Mucize

9.bölüm

"ne yemek istersin zyo?" Diyip beni durdurdu sana.

"Bilmem ne yiyebilirim?"

"Ne istersen."

"Çorba istiyorum aldık ama icemedim." Bakışlarımı ona çevirdim.

"Sen ne yemek istersin?"

"Ben sadece kahve içicem."

"Sadece kahve mi?"

"Evet."

"Ne o yoksa zoraki evlendiğin kişi seni sadece zayıf mı seviyor?" Bunu dememle gözleri büyüdü.

"Bana öyle bakma sana. Onunla zorla evlendirildin ve bu evlilikten mutlu değilsin."

"S-sen nerden biliyorsun?"

"O gün konuşurken dediklerin senin neler yaşadığını bence açıkça söylüyordu ve unutma sana ben bir avukatım."

Vurgulayarak dediğim avukat lafına karşı bana anlamayan yüzle baktı.

"Eğer ki ayrılmak istersen yardım ederim."

İşime gelir.

"Teşekkürler ama avukatlığı birakicagini söylemiştin."

"Sen son davam olabilirsin."

Sırıtarak baktı. Kalbim eriyor.

"Ee ne diyorsun?"

"Bana sadece biraz zaman ver ve sen ciddi misin?"

"Evet, ciddiyim. Ne kadar zaman istersen o kadar zamanım var sana. Senin hayatını kurtarmaliyim."

"Neden."

"Bunun nedeni olmaz sana. İstemsiz evlilik hiç bir boka yaramaz."

"Teşek-"

"Chou sana!"

Arkamızdan tanımadığım bir ses gelmişti.

"Onunla ne işin var?" Ses gid gide yaklaşıyordu. En sonunda ayak sesleri kesildi ve yanımıza geldiğini anladım.

"O-omu? O benim hastam." Derken kekelemisti sanırım bir şey olucagindan korkuyor.

"Şu intihar eden hastan mı?"

"Evet o kişi ben oluyorum." Diyerek lafa atladım.

"Seninle konuşmuyorum."

"Ama benim hakkımda konuşuyorsun." Bunu derken diklesmistim.

"Sen kimsin be."

"Ben park jihyo ve bir avukatım." Bakışları değişmişti.

"Ne o korktunuz mu? Merak etmeyin şu an değilim en azından."

"Lütfen biraz sakin olur musunuz?" Diyerek ikimizin arasına girdi sana.

"Ben zaten sakinim bu hanfendi ortamı geriyor." Gözlerimle onu işaret ettim.

"Bana bak!"

"Off hep aynısınız şu kıskançlık rahat bırakın artık sevgilerinizi." Diyip oradan ayrıldım.

Sikimin başı.

★★★★★

"Jihyo gerçekten üzgünüm kocamın öyle davranışından dolayı."

"O kadına kocam bir daha dersen avukatın olmam ve gercek soyadın ne?"

"Minatozaki. Neden ki?"

"Boş ver sen neyse hadi yiyelim şunları."

"Afiyet olsun"

"Sana da."

"Bana baksana bi."

"Efendim?" Diyip elindeki kahveyi içmeyi durdurdu.

"Onunla hiç birlik oldun mu?" Olduysa kahrolurum.

"Şey, oldum" bunu derken yüzü kıpkırmızı olmuştu.

"Utanmana gerek yok nede olsa bunu hissetmek elinde değil. Peki zorlamı yaptı yoksa isteklimiydin?"

"Sarhoştum."

Yemeğimin son lokmasını da ağzıma attıktan sonra ona baktım.

"Sigara içsem sorun olur mu?"

"Sevmem ama içebilirsin"

"O zaman icmiyim sonra içerim."

"Teşekkürler zyo"

"Rica ederim shasha."

Oda kahvesinin son yudumunu içtikten sonra bana baktı.

"Kara verdim ayrılacağım ama şu an gitmem lazım sonra tekrar gelirim ben yanına."

"Tamam görüşürüz." Diyip el salladım.

Sırıtıp gitti.

İyimi yoksa kötümü yapıyorum hiç bir fikrim yok sadece onun benim olmasını istiyorum.

Cebimden sigaramı ve çakmağımı çıkarıp sigarayı ateşe verdim.

Onun benim olması gerekiyor.