bir hastanede derhal gözetim altına alınmış gerekli işlemler ise hiç vakit kaybetmeden yapılmıştı.
Asıl bundan sonra ki zorlu süreçte ise daha şimdi den başlamıştı babamı hastane odasında ziyaret ettiğimiz de onu muayene edip gerekli tedaviyi yapıp babamın tekrar hayata dönmesini sağlayan doktor ne yazıkki onun bu süreçte ki durumu ile ilgili hiç iç açıcı şeyler söylemese de bir de hastane masraflarının yanı sıra en kısa süre de gerçekleşecek ameliyatı için de gereken ödemeyi yapmamız gerektiğini bize söylemişti.
Bu konuda elimiz den her hangi bir şeyin gelmediğini söylediğimiz de ise en fazla babamı bir hafta daha ancak bu hastane de idare edebileceğini daha sonra ise elinden hiçbirşey maalesef ki gelmeyeceğini acıda olsa dile getirmişti işte o an kendimi adeta bir çıkmaz da sanmıştım .
Bu konuda her hangi bir dayanağımız olmadığı kadar birikimimiz de yoktu akrabalarımızın da bize bu konuda maalesef ki pek yardımcı olacaklarını sanmıyordum bize karşı tavırlarını düşündükçe pekte haksız sayılmazdım bu konuda annemin ben den gizli akrabalarımıza gidip babamın durumunu izah etmesi ile tıpkı tahmin ettiğim gibi bize bu konuda tamamen sırt çevirdiklerini öğrendiğim de bile bu duruma nedense hiç şaşırmamıştım.
Bu konuda ki tek şansım ise her ne kadar istemesem de o gece ansızın babamın hastanede ki odasına koridorda gördüğüm Akın Tuna'nın gelmesi ve bana hiç beklemediğim o teklifi etmesi olmuştu o an bana bu teklifi yapmasına her ne kadar sinirlensem de biliyordum ki bu benim için babamı kurtaracağım son bir şanstı.
Göz göre göre babamı kaybetmektense onun için herşeyi yapardım söz konusu bu uğurda Akın Tuna Özdemiroğlu ile evlenmekse bunu seve seve yapardım Akın Tuna'nın söylediği gibi teklifini büyük bir kararlılıkla kabul ettiğimi söylemek için hastanede ki ona ait odasına gittiğimde ise buna çok sevinmiş geriye kalan kısmı kendisinin tamamen halledeceğini söylemişti.
Ertesi gün babamın hastane odasında babamın tıpkı Akın Tuna'nın dediği gibi hiç vakit kaybedilmeden tüm ameliyat işlemleri başlatıldığın da ise odaya Akın Tuna'nın annesi gelip benimle ayak üstü kısaca tanışmış tıpkı oğlunun ona söylediği gibi eşsiz bir güzelliğe sahip olduğum kadar bu güzelliğimle en az bir meleği andırdığı mı bana söylemişti.
Her ne kadar bu sözlerin den dolayı utansam da bunu ona belli etmemeye çalışmıştım dediğine göre kendisi de eşi ve oğlu gibi doktormuş bu hastane de kısa süre de kendisi ile ilgili bilgiler verdikten sonra nikah işlemleri için benimle birlikte hastanede kan testlerini yaptırdıktan sonra hastanenin kafeteryasın da benimle birlikte oturup karşılıklı bir şeyler yiyip içmemiz için sipariş vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENKLERİN EFENDİSİ
RomanceNü tablolarıyla dünya çapında ses getiren Akın Tuna Özdemiroğlu yanlızca kendisine hitap eden seçtiği güzellerle çalışır tek şartı ise gizli bir paravanın içinde onları resmetmektedir bu sebeple kimse onu tanımaz taki seçtiği bir güzelle yolları kes...