"şimdi ne olucak?" Diyip homurdanmaya başladı mina.
"Ne ne olucak?" Diyip elindeki telefona bakmayı kesti jeongyeon.
"Jihyo nun annesi jihyo nun burda olduğunu öğrendi. Üstüne üstlük daminonu silahla vurdu."
"Haklı" diyerek iç cektim.
"Onları tekrar görmek istemiyorum, onları tekrar hissetmek istemiyorum. Evet belki ani bir duyguyla yapmış olabilirler ama bana bu yaşıma kadar duymadığım hakaretleri ettiler. Yönelimim için."
Herkez susmuştu.
Aile birdir derler, eğer birsek neden böyle? Birbirimizin değerini bilmemiz gerekirken neden boyel yapıyorlar? İnsan herşeyi unutabilir; zamanla. Ama bazen öyle birşey olur ki ne olursa olsun, ne yapılırsa yapılsın asla unutamaz. Tam tersi herşey onu hatırlatır, heleki en sevdiği şeyler ona onu hatırlatıyorsa.
Akıl herşeye alışır, umursamaz. Peki ya kalp? Kalp çabucak iyileşmez kanar, kırılır, parçalara ayrılır.
Normal kırılmadan hiç bir şey olmaz, sevdiği kişi tarafından kırılmadığı sürece. Tanrıya tutunmak ister insan bazen, her ne kadar tanrının varlığına terettüp etsede.
İçinde biryerler kanar, kimse görmez. Tonlarca acı çeker ama kimseye belli etmez. Hiç bir şey olmamış gibi davranır, ama kalbinin bir yerinde heryer cayır cayır yanıyordur.
Kül bile kalmaz yangından.
Şimdi ise ben, çıkmaza girmiş gibi hissediyorum. Ailemin en iyisiyken bir anda neden en kötüsü oldum diye düşünüyorum.
Ağlamak istiyorum ama ağlıyamıyorum.
Aşk konusu da var.
Sana ya aşık oldum burası kesin ama evli. Boşanmak istediğini söyledi ama o gün bugündür görüşmüyoruz. Umarım o deli ona bir şey yapmamıştır.
Gıcık orospu.
"Jihyo sana konusu ne oldu?" Dedi dami.
"Bilmiyorum, boşanıcam dedi ama o gün bugündür görüşmüyoruz. Umarım o piç ona bir şey yapmamıştır."
"Umarım." Diyerek konuşmaya katıldı mina.
"Bu arada jeongyeon" diyip bütün dikkati üstüne çekti dami.
Yüzünde seytan gülümsemesi vardı, kesin jeongyeon u sinirlendiricek.
"Şu doktora ne oldu."
"DAMİ!" diyerek gözlerini kapattı jeongyeon.
"Ne be aaa hoşlanmıyor musun ondan?"
"Oha amına, unnie!" Diyerek şok olmuş şekilde bakışlarını jeong a çevirdi mina.
Kızarmış yüzle bize bakarıyordu, hafif mahcubiyet de vardı.
"Ne be bu da doktora aşık oldu ona niye bir şey demiyorsunuz?"
Olayı bana yıkmaya çalışıyor piç.
"Sus be! En son aşık olan sensin o yüzden senle dalga geçmeleri lazım."
"Orospunun fırlattıkları."
Tam bu sırada kapı çaldı, acaba hangi gereksiz diye düşünüp gülmemek için kendimi zor tutarken gördüğüm kişi bu gülüşümü yok etmişti.
O günkü kadın.
"Selam."
Siktir git.
"Sana da."
Yapmacık bir şekilde sırıtıp konuşmaya başladı. "Sana rahatsızlandı onun yerine başka bir doktor sana bakicak, bil diye söyledim."
"Ne kadar hasta okalabilir ki?" Diyerek konuşmaya katıldı jeongyeon.
"Bilmiyorum." Diyip omuzunu silkti.
"Dediğiniz için teşekkürler şimdi gidebilirsiniz." Bend sona yapmacık şekilde gülerek konuşmuştum.
"Aa bu arada unutmadan size bir şey demeliyim." Diyerek yanıma yürümeye başladı. Kulağıma yaklaştırıp konuştu.
"Eşimden uzak dur."
Geri çekilip öylece odadan çıktı.
Siktigimin fahişesi.
"Ne dedi o piç." Jeongyeon.
"Eşimden uzak dur. Eşi ondan boşanıcak haberi yok malın." Gülerek konuşmuştum.
"Jihyo sigaran var mı?" Dedi mina.
"Yani, bı bugün içtiğim aldığım.yeni paketten, neden ki? İstiyor musun?"
Dudaklarını birbirine bastırdı, utangaç.
Elimi cebime götürüp sigaramı ve çakmağımı çıkardım.
"Al istediğin kadar ama abartma ilk defa icicen ağır gelir."
"Tamamm, teşekkürler."
"Rica ederim." Diyip kactane dal alicagina baktım.
1,2,3,4,5. 5 dal sigarayı sanırım götünü sokucak.
Neyse tikansinda gülelim.
Elimden cakmagida alıp ağzına koyduğu sigarayı tam yakicakti ki dami onu durdurdu.
"Gerizekalı yanlış koymuşsun sigarayı" diyip düzeltti.
"Ne ya ilk defa icicem."
"Tamam bir sey demedik hadi için birini." Diyip gaz verdi jeong.
Çakmağı yakıp yavaşça sigaraya götürdü, sigara yanmasıyla çıkan dumanlar sanırım gözünü acitmisti ama belli edemedi. Sigaradan bir duman cekti ve bizde onun vericegi tepkiye odaklandık.
Tamda düşündüğüm olmuştu. Tıplanmıştı.
"Ben dedim mal. Benim içtiğim ağır gelir sana diye."
"Susar mısın lütfen şurada sigara içmeye çalışan insanlar var."
Hafif kikirdayip ona bakmaya devam ettik. Çok salakça içiyordu ama en başta ki gibi tikanmiyordu, iyiydi.
Hepimiz telefonlarımızı almış mina nın icisini çekiyorduk. Tıpkı yürümeye başlamış çocuk çeker gibi çekiyorduk. Mina ise bize pozlar veriyordu.
"Çok içme bağımlı olursun." Dami
"Tamam abartma zaten."
Mina sigarasının sonunu çekmiş ve küllüğe bastırıp atmıştı.
"Bence ilke göre iyiydim."
"Mükemmeldin bebek" diyip göz kırptı dami.
"Teşekkürler dami."
"Millet benim telefon çalıyor hemen gelirim." Diyerek odadan çıktı jeongyeon.
Acaba bu halde nasıl çatışmalara gidicek gerizekalı.
"Neyse ben biraz kesiticem, uykum geldi." Diyip uzandığım yere iyice yayıldım.
Umarım sana çabucak iyileşir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucize
Teen FictionZoraki evliliğinden bıkmış, doktorluk saatlerini kurtuluş saati olarak belirlemiş sana ve intihara teşebbüs ettiği için hastaneye kaldırılan avukat jihyo.